İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 23 Haziran'da yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi çalışmaları kapsamında Bağcılar'da 22 mahalle muhtarı ile kahvaltı yaptı. Kahvaltı sonrasında açıklama yapan Soylu, CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nun Koç Grubu'na ait uçakla seyahat ettiğini öne sürdü.
'GEZİ OLAYLARINDA OTEL TAHSİS EDENLER BUGÜN UÇAKLARINI TAHSİS EDİYOR'
Soylu, İmamoğlu ve Koç'la ilgili olarak "Koç'un özel uçağı altına tahsis edilmiş. Kusura bakmayın, ben bir şey görüyorum. Beni kim kınarsa kınasın. Gezi olaylarında otel tahsis edenler, Gezi olaylarında Taksim'deki otellerini tahsis edenler bugün uçaklarını tahsis ediyorlar. Gezi olaylarında Deutsche Welle'yi tahsis edenler - Alman televizyonu - bugün televizyonlarını tahsis ediyorlar. Gezi olaylarında BBC Türkçe'yi - İngiliz televizyonu - tahsis edenler bugün televizyonlarını tahsis ediyorlar. Gezi olaylarında Kandili harekete geçirenler bugün Kandili harekete geçiriyorlar" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Ekrem İmamoğlu'nun Fenerbahçe-Galatasaray maçına gitmemesi için Ali Koç'u arayıp uyarmıştı. AKP İstanbul adayı Binali Yıldırım ise Ramazan Bayramı nedeniyle başka şehirlere yaptığı ziyarette Çalık grubuna ait uçakla seyahat ediyor.
'ORDU OLAYINDAN SONRA EKREM İMAMOĞLU SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ, TELEVİZYONDA OLAYIN NASIL OLDUĞU GÖRÜLÜYOR, ÖZÜR DİLEMELİ'
Açıklamalarında Ordu havalimanı VIP gerilimine de değinen Soylu, Ekrem İmamoğlu'nun Ordu Valisi ve Ordu polis teşkilatı mensuplarından özür dilemesini beklediğini belirterek, "Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun, yani CHP adayının Ordu valimizden ve Ordu polis teşkilatı mensuplarımızdan özür dilemesini bekliyorum. Çok net. Yani bir valiye galiz bir şekilde hakaret edip it demek. Bu ne bizim devlet geleneğimize ne de millet geleneğimizde var. Ondan sonra da sessizliğe büründü. Ve ondan sonra da sessizliğe bürünmek. Zaten bunun nasıl olduğu televizyonlarda net bir şekilde açıklandı. Valimiz suç duyurusunda bulundu. Ve orada şahitlerin huzurunda hangi sözlerin söylendiği, ben burada o söylenen sözleri söylemekten de edep ederim açıkça. Daha farklı sözler de var. Ve bunların bütün tutanakları ve şahitleri net bir şekilde ortadadır. Bu mızrak bu çuvala sığmaz. Yapılması gereken kamuoyundan alenen özür dilemektir. Ve o arkadaşlarımızdan da özür dilemektir" dedi.