Gençlik İstanbul'da sosyalizmi konuştu

TKPli öğrencilerin düzenlediği, TKP MK ve SB üyelerinin konuşmacı olarak katıldıkları 'Gençlik Günü' Üsküdardaki Petrol-iş genel merkezinde yapıldı...

Özellikle son dönemde ülkemizdeki siyasi tartışmalarda önemli yer tutan ve kimi zaman birçok basın-yayın organında üzerine sıkça konuşulan ve tartışılan başlıklarda TKP'nin bakış açısını anlatmak ve önümüzdeki süreçte üniversite öğrencilerinin vereceği ideolojik mücadeleye katkı sunması amacıyla düzenlenen "Gençlik Günü" TKP'li öğrenciler ve üniversiteli arkadaşlarının katılımıyla yapıldı. Dört başlıkta yapılan sunumlar sabah saat 10.00'da TKP Siyasi Büro üyesi Aydemir Güler'in 'Jakobenizm: 220 yıllık bir hayalet' sunumuyla başladı.

220 yıllık bir hayalet: Jakobenizm
Güler'in genel hatlarıyla Jakobenizmden ne anlaşıldığını ve neden iki yüzyıl sonra dahi çok tartışıldığını anlattığı konuşmasında özellikle islamı hareketlerin ve liberallerin, bugün AKP eliyle yürütülen Türkiye Cumhuriyetinin tasfiyesi operasyonuna karşı duranları suçlamak için bu terimi kullanıldığını vurguladı... Bir burjuva hareketini temsil eden jakobenizmin iradeci ve erdemli yönlerinin bugün sosyalizm mücadelesi verenlerin referanslarda bulunabileceği "dönüştürme iradesine" değinen Güler komünistlerin jakobenlikten ne anlaması ve neleri devralması gerektiği üzerinde durdu.

Türkiye'de devrimci olmak
İkinci oturumda TKP Genel Başkanı Erkan Baş, 'Mirasımız: Türkiyede devrimci olmak' isimli sunumunu gerçekleştirdi. Konuşmasına genel hatlarıyla devrimciliği tarif ederek baslayan Baş, daha sonra geçmiş ve günümüz kuşakları açısından devrimci olmanın anlamını ve özelliklerini vurgulayarak gençliğin devrimci mücadelede daha aktif rol alması gerektiğini ve geçmişe göre kimi dezavantajlara rağmen günümüz gençliğinin yaptığı ve yapacağı çalışmalarda yeni bir tarzı ve hareketi yaratmasının son derece kritik ve gerçekçi olduğunun altını çizdi. Bugünün devrimci kuşaklarının geçmişten devraldıklarıyla birlikte "hormonlanmamış" bir devrimci profilde kendi pratiğini yeniden üretmesinin sosyalizm mücadelesi için kaçınılmaz olduğunu belirten Baş, sunumunun ardından yapılan soru-cevap bölümünde devrimciliğin "yıkma" arzusu ile "yeniden kurma" iradesini göstereceklerin taşıyabileceği bir sıfat olduğunu belirtti.

20. yüzyıl sosyalizm deneyimleri
Üçüncü oturumda TKP MK üyesi Doğan Ergün 20. yüzyıldaki sosyalizm deneyimlerinin günümüze devrettikleri ile 20. yüzyıl sosyalizm deneyimlerinin sahiplenerek eleştirilmesinin önemi üzerine sunumunu gerçekleştirdi. Ergün, 20. yüzyıldaki sosyalizm girişimlerinin kimi örneklerine değinirken bunların içerisinde SSCB'nin neden en önemli referans noktası olduğuna ve enternasyonalizm ile dönemin işçi sınıfı mücadelelerinin yaşadığı gerilimlere bakılırken izlenmesi gereken "eleştirel bakış açısına" vurgu yaptı. 20. yüzyıl sosyalizm deneyimlerininde "nerede hata yapıldı?" sorusuna verilecek cevabın çeşitli parametrelere bağlı olmakla birlikte en önemli sebebin ideolojik mücadelede frene basmak olduğunu vurgulayan Ergün ideolojik mücadelenin sosyalizm mücadelesinde kapladığı alana dair kimi örnekler sundu.

Türk sağı: muhafazakarlık, milliyetçilik, liberalizm
Günün son sunumunda TKP MK üyesi Metin Çulhaoğlu, genel kavramlar üzerinden tanımlamalar yaparak başladığı "Türk sağı: Muhafazakarlık, milliyetçilik, liberalizm" başlıklı sunumunda, islamcılık, milliyetçilik ve muhafazakarlık ideolojilerinin temel yönlerini, hangi parametrelerden beslendiği üzerinde durdu. Özellikle Türkiye sağının SSCB'nin varolduğu sürece genel bir anti-komünist belirlenim altında olduğunu ve liberalizmin de yukarıdaki üç ideolojiye içerildiğine değinen Çulhaoğlu, SSCB'nin dağılmasının ardından liberalizmin bu üç ideolojiyi belirlediğini ve sermaye sınıfı açısından başat akım haline geldiğini ancak diğer üç akımdan asla vazgeçilemeyeceğini, tersine aydınlanma çağının kazanımlarından kurtulmak isteyen burjuvazi için bahsedilen akımların sağı "beslemeye" devam edeceği üzerinde durdu.
(soL - İstanbul)