Barış Derneği'nden Suriye raporu

Barış Derneği AKP hükümetinin Suriye'ye yönelik saldırgan politikalarının dökümünü sunan ayrıntılı bir rapor yayımladı. Dernek ayrıca Suriye'ye yönelik artan savaş tehditlerine karşı "Savaşa Hayır" başlıklı bir açıklama yayımladı.

Barış Derneği, AKP hükümetinin Suriye'ye karşı kışkırtıcı ve saldırgan politikalarının gelişimini ayrıntılı bir şekilde hatırlatan bir rapor yayımladı. Gelişmeleri özellikle 2009 yılında hız kazanan, Başbakan Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı "kardeşim" diye nitelediği süreçten başlayarak aktaran raporda, 2011 yılından itibaren giderek tırmandırılan saldırgan politika da örneklerle hatırlatıldı. Raporda AKP hükümetinin Suriye'deki yasadışı faaliyetlerine de örnekler verilirken, muhaliflere AKP yönetimi tarafından sağlanan ayrıcalık ve avantajlara da yer verildi. Hatay başta olmak üzere, Türkiye toplumunun savaş yanlısı politikalara tepkilerine de değinen rapor, Hatay'da yaşananların ayrıntılı bir dökümünü de sunuyor.

"Savaşa Hayır" açıklaması
Barış Derneği raporu "Savaşa Hayır" başlıklı bir basın açıklamasıyla birlikte kamuoyunun dikkatine sundu. Açıklamada şunlar söylendi:

Türkiye-Suriye ilişkilerinde Akçakale'ye havan topu düşmesinden bu yana yeni bir evredeyiz. Türkiye, kimin attığı, kasıtlı mı kaza mı olduğu belirsiz bombalar nedeniyle Suriye'yi bile isteye top ateşine tutuyor.

Aylarca süren ve en sonunda inandırıcılıktan yoksun bir raporla bağlanan uçak düşmesi olayından sonra şimdi de top veya havan mermisi muammasıyla karşı karşıyayız.

Mermilerin Türkiye sınırlarından içeri düşmek için tezkere arifesini beklemesi bir rastlantı mı? Düşen merminin Suriye Ordusunun envanterinde bulunmadığı iddiası ne olacak? Yaşananların aylar önce bir Amerikan Enstitüsünde kurgulanan savaş senaryosuyla tıpa tıp aynı olması konusunda kimse bir şey demeyecek mi?

Bu sorular ortada dururken, açık olan AKP hükümetinin Suriye'de savaş çıkartmakta gösterdiği isteklilik halidir. AKP, emperyalizmin Ortadoğu müdahalelerinin son halkası olarak Suriye'de kan dökmek konusunda emperyalistlerden çok daha gayretlidir.

Barış Derneği, AKP hükümetinin bu savaş kışkırtma politikasını mahkum etmektedir. Türkiye-Suriye sınırı terör gruplarının geçişine kapatılmalıdır. Sınıra yakın bölgede açılıp bu gruplara teslim edilen kamplar kapatılmalıdır. Çatışma alanlarına yakın yerleşimlerde güvenlik sağlanmalı, insanlarımız kaza veya provokasyon kurşunlarına karşı savunmasız bırakılmamalı, gerektiğinde söz konusu yerleşimler tahliye edilmelidir. Ancak bu son noktada asıl önlem Türkiye hükümetinin Suriye'nin içişlerine karışmaya ve terör gruplarını desteklemeye son vermesidir.

Açık olan, yalnızca Ankara hükümetinin savaş arzusu değil. Halkımızın ezici çoğunluğunun savaşa karşı çıktığı, hükümetin yalnız kaldığı da tüm berraklığıyla ortadadır. Yurtdışına asker gönderme kararı toplumun vicdanında reddedilmiştir. Barış Derneği yeni asker gönderilmesine karşı çıkmakta, bunun da ötesinde yurtdışındaki bütün TSK mensuplarının geri çağrılmasını talep etmektedir.

Barış Derneği Türkiye'nin Suriye'nin içişlerine gayrımeşru müdahaleleri konusunda kamuoyunu duyarlılığa çağırmaktadır. Bu açıklamanın eki olarak bu çerçevedeki bilgileri mümkün olduğunca biraraya getirerek herkesin dikkatine sunuyoruz. Tamamı basında yer almış bu bilgiler yan yana getirildiğinde AKP hükümetinin Suriye'ye yönelik büyük bir uluslararası provokasyonu yönetmekte olduğu görülmektedir. Yaptığımız çalışmanın bu tablonun bilince çıkartılmasına, halk kitlelerinin aydınlatılmasına katkıda bulunmasını umuyoruz.

Barış Derneği tarafından hazırlanan Suriye raporunun tam metnine http://www.barisdernegi.org/tr/basinaciklamasi-savasa-hayir adresinden erişilebilir.

(soL-Haber Merkezi)