O sorunun yanıtı belli oldu: KDHC neden Guam'ı hedef alıyor?

Politico dergisinde yayımlanan bir yazıda, Guam'ın ABD'nin küresel askeri gücü için büyük önem taşıdığı ve adanın ABD'nin en büyük mühimmat deposuna ev sahipliği yaptığı kaydediliyor. Yazıda adanın vurulması durumunda ABD'nin KDHC'ye karşı ve diğer birçok ülkede savaş yürütme kabiliyetinin azalacağı söyleniyor.

Richard Parker Çeviri: Tulga Buğra Işık

Editörün notu: Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin ABD'yi Guam'ı vurmakla tehdit etmesinin ardından ABD'nin Politico dergisinde "Kuzey Kore'nin Guam'ı Tehdit Etmesinin Gerçek Sebebi" başlıklı bir yazı yayımlandı. Richard Parker imzalı yazıda, Guam'ın ABD için stratejik öneminden ve adanın hem küresel hem de bölgesel olarak ABD'nin savaş planlarındaki rolünden bahsediliyor. Yazı hem ABD'nin dünya çapındaki askeri varlığına dair verdiği ipuçları, hem de KDHC'ye karşı savaş planları ve KDHC'nin buna karşılık attığı adımları göstermesi bakımından önem taşıyor. Beklenebileceği gibi yazar olası savaşta ABD'nin tarafını tutuyor, ancak ABD yönetiminin ve Güney Kore'nin KDHC'ye "önleyici saldırı" yapmayı ve KDHC liderliğini öldürmeyi planladığını da inkar etmiyor. Yazıda KDHC'nin neden caydırıcı askeri güce ihtiyaç duyduğu ve bunun savaşı nasıl engellediği de açık olarak görülüyor.


Guam’daki Anderson Hava Kuvvetleri Üssü’nde sıcak bir Mayıs öğleden sonrasında, dünyanın her yerinden askeri hava trafiği bir araya geliyor: Kuzey Dakota’dan gri B-52 uçakları, Pensilvanya’dan KC-130 tankerleri ve Güney Kore’den C-130 uçakları.

Kuleden gelen uyarıda pilotlardan yaklaşmaya 60 metreden daha alçakta başlamamaları, üreme sezonundaki kargaların yuvalarından kaçınmaları, kaygan pistlere dikkat etmeleri isteniyor. Bir de şu işaret var: “DİKKAT: ANDERSON HAVA KUVVETLERİ ÜSSÜ YAKINLARINDA YOĞUN İHA OPERASYONLARINA ÇOK DİKKAT EDİN.” İnsansız hava araçları…

B-52’ler 3.3 kilometre uzunluğundaki 24 Sol olarak bilinen piste inmeye başlarken, elektro-optik sensörler taşıyan gri bir Global Hawk, saat tam olarak 2.30’da havalanıyor, görevi gizli ve robotik uçak hızlanarak mavi Pasifik Okyanusu’nda 24 saat sürecek 3 bin 500 mili aşan casusluk operasyonuna başlıyor.

'ÇAĞLAR BOYUNCA UNUTULMAYACAK BİR ZAFER'

Burası Anderson Hava Kuvvetleri Üssü, dünyadaki en yoğun askeri üsler arasında – ve Kuzey Kore’nin münzevi genç lideri Kim Jong Un burayı havaya uçurmak istiyor. Burası haritada uzak bir köşedeki bir noktadan, İspanya-ABD savaşında ele geçirilmiş, unutulmuş bir sömürgecilik ödülünden ibaret değil. Burası ABD’nin iyi niyetli imparatorluğunun ana direklerinden biri ve Kim – Macklemore saç kesiminden şişkin göbeğine ve çizgi roman kötü adamı benzeri tehditlerine kadar tüm soytarılıklarına rağmen burayı imha etmenin çağlar boyunca unutulmayacak bir zafer olduğunu biliyor.

Adaya birkaç yıl önce yaptığım gezide gördüğüm yoğunluk, Anderson’da sıradan bir öğleden sonrayı temsil ediyor, Guam üssü büyük, mavi Pasifik’ten geçen pilotlar için rahatlatıcı bir görüntü.

'HER YERDEKİ ABD GÜÇLERİNE SİLAHLAR BURADAN GÖTÜRÜLÜYOR'

ABD ve Kuzey Kore arasındaki mevcut krizde füze testlerini yaptırımlar ve tehditler izledi – Trump’ın “ateş ve gazap” yağdırma tehdidi ve Kim’in Guam’ı vurma tehdidi – Anderson Askeri Hava Üssü’nün ABD’nin Asya’da güç kullanması için önemine dair pek çok şey söylendi. Bunların hepsi de doğru. Ancak üs ve bulunduğu ada Guam başka bir sebeple daha stratejik önem taşıyor: Bu üs ABD’nin dünyadaki en büyük mühimmat deposuna sahip, Kore’den Afganistan’a kadar her yerdeki ABD güçlerine füzeler ve bombalar buradan götürülüyor.

Eğer Kim, itimat edilebilecek biçimde Guam’ı tehdit edebiliyorsa, aynı zamanda ABD’nin Kore Yarımadası’nda kısa bir savaş sağlayabilme becerisini de tehdit ediyordur – ABD’nin dünyanın başka yerlerinde büyük savaşları sürdürebilme becerisi de tehdit altında olacaktır. Guam’a yapılan tehdidin şaşırtıcı derecede isabetli, güvenilir ve stratejik bir tehdit olduğu görülüyor.

Kuzey Koreliler ABD’nin stratejilerine çalışıyormuş gibi görünüyor, çünkü muhtemelen bunu yapıyorlar. Koreli hükümet yetkililerine dayanan Güney Kore haberlerine göre, Kuzey Koreliler tarafından bir yıl kadar önce yapılan bir siber saldırıda Güney Kore ve ABD güçlerinin ortak ana savaş planı çalındı.

'KUZEY BİR SINIRI AŞTI'

En azından kriz şimdilik yatışmış gibi görünüyor, Güney Kore devlet başkanı olası bir savaşı durdurmak için mümkün olan her şeyi yapacağını açıkladı ve Kuzey Kore Guam’ı hedef alan füze atışını askıya aldı. Yine de kuzey bir sınırı aşmış görünüyor: Bugün Kim’in kapalı rejimi yalnızca uzun mesafeye saldırılar yapabilen bir nükleer güce dönüştü, yalnızca Güney Kore’yi ya da Japonya’yı ya da ABD’deki soyut hedefleri değil, Guam gibi ABD’nin küresel çapta askeri gücünün stratejik kilit noktalarını da hedef alabiliyor. Şimdiye kadar Guam’a yalnızca Çin’in saldırabileceği düşünülüyordu – ve ABD-Çin Komisyonu’na göre bu da yalnızca geçtiğimiz yıl mümkün hale gelmişti.

Eski ABD Birleşmiş Milletler temsilcisi ve Kuzey Kore içerisinde deneyime sahip az sayıda üst düzey politika yapıcı kişiden biri olan Bill Richardson, CBS’ye yaptığı açıklamada Guam tehdidiyle ilgili olarak “isabetliliği beni rahatsız ediyor” dedi. “Dışişleri bakanının kendisinin – ki onunla çalışmıştım, makul birisidir, Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Re’nin bu kadar yoğun olması beni biraz endişelendirdi, konuşmasının yoğunluğu biraz çok fazlaydı” diye konuştu.

'ABD'NİN EN BÜYÜK BOMBA VE FÜZE DEPOSU BURADA'

Endişelenmek için iyi sebepler var. Guam’ın kötü şöhretli kahverengi yılanlarla dolu, fazla büyümüş ormanında, yarımadadaki savaş için kritik önemde olabilecek, ABD’nin en büyük bomba, füze ve mermi deposu bulunuyor. Hava Kuvvetleri’ne göre burada 150 çimle kaplı, iglo şeklinde yapının içerisinde 1 milyar dolardan fazla değeri olan 9 milyon parça mühimmat bulunuyor. Yayımlanan tahminler bunların 100 bininden fazlasının bomba ve füze olduğunu ortaya koyuyor.

Bundan başka 549 kargo konteyneri daha var, bunların da içerisinde patlayan şeyler bulunuyor. Gelen savaş uçaklarına yükleniyorlar ve devamlı olarak kargo uçaklarına götürülüyorlar, barış zamanında bile ABD Donanması’nı ve yabancı orduları ikmal ediyorlar. Bu depoların içinde ABD’nin kıtadaki toprakları dışında tuttuğu tek havadan atılan seyir füzeleri bulunuyor, bunların menzili 1000 kilometreyi buluyor ve B-52’ler tarafından taşınıyorlar.

'FÜZELER KORE SAVAŞINDA HAYATİ ROL OYNAYABİLİR'

Bu füzeler Kore savaşında hayati rol oynayabilir. AGM-86D Block II füzeleri delici savaş başlığının yanı sıra ilave patlayıcılar taşıyor. Bir kere fırlatıldığında, Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu’na göre bu füzeler güçlendirilmiş ve gömülü hedeflere dalış yaparak patlıyor. Yeraltı hedeflerinin Kuzey’de çok sayıda olduğu biliniyor, nükleer silahlardan füze alanlarına ve Kuzey’in özel operasyon kuvvetlerinin güneye geçmesini sağlamak için kazılmış tünellere kadar pek çok benzer hedef var.

1970’lerden beri ABD ve Güney Kore orduları savaş planlarını esas olarak savunma stratejisi üzerine kurdular. OPPLAN 5027 isimli taslak plan 1.2 milyon kişilik Kuzey Kore ordusunun konvansiyonel saldırısı karşısında geri çekilmeyi, Seul’un bombalanmasını göğüslemeyi ve yeniden toparlanarak kuzeye gitmeyi ve ülkeyi 60 gün içerisinde Çin sınırına kadar ele geçirmeyi öngörüyor. ABD ve Güney Kore’nin, Kuzey Kore’nin yarısı kadar askeri var, buna karşın askeri uzmanlara göre ABD ve Güney çok daha iyi cephaneliğe, uçaklara ve teknolojiye sahip olacak. Karmaşık olsa da bu senaryonun kalıcı bir zafere yol açacağı düşünülüyor.

Ancak son yıllarda bu sonuç giderek daha az olası hale geldi. Kuzey Kore’nin füze ve nükleer programları geliştikçe yarımadada yaşanabilecek konvansiyonel savaş için yapılan simülasyonlar, Atlantic tarafından yapılan da dahil olmak üzere bu stratejiyle zafer kazanılmasının aylarca zaman alabileceğini ve kalıcı olmayacağını gösteriyor. Sebepse nükleer silahların savaşların daha uzun sürmesine sebep olmaz. Kuzey Kore ve ABD arasında yaşanan atışmalara bakarak inanacağınızın aksine, nükleer doktrin bir ülkenin nükleer silahlarını anında kullanmayacağını, hatta hiç kullanmayabileceğini söylüyor. Bunun sebebiyle stratejik nükleer silahların öncelikle pazarlık aracı olmaları ve siyasi değerleri sona erdiğinde harcanabilir hale gelmeleri.

'NÜKLEER SİLAHLAR ZAMAN KAZANDIRACAK'

Kuzey Kore’nin stratejik nükleer silahları Pyongyang’a savaşta zaman kazandıracaktır. Ülke 30 ya da 60 günlük bir savaşı karşılayabilir ve sonrasında taviz verilmesi için nükleer silah kullanma tehdidinde bulunarak savaşı uzatabilir. Rejim konvansiyonel anlamda yıkılacaktır ancak hala ABD ve Güney Kore’nin birlikte geri çekilmesini ve elverişli sınırlar çizilmesini –nükleer silahlarını kullanmama karşılığında talep edebilir.

Nükleer de olsa konvansiyonel de savaşın süreceği günler, haftalar ve aylar Guam’dan gelmesi gereken daha fazla bomba, füze ve mermi gerektirecektir. Bir tahmine göre başlangıçta savaş uçakları tarafından günde 4 bin sorti yapılması gerekiyor. Burada her sortide 2 silah kullanıldığı tahmin ediliyor, bu da günde 8 bin silahın kullanımı anlamına geliyor. Üç veya dört gün sonra bile, bu durum Guam’ın stoklarını azaltmaya başlayacaktır.

Peki ya Guam erişilmez olursa? O zaman hava savaşı sakatlanacaktır.

'GERÇEKLİK ÇOKTAN DEĞİŞTİ'

ABD Pasifik Komutanlığı’ndan amiral Harry B. Harris, Nisan ayında Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nde yaptığı konuşmasında “Kim’in stratejik gerçeklikleri henüz ABD’nin var oluşuna tehdit oluşturmuyor, ancak eğer kontrol altına alınmazsa söylemlerini gerçekleştirebilecek kabiliyet kazanacaktır” dedi. “Bu noktada yeni bir dünyaya uyanmış olacağız.”

Aslında çoktan böyle oldu. 2015’te değişen gerçekliğe boyun eğen ABD ve Güney Kore, OPPLAN 5015 isimli yeni bir savaş planına uyum sağladılar, bu plan Kuzey Kore ile kısa bir önleyici savaşı içermek üzere hazırlandı, nükleer silahları, füzeleri imha etmeye ve Kuzey Kore liderliğini öldürmeye dayanıyor, buna muhtemelen Kim Jong Un da dahil. Tek bir sorun var: Kuzey Koreliler bu planı daha kapsamlı olan OPPLAN 5027 ile birlikte çalmışa benziyor.

Kuzey Kore hükümetinin OPPLAN 5027’den zaten bilmediği neyi öğrendiğini kestirmek zor, ancak bir şey net: Açıktan ve doğrudan Kuzey Kore hükümetini öldürmeyi planlamak, rejimin tek varoluşsal kaygısı olan yıkılma korkusunu tetikleyebilir. Bu yüzden de sonradan bakıldığında açık bir nükleer tehdit muhtemelen kaçınılmaz görünüyor. ABD’nin küresel gücünün büyük bir kısmını oluşturan Guam’ın hedefe alınması da öyle.