Almanya'da yaşayan TKP'liler Mali'nin işgal edilmesine tepki gösterdi

TKP Federal Almanya Komitesi, Fransa'nın Mali'yi işgal etmesine karşı bir açıklama yaptı.

Türkiye Komünist Partisi Federal Almanya Komitesi, Fransa'nın Mali'yi işgal etmesine karşı bir açıklama yaptı. Mali'nin işgalinin yanısıra Türkiye'nin Suriye politikasının da karşıya alındığı açıklama şöyle:

Fransa'nın sözde sosyalist hükümeti, 11 Ocak 2013´den beri bir Batı Afrika ülkesi olan Mali´ye asker çıkardı. Başkent Bamako'nun 400 kilometre kuzeyindeki Diabali bölgesini, İslamcı isyancıları bahane ederek, işgal etti. Şu güne dek yüzün üzerinde insanın hayatını kaybettiği bildiriliyor.

Mali, Afrika'nın üçüncü büyük altın üreticisidir. Daha da önemlisi, zengin uranyum yataklarıyla biliniyor. Fransa ise nükleer enerji bağımlılığında dünyadaki birinci ülkedir. Halen ülkede faal olan 59 nükleer enerji santralinden, enerji gereksiniminin yüzde 80´i karşılanıyor. Mali hükümetinin "yardım" talebine tereddütsüz yanıt veren Fransa emperyalizmi, yanına Almanya'yı da almak için çaba gösterdi. Merkel hükümeti, süreci kendi deyimleriyle "riskli" bulmakla birlikte, yardımlarını esirgemeyeceklerini beyan etti. Buna göre, "yardım" üç bölümden oluşacaktır: Lojistik, tıbbi ve insani...

Koalisyon hükümetinin küçük ortağı ve Federal Dışişleri Bakanı Westerwelle ise, ne Afganistan batağı ne de Libya ikircimi tarzında sözlerle sürece destek vereceklerini bildirdi. Anamuhalefet partisi SPD başbakan adayı Peer Steinbrück ise, sosyal demokrasiye ait bir ilkesizlikle, asker göndermeyi "fazla riskli" bulduğunu açıkladı. Ama diğer desteklere onay verdi. FDP´den sonra Alman büyük sermayesinin icazetini almayı başaran bir başka parti olan Yeşiller adına Jürgen Trittin ise, utanç verici bir pişkinlikle işgali savundu Fransa'nın yanında olduklarını bildirdi. Şu anda, Federal Meclis'de Mali'ye asker gönderilmesine açıktan karşı çıkan tek parti Sol Parti'dir. Bu partinin de bileşenindeki kimi unsurların, henüz güçlü eğilim olmamakla birlikte, "insani yardım" demagojisine sarıldıklarını biliyoruz...

Patriot füze sistemlerinin 10 Ocak 2013'de Lübeck limanından Türkiye´ye gönderilmesinde de benzer bir "insani yardım" retoriği dillendirilmişti. Vıcık vıcık bir samimiyetsizlik örneği olarak nitelendirilebilecek bu yaklaşımın mahkum edilmesi gerekmektedir.

Özelde komşu Suriye halkı ile Türkiye halkını, genelde de tüm bölgeyi birbirine düşman etmeyi hedefleyen NATO kaynaklı provokasyonlara karşı sesimizi daha gür çıkarmalıyız.

Emperyal Osmanlı atalarından devraldıkları ganimet avcılığına "Stratejik Derinlik" adını takan taşeron AKP gericiliğine karşı daha uyanık olmalıyız.

Biz Komünistlerin Alman ve Fransa emperyalizmlerinin politikalarına karşı yürüttüğümüz mücadele, aynı zamanda bir yurtseverlik görevidir!

Suriye savaşına hayır!
Mali işgaline hayır!
Kahrolsun NATO!
Yaşasın emekçilerin birleşik mücadelesi ve o temelde yükselen halkların kardeşliği!
Yaşasın Sosyalizm!

(soL - Haber Merkezi)