Ertuğrul Özkök’e

O bir savaş gurmesi!

Küresel iklimin esintilerinden çok özel lezzetler, kimsenin dikkat çekemeyeceği ayrıntılardan çok farklı tatlar çıkarabiliyor.

Ayrıntı işçiliği yapacak değil ya, ayrıntı patronluğu yapıyor.

Ama boru değil ha, bu işler için istihbarat gerekiyor.

Boru değil derken, işin içinde petrol ve doğal gaz boruları olsa bile, o türden boruları herkes yazabiliyor oysa bir havaalanın bir köşesine sıkışmış VOR tertibatının mana ve ehemmiyetini yazabilmek her babayiğidin harcı değil.

Bunu yapabilmek için, savaş lordları ve baronlarıyla aynı sofrada harita çizebilecek bir gurme olmak gerekiyor. Ve bundan sonsuz bir zevk alıp onu yansıtabilecek üstün bir akıl, emperyal bir vizyon, küresel bir misyon, füzyon, müzyon vesaire...

Önceki gün Irak'tan dört uçak havalanıyor... Yok, yok öyle değil, Ertuğrul Özkök şiir gibi yazıyor, o yüzden satırları ya da mısraları arasına birer kesme işaretini hak ediyor:

"Önceki gün Irak'tan 4 uçak havalandı. / Bunlar "C-17" nakliyle uçaklarıydı. /
Amerikan Hava Kuvvetleri'ne ait bu 4 uçağın rotası Tiflis Havaalanı'ydı. / İçinde 2000 Gürcü askeri vardı. //

Bu askerler Amerikan ordusu tarafından eğitilmişti. / Üniformaları, son 3 gündür Osetya cephesinden gelen Gürcü askerlerinkinden çok farklıydı. / Modern bir ordunun bütün teçhizatı ve dış görüntüsüne sahipti. / Uçaklardan üçü, hiçbir sorunla karşılaşmadan Tiflis Havaalanı'na indi. / Ancak 4'üncü uçağın durumu farklıydı. //"

Dördüncü uçağın kaderi bilinemiyor. Zira Tiflis havaalanının radar sistemi, Rus uçakları tarafından, en hassas noktasından, VOR'undan vuruluyor.

Her şey küresel Tiflis havalalanını "bizim TAV" işletiyor.

Her şey küreyel (glocal yahu, küresel içinde yerel) Tiflis havaalanının sadece bir noktası Gürcistan kontrolünde olmayı sürdürüyor. Bunun "4 metreye 4 ebadındaki VOR tabir edilen, uçakları otomatik olarak indirebilen tertibat bölgesi" olduğunu gurmemiz bize açıklıyor.

Ve her şey hem küresel hem küreyel Rusya, tam da bu VOR'u vurarak, bir yandan "bizim TAV"a, yani küresel şirketimizin işletme haklarına dokunmamayı başarıyor, bir yandan da Gürcistan'ın stratejik bir gücünü elinden alıveriyor.

Dördüncü uçak havada kalıyor.

Şimdi bu yazıyı, dördüncü uçaktaki Amerika eliyle Irak'ta yetiştirilmiş elit Gürcü askerlerinin kılık kıyafetlerindeki modern çizgilere övgülerle de bitirmek mümkündü. Ama gurmemiz için bu konuyu, şarap tadındaki bir Pazar yazısına bırakmak daha doğru.

Hafta içlerinde stratejik açılımlar, emperyal vizyonlar, misyonlar, füzyonlar vesaire gerekiyor.

O yüzden, buna uygun son bir şiir geliyor:

"Dünyanın bu bölgesindeki küçük ülkeler / Güçlü devletlerle ilişkilerinde çok dikkatli ve yapıcı politikalar izlemelidirler /

Bu, Rusya karşısında Gürcistan için de geçerlidir. / Türkiye karşısındaki Irak için de... / Kafkasya'dan çıkarılacak en büyük ders budur" belki de... //

İ.K.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9638767.asp?yazarid=10&ampgid=61&ampsz=2660 Ertuğrul Özkök, "Dördüncü uçak ne oldu" Hürriyet, 12 Ağustos 2008