ÖDP 6. Olağan Kongresi toplanıyor

Bu haftasonu toplanacak ÖDP 6. Olağan Kongresi öncesinde genel başkan Hayri Kozanoğlu bir açıklama yaptı. Kozanoğlu “ÖDP solu, sosyalistleri kendi dümen suyuna sokmaya çalışan, adeta sömürgeleştirmek için gayret sarf eden sol liberal eksenle de, milliyetçi / devletçi / otoriter çevrelerle de arasına net bir mesafe koymaya kararlıdır” dedi.

soL (HABER MERKEZİ) Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) 20-21 Haziran 2009 tarihlerinde 6. Büyük Konferans / Kongresini gerçekleştirmeye hazırlanıyor. ÖDP Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu, genel başkan ve parti meclisi üyelerinin belirleneceği kongre öncesinde bir açıklama yaptı. Kongrede önümüzdeki iki yılın mücadele hattının eksenini oluşturacak politik kararlar alacaklarını belirten Kozanoğlu "Tüm insanlığın kapitalizmin iç çelişkilerinin faturasını ödemek zorunda bırakıldığı, Türkiye'nin krizin etkilerini en şiddetle hisseden ülkeler arasında yer aldığı bir dönemde, ÖDP'nin öreceği anti-kapitalist, anti-emperyalist, enternasyonalist bir direniş hattının büyük önem taşıyacağına inanıyoruz" dedi. Bu dönemde "kapitalizmin ıslahı değil aşılması piyasanın regüle edilmesi değil, piyasa toplumunun ve yarattığı kâr ve rekabet merkezli değerler sisteminin, IMF politikalarının tümden reddi sadece milliyetçiliğe değil, onu yaratan ve besleyen emperyalizme tavır alınması"nın sosyalist, devrimci sıfatını hak etmenin turnusol kağıdı olduğunu vurgulayan Kozanoğlu şöyle devam etti:

"Böyle bir konjonktürde partimizin köklü bir yenilenmeye, emekçi kitlelerin yaşam ve çalışma birimlerini temel alan bir mücadele örgütü haline gelmeye ihtiyacı vardır. Önümüzdeki dönem ÖDP hem örgütünde, hem de kurullarında daha gençleşerek, daha kadınlaşarak, daha emekçileşerek, değişimin öznesi olabilme güvenini yeniden kazanmak zorundadır. Fikirlerimizin doğruluğunun her zaman yetmediğini, doğru fikirlerin ancak emekçi kitlelerle bütünleşmesi halinde anlam kazanacağını kavrayarak, toplumsal-sınıfsal dayanaklarınızı güçlendirme görevi önümüzdedir. Ancak o zaman yeniden bir toplumsal hareket haline gelebilir emekçi kitlelere umut aşılayabilir tarihe, geçmişe ve kaybettiğimiz arkadaşlarımıza olan sorumluluğumuzun gereğini yerine getirebiliriz. Kriz ortamında milliyetçi / faşist akımların, dinsel gericiliğin geniş kitlelerin korku ve öfkesini fırsat bilmeleri tehlikesi karşısında tüm diğer sol, sosyalist, devrimci güçlerle daha özgür, daha demokratik, daha eşitlikçi bir Türkiye'nin ve dünyanın mücadelesini vermek zorundayız"

ÖDP "sol liberal eksen"le arasına net mesafe koyuyor
ÖDP'nin 6. Olağan Kongre çağrısındaki "Eşitlik, Özgürlük, Devrim" vurgusunun çok önemli olduğunu söyleyen Kozanoğlu şunları kaydetti:
"ÖDP'nin özgürlükçü sosyalizm anlayışı eşitlikle özgürlüğün solun birbirini tamamlayıp güçlendirecek iki değeri oluşundan hareketle hem toplumun maddi kaynaklarının, toplumsal hizmetlerin her yurttaşa eşit bir biçimde ulaşması için mücadele verir, hem de bireysel hak ve özgürlükleri, her türlü sömürü, ezilme, dışlanmaya karşı yükselen kimlik taleplerini kararlı bir biçimde savunur. Bugün devrimcilik zamanı derken de bir taraftan bu düzeni değiştirme, kapitalizmi aşma, sınıfsız sömürüsüz bir dünyaya yelken açma inadını sürdürüyor bir yandan da Türkiye devrimci hareketinin mirasına sahip çıkma, son dönemlerde devrimci değerlere, devrimci simgelere, devrimci tarihimize yönelen maksatlı saldırılara göğüs germe kararlılığımızı vurguluyoruz. Bu anlamda ÖDP solu, sosyalistleri kendi dümen suyuna sokmaya çalışan, adeta sömürgeleştirmek için gayret sarf eden sol liberal eksenle de, milliyetçi / devletçi / otoriter çevrelerle de arasına net bir mesafe koymaya kararlıdır. Bu tarz hamlelerin sosyalistlerin, devrimcilerin hala toplumun vicdanı olmaya devam etmesinden kaynaklandığının bilincindedir."

Partinin kuruluşunda harcı olan, partiye bugüne kadar emek verenleri sevgi ve dostlukla hatırlayacaklarını söyleyen Kozanoğlu "yollarımızın ayrıldığı, belki bundan sonra da ayrı düşecek arkadaşlara parti programına, kuruluş ilkelerine sahip çıktıkları ölçüde partinin kapıları her zaman açık kalacaktır" dedi. Kozanoğlu açıklamasını şu sözlerle bitirdi: "Programında devrimci bir değişimin kendisinin bir biçimde hükümet olmasıyla değil, bizzat işçilerin ve emekçilerin kendilerini yönetmesiyle gerçekleşeceğini vurgulayan ÖDP, bu ilkesinden sapmayacak, siyaset kültürünü hiçbir zaman güç ve iktidar heveslerine, siyasi ikbal vaatlerine tutsak etmeyecektir."