TKP Aliağa Belediye Başkan adayı Atila Işık: İşçilerin sesi olacağız...

TKP'nin Aliağa Belediye Başkan adayı Atila Işık, 22 yıllık işçi. Aliağa'daki tek işçi aday. Hayatın her alanında patronların, zenginlerin konuştuğunu belirten Işık, CHP'nin Büyükşehir adayı Tunç Soyer'in 'Koç Holding'in merkezini İzmir'e taşıma' hayalini şöyle değerlendiriyor: 'Patron partilerinin ve onların adaylarının en büyük hayalleri bunlar oluyor…

TKP'nin Aliağa Belediye Başkan adayı Atila Işık, 22 yıllık işçi. Aliağa'daki tek işçi aday...

Hayatın her alanında patronların, zenginlerin konuştuğunu belirten Işık, CHP'nin Büyükşehir adayı Tunç Soyer'in 'Koç Holding'in merkezini İzmir'e taşıma' hayalini şöyle değerlendiriyor: 'Patron partilerinin ve onların adaylarının en büyük hayalleri bunlar oluyor. Biz Koç’u iş cinayetlerinden, kâr uğruna işçilere yapılan baskılardan tanırız, patronları başımızın tacı etmeyi düşünmüyoruz' diyor. 

Atila Işık sorularımızı yanıtladı... 

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

1972 Artvin Şavşat doğumluyum. 22 senedir işçiyim. Evliyim, üç çocuk babasıyım. Uzun yıllar metal sektöründe çalıştım. İki yıla yakın da, Aliağa’da petrokimya alanında bir firmada çalışıyorum. Hayatın her alanında örgütlülüğe inanıyorum. Daha önce Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlüydüm. Şimdi de Petrol-İş Sendikası’na üye bir işçiyim. 2008’den bu yana, Türkiye Komünist Partisi saflarında sosyalizm mücadelesi veriyorum.

Aliağa büyük bir sanayi bölgesi. Birçok aday arasından tek işçi aday sizsiniz. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Aliağa’da hem başkan adaylıklarında hem de belediye meclisi adaylıklarında patrondan, müteahhitten geçilmiyor. Emeğiyle geçinen insanları temsil edecek bir adaya, bir partiye ihtiyaç olduğu için ben de aday oldum. Buna en çok çalışma arkadaşlarım olumlu baktılar. Belediye başkan adayıyla aynı fabrikada çalışıyoruz diyorlar.

Aliağa’daki en büyük problemin ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Sizin de belirttiğiniz gibi burası büyük bir sanayi bölgesi. Birçok fabrika, rafineri, petrokimya tesisi var ve hiçbirisinden doğru düzgün gaz ölçümü yapılmıyor. Hepsi havaya zehir saçıyor. Biraz para harcayarak bu sorunları çözebilirler ama çözmüyorlar. Bu sorunun çözülmesi gerekli.

Sonra Aliağa’da tam teşekküllü bir devlet hastanesi bulunmuyor. Bazen büyük bazen küçük çok sayıda iş kazası yaşanıyor ve bunların hepsinde Menemen’e gitmek gerekiyor. Aliağa’da tam teşekküllü bir hastane olsa, kazalara daha erken müdahale edilebilir. Bir sanayi bölgesi için bu şart.

Bir başka mesele, Aliağa’da kiralar çok yüksek. Zaten çoğumuz ya asgari ücretle ya da bunun biraz üstünde ücretle çalışan işçileriz. Ama başka yerlere göre çok yüksek kiralar ödüyoruz.

Kira konusunu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?

Biz tüm Türkiye’de iktidarı hedefliyoruz. Bizim iktidarımızda herkes oturduğu evin sahibi olacak, kira ödemek tarihe karışacak.

Tam teşekküllü hastane dediniz. Aliağa’da çok mu iş kazası oluyor?

Hem de çok fazla. Bunlara kaza demek ne kadar doğru bilmiyorum. Bunların bazısı cinayet resmen. Birçoğu da göz göre göre geliyor. Mesela geçen sene rafineri inşaatında yüzlerce arkadaşımız yemekten zehirlendi. Hem de bir defa değil, en az 5-6 zehirlenme vakası yaşandı. Hiçbir önlem almadılar. Demir-çelik fabrikalarından her hafta bir kazan patlama haberi duyuyoruz. Arkadaşımızı hastaneye kaldırıyorlar, sonra iş olduğu gibi devam ediyor. Yine başka bir rafineride 4 arkadaşımızı göz göre göre kaybettik. Acil iş bitirilmesi için, güvenlik önlemleri hiçe sayıldı ve arkadaşlarımızı kaybettik. O kadar çok oluyor ki, artık Aliağa’da bunlar kanıksanmaya başlandı. Gemi söküm tesisleri ise bambaşka bir dünya. Zehirli, hatta radyoaktif atıkların olduğu gemiler Aliağa'da sökülüyor ve neredeyse hiçbir güvenlik önlemi yok!

Peki sizin adaylığınızla ne değişecek?

Türkiye’de bir şeyin değişmesi lazım. Hayatın her alanında zenginler, patronlar konuşuyor. Belediye başkanlığında, mecliste ve diğer yerlerde patronlar oturdukça bu düzen değişmez. Yerel yönetimlerde ve hayatın diğer tüm alanlarında işçiler göreve gelirse, bu tablo değişir. Paraya değil, insana ve emeğe değer verenlerin göreve gelmesi lazım.

Biz komünistlerin geldiği yerel yönetimlerde, sürekli “kaza” olan yerleri takipte olacağız. Patronlara göz açtırmayacağız. Karı değil, insan hayatını ön plana alan bir çalışma sistemi için mücadele edeceğiz. Herhangi bir acil durum için de, Aliağa’daki tüm vatandaşların eşit ve ücretsiz bir şekilde yararlanabileceği hastaneler, sağlık merkezleri kuracağız.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylarından birinin, en büyük projelerinden birisi olarak, Koç’un merkezini İzmir’e getirmek olduğunu okudum. Patron partilerinin ve onların adaylarının en büyük hayalleri bunlar oluyor. Biz Koç’u Aliağa Tüpraş’tan biliyoruz. Üyesi olduğum sendikanın işçileri var o fabrikada. Orada iş güvenliği hiçe sayılıyor, kâr uğruna işçilere her türlü baskı yapılıyor. Bu nedenle, Aliağa’da olduğum iki yıla yakın sürede çok iş kazasına şahit oldum, bazıları da ölümle sonuçlandı. O nedenle biz patronları başımızın tacı etmeyi düşünmüyoruz. Biz işçilerin yönettiği bir Aliağa istiyoruz, ben de bu nedenle TKP’den aday oldum.