Binali Yıldırım: Üzerimize düşen görevi tam yapamadık

AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, İstanbul'da seçimlerin yenilenmesi fikrine 'önce itibar etmediklerini, sonra soru işaretlerini kaldırmak için ihtiyaç olduğuna inandıklarını' söyledi. Yıldırım hatalı olduklarını, sandıkların başında üzerlerine düşen görevi tam yapamadıklarını belirtti.

AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım CNN TÜRK canlı yayınında Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtladı. Yıldırım, İstanbul'da seçimlerin yenilenmesi fikrine 'önce itibar etmediklerini, sonra soru işaretlerini kaldırmak için ihtiyaç olduğuna inandıklarını' belirtti. Yıldırım hatalı olduklarını, sandıkların başında üzerlerine düşen görevi tam yapamadıklarını belirtti.

AKP'NİN TÜM İSTANBUL'A PROGRAMI MESAJI ATMASI TEPKİ ÇEKTİ

AKP İstanbul Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın televizyon programına çıkmasının, AKP İstanbul tarafından tüm İstanbul seçmenlerine mesaj olarak bildirilmesi tepkilere neden oldu.

Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

-(Suratınız asık gibiydi. YSK kararı sizi mutsuz etti mi?) Tabi ki YSK da bir yargı kurumu. Yargının kararı herkesi bağlar. Onu söylüyoruz. Vatandaş görevini yaptı, oyunu verdi. "Oy yerini buldu mu bulmadı mı?" bunun mücadelesini yaptık. Tüm bu silsileyi takip ederek itirazlarımızı yapmaya başlayınca bazı anormal bulgulara rastladık, olağandışı. Bunları gördükten sonra burada seçimin bir şaibe ile karşı karşıya kaldığı fikri güçlendi. AK Parti teşkilatı ve şahsım olarak öncelikle biz iptal ya da seçimin tekrarı fikrine itibar etmedik. Bizim başlangıçtaki alternatifimiz değildi. İlk etapta oyların tamamının yeniden sayılmasını istedik.

(Oradan çıkan sonuca razı olacak mıydınız?) Seçim yenilemenin oy verecek insanların yaşamını olumsuz etkiliyor, programlarını değiştiriyor. Bir de maliyeti var. Öyle ya da böyle, kafalardaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak hem oy verenin hem de kazanan ya da kaybedeni rahatlatmak adına buna ihtiyaç var dedik.

(Tüm oylar neden sayılmadı?) Biz sayım için müracaat ettik. İlçelerin müracaatlarını yaptık. Bir kısmı sayıma başladı. O arada CHP itiraz etti ve sayım durdurma kararını aldı. CHP itiraz etti, İl Seçim Kurulu karar aldı. Biz de YSK'ya gittik.

- İşin sonunda yeniden sayılan 850 bin oyun sonucu bizim kazanımımız 15 bin. Aradaki fark 13 bin 729'a düştü. Önceden rakip adayının açıkladığı rakam 29 bin 408, YSK'nın açıkladığı rakam 27 bin civarındaydı. Sayımdan sonra fark 13 bin 729'a geldi. Oyların yarısı geri döndü demektir bu.

- Öylesine garip durumlar var ki. İnsan hayrete düşüyor. Görevlendirilen sandık başkanları 96 tane CHP'nin üyesi. Katiyen olamaz. Resmi üye. Ayrıca 3 bin 389 sandık kurulu başkanı birinci derece akrabaları sandık kurulunda görev almış. Daha başka bir sürü şey var. Yaklaşık 20 bin. 60 bin civarında görevlendirme var, bunun 3'te 1'i kanuna uygun olmayan. Kamudan ihraç edilen, görev almasında sakıncalı olmayanlar 42 bin. Geriye kalan 19 bin 742 sıkıntılı.

- (Geçen seçimde de bunlar görev aldı deniyor) Denebilir. Bunun tespiti YSK'da. Biz bunu eşelemesek bunu yine bilemezdik. 

(Bu seçime şaibe getirir mi?) Tek başına getirmiyor. Şaibeyi getiren şu; gerek şart ve yeter şart bir arada gerçekleşmesi gerekiyor. Bu söylediğim gerek şart. Bu olmadan olmuyor. Yanlış yapınca işi sakatlamış oluyorsun. Bu yanlış görevlendirilen insanların yaptığı işlemler sonuca müesser ise o zaman kanunsuzluk olmuştur. 

19 bin 700 küsür müracaat var. Seçim Kurulu bunların çoğunu dikkate almamış. Sadece 123 sandık belirlemiş. O 123 sandıktaki görevlilerin iş ve işlemlerine bakmış. Bu sandıkları işlemlere yoğunlaşıyor seçim kurulu. 123 sandığın 22 tanesinde oy sayım cetvelleri boş, bir şey yazılmamış. 101 sandıkta ise imza yok. Yaklaşık 42 bin oya tekabül ediyor. 42 bin oy seçimi sakatlamaya yetiyor. Olay bu yani.

- (Bu işlemlerde kasıt mı var ihmal mi var? Sorumlusu kim?) Bunun kararını mahkeme verecek. Ben burada masum bir iş görmüyorum. Bilinçli yapılmış bir işlem var. Bunun belgelerini gösterebilirim.

'ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ TAM YAPAMADIK'

- (Sandık kurullarında problem varsa neden ilçeleri iptal edilmedi?)YSK, gerekçeli geniş kararını yayınlamadı. Ara karar yayınladı. Gerekçeli kararda bahsettiğim hususlara yer verecektir. Bir an önce versin artık canım, millet bekliyor. Biz biliyoruz ama kamuoyu açısından diyorsanız, her partinin temsilcisi YSK'da. Oy kullanamıyorlar ama oradaki müzakereleri, değerlendirmeler biliniyor. Herkes biliyor. Kamuoyunun bu konudaki tereddütleri giderilsin. Hâlâ tereddüdü olanlar vardır. Kusura bakmasınlar, biz onların oylarına daha iyi sahip çıkabilirdik. CHP de, Saadet Partisi de DSP de... Tüm seçmenlere diyorum... Oylara sahip çıkmak bizim ve diğer partilerin göreviydi. Üzerimize düşen görevi tam yapamadık. Bunun için özür diliyoruz. Gerekçeli karar yayınlanmalı.

- (İlçeler iptal edilmedi) Güzel bir soru. YSK, ilçe seçim kurulu, il seçim kurulu itiraza göre görev yapıyor. Biz itiraz etmişiz, CHP itiraza karşı itiraz etmiş. Dolayısıyla hiç gündeme getirmemiş. 2 yerde ilçeleri gündeme getirdik. Maltepe'de MHP, Büyükçekmece'de de AK Parti. İncelendi ve YSK reddetti. Gerek şart, müracatınız olacak kardeşim. Bütün ilçelerde de seçimler iptal edilmeli diyecek ve gerçekleşecek. Nitekim, Büyükçekmece'ye bakmışlar. Bu usulsüzlüğün yaşandığı sandık 1 tane. Aradaki fark çok fazla. Yapacak işlem yok. Büyükçekmece'de sıfır, yok, iptale gerek yok. Sonucu değiştirecek iptale gerek olmadığı için iptale gerek yok.

'İMAMOĞLU'NUN VAATLERİNİN YERİNE GETİRİLİYOR' İDDİASI

- Bu doğru değil. Benim su ile ilgili indirim vaadim benim de var onun da var. Ama yöntem farklı. O bir indirim vaad ediyor. İndirimi AK Parti Meclis Grubu teklif olarak getirecek, onlar da teklif olarak getirecek. Sonra oylanacak. Keşke rakibim İmamoğlu, ilk göreve başladığında belediye verilerini kopyalamayla uğraşacağı yerde bunu yapsaydı. 3 tane meclis yaptı, bunları yapsaydı. Ayrılmadan 2 gün önce Ankara'daydı. Cuma günü Ankara'ya gitti. Ankara'dan belediyeye talimat vermiş, yazıları yazın imza için bana gönderin diye. Adımı attı da 20 gündür neyi bekliyordu. Kusura bakmasın, bunu herkes anlar.