İdeoloji yenilince (Ahmet Çapar)

Haziran umuttu. Büyük bir umuttu. O dönem devrim rüyaları falan görmeyenler için de umut olmaya devam ediyor. Çünkü Haziran ideolojik bir duruştu. Her tür gericiliğe, emperyalizme, sermaye düzeninin talanına ve tabii ki bütün bunların cisimleştiği AKP'ye karşı. Daha iyisi olabilir miydi? Oralara girmeyeceğim. Cevapsız olduğundan değil, konumuz olmadığından. Ama Haziran tarihsel olarak neredeydi diye sorulacak olursa, kanımca 1923’ün ilerisinde, sosyalist devrimin gerisinde. Bu yüzden Kemalizm’i aştı, sosyalist devrim ise, zaten olamazdı. Ama dedim ya umudumuzu devam ettiren şey Haziranın ideolojik duruşu.

Gelelim bugüne, Kobane’ye. Türkiye’nin en hareketli, en örgütlü kesiminden söz ediyoruz. Kürt Halkı sokaklarda. İnsanlar yürüyüşlerde öldürülüyor. Sivil güruhlar silahlandırılıyor. Bunlar hep vardı. Yeni değil. Peki genel olarak bir umut var mı derseniz ya da bir heyecan? Açıkçası bende yok. Haziran'ın eksikli de olsa ideolojik duruşundan söz etmiştim. Öyle ya, üstelik Haziran'da üç beş ağaçla başlamıştı her şey. Şimdilerde insanlık barbarca bir saldırı karşısında. Peki ama Kobane’nin ideolojik duruşunu nasıl kodlarsınız? Benim aklıma sadece IŞİD karşıtlığı geliyor. Mesela toptan bir gericilik karşıtlığı yok. Emperyalizm karşıtlığı yok. Hükümet karşıtlığı ise hiç yok. Atılan sloganlara bakmayalım. Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder'in açıklamaları manidar. Sonuçta bu hareketin siyasi bir temsilcisi var (belki Haziran'da olamayan şey). Katliamın ve barbarlığın karşısında elbette insanlığın, direnişin yanında yer alacağız. Ama siyaset basit bir hümanist dayanışma değilse, girdiler yapmalı, gedikler açmalı düzende. Aksi halde yardım kuruluşlarında çalışır siyasal iddialarda bulunmazdık. İnsani yardım evet ama insanlığın kurtuluşu siyaset. Kobane Kesab, Halep, Rakka Kobane Suriye olmalı. Suriye’ye müdahalenin ilk aşamasında sınıra sıfır noktasına eylem düzenlediğimizde (TKP olarak) ’’Esedçi’’ değildik. Bildiğimiz bir şey vardı. Laiklik, cumhuriyet, bağımsızlık en az şimdiki kadar zorlu mücadeleler sonrası elde edilen tarihsel kazanımlardı ve biz bu tarihsel kazanımların gerisine düşemezdik.

AKP’nin ilk yıllarını hatırlayalım. Özgürlük, askeri vesayetle hesaplaşma, sivilleşme ve sonrasında "Arap baharı devrimi". Yani AKP’nin siyasal olarak bugün güçlü olmasının sebebi, öncesinde ideolojik savaşı kazanmış olmasıdır. Gericiliği kafa kesenleri görünce hatırlamak büyük bir yenilgi değil mi?

Burjuvazinin döneme göre çok sayıda argüman üretmesi ideolojik olarak solu teslim almak içindir. İdeolojinizi her terk edişinizde burjuvazi sizi geri iter. Siz ise her seferinde bu defa bulunduğunuz noktayı korumaya kalkarsınız, fakat başaramazsınız. Bir süre sonra bırakın başlangıç noktasıyla açı farkınızı bağınız kırılmıştır. Çünkü burjuvazi çok iyi bilir ki ideolojik olarak kaybederseniz siyasal olarak kazanamazsınız.

Haziran'la Kobane buluşur mu bilemem. Ama eğer buluşacaklarsa tarihsel kazanımlar en asgari ideolojik nokta kabul edilmeli. Zemin sağlamsa ancak, ileriye sıçrayabilirsiniz. Haziran da Kobane de siyasal olarak kazanmak istiyorsa. Ya da en azında kazanmak isteyen öyle yapmalı.