SP'li Aktaş: CHP ve SP ortak toplum sözleşmesi hazırlasın

Saadet Partisi'nden eski milletvekili adayı hukukçu Ali Aktaş, CHP'nin toplumsal bir sözleşme yapması gerektiğini savundu, bu sözleşmenin ise AKP ile değil Saadet Partisi ile yapılması gerektiğini ileri sürdü.

TV5'teki Seçim Özel yayınında konuşan Saadet Partisi eski milletvekili adayı hukukçu Ali Aktaş, CHP'nin toplumsal bir sözleşme yapması gerektiğini savunarak bu sözleşmenin AKP ile değil Saadet Partisi ile yapılması gerektiğini ileri sürdü. Aktaş'ın bu önerisine Sözcü gazetesi yazarı Özlem Gürses de destek verdi.

"Yeni bir siyaset diline ihtiyaç var" diyen Aktaş "Kutuplaştıran değil birleştiren; din, sekülerizm, laiklik üzerinden toplumu ayrıştıran değil de temel değerler üzerinden birleştiren yeni bir dile ihtiyaç var. İstanbul seçimlerinin, Ankara'dan sonra 31 Mart'tan sonra böyle bir tabloya ulaşmasını hayal ediyorum" diye konuştu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugünkü konuşmasına atıfta bulunan Aktaş "Ankara'da Kemal Bey çok önemli bir şey söyledi. Bundan sonra insanların kılık kıyafetleri, düşünceleri, inançları üzerinden bir siyaset yapma devri kapanmıştır. Gerçek gündemimiz yani ekmeğe, açlığa, yoksulluğa, adaletsizliğe ve ozgür olma haline dönmemiz gerekir niteliğinde bir şey söyledi. Türkiye'nin 90 yıldan beri yaşadığı seküler – dindar gerilimi veya din-devlet çatışması geriliminin özellikle muhafazakar ve dindar kesim yönünden ele alınması gerektiğini ve bu seçimin önemli bir ders olması gerektiğini düşünüyorum. Bizim oturup yeniden konuşmamız lazım. 2012'de bir yazı yazmıştım ben, CHP, dinle ve dindarla barışmadan iktidar yüzü göremez. CHP, dinle ve dindarla barışmaya başladı ama bu defa dindarlar sekülerleri ayrıştıran, onları din düşmanı ilan eden daha rijit daha radikal bir dile evrildiler. AK Parti özelinde yani roller değişti. Dolayısıyla değişen roller içerisnde iki grubun mutlaka oturup barışması gerekiyor" sözlerini kaydetti.

'CHP VE SAADET PARTİSİ TOPLUMSAL SÖZLEŞME ORTAYA KOYMALI'

Aktaş "Hatta şöyle bir şey hayal ediyorum. Benim etkim ve yetkim yok ama şöyle bir şey olsa keşke: Türkiye'de Saadet Partisi gibi bir parti ve CHP gibi bir parti otursalar deseler ki biz 90 yıllık seküler–dindar gerilimini yok edecek, devleti herkesin haline getirecek, adalet, özgürlük, paylaşımın olduğu ve devletin kimliğinin olmadığı, herkese eşit yurttaş muamelesi yaptığı bir yeni toplumsal sözleşme metni ortaya koyabilseler" dedi.

Aktaş "Neden AKP değil" sorusuna ise "AK Parti'nin radikalleştiğini bugün görebiliyoruz. AK Parti bugün seçim propagandası anlamında bile CHP'yi ve CHP'nin dışında kendisini sol, seküler, laik olarak tanımlayan insanlarla yani kendi sosyolojimizin dışındaki insanlarla bağını koparmış durumda" diye yanıt verdi.

Sözcü gazeteci yazarı Özlem Gürses'in "Sayın Temel Karamollaoğlu benim gazeteme verdiği bir röportajında çok güzel bir cümle söylemişti. 'Onlar dinci biz dindarız.'" demesi üzerine Ali Aktaş şunları kaydetti:

"Bugün 17 yıllık AK Parti tecrübesi bir tablo üretti maalesef. Dindarlar zalimdir, gaddardır, kıyıcıdır, kendi damarına basılınca demokrattır, basılınca hukuk ister. Bu kimlik artık AK Parti'nin temizleyemeyeceği bir şeydir. Bu nedenle CHP ve Saadet Partisi'nin bunu başarabilme ihtimali var. Ben Saadet Partisi'nin 16 Nisan referandumundan bu yana katalizör olup, Kemal Kılıçdaroğlu'nun olağanüstü katkılarıyla beraber bu kesimin bakışını değiştirdiğini düşünüyorum. Şimdi bizim muhafazakar ve dindar kesimin bakışını da değiştirmesi lazım. CHP'liler, sol ve seküler kesim nasıl Ekrem İmamoğlu üzerinden dindarlarla barıştılarsa, muhafazakar ve dindar kesimin de sekülerlerle barışması, Atatürk ile barışması ve yeni bir toplumsal barış sözleşmesine ihtiyacımız var. Bu seçimin buna vesile olması halinde İstanbul'u aşan, Türkiye'yi kuşatan yeni bir anlayışa yönelebileceğini düşünüyorum."