B.Coşkun’dan E. Özkök’e, ironiden ciddiyete…

Özkök bugünlerde yine heyecanlı. Toplumdaki piyasacı yobazlaşma yeni fotoğraflar verdikçe onun sosyolojik oyuncaklarına da yenileri ekleniyor. Başbakana portakal suyuyla kadeh kaldırtarak "gettolaşma"ya bir son verme arzusu, Rumelikavağı'ndaki bir balıkçıda gerçekleşti mi gerçekleşmedi mi belirsizliğini korurken Bursalı arsa spekülatörü dindar bir milletvekili adayının çocuğunun pipisini kestirme törenleri yetişti imdada.

Geleneksel yöntemleri tercih edip faytonla gezdirseydi veledini, yanına mehter takımı, ateş dansları, Sezen konseri falan ayarlasaydı da olurdu, böyle modern Türkiye'nin ulaşım harikası helikopterle şehir turu ve üzerine çılgınca göbek atılan bir Hüner Coşkuner konseri de fena olmadı. Ailedeki hanımların da pek münasip bir dağılım ya da saçılım göstermesi fotoğraflara epey bir destek oldu: kızının başı açık, anne türbanlı baba tarafından kuzeni haşemalı, anne tarafından kuzeni bikinili, hepsi cicili bicili, işte "yeni ülkemiz" bizim böyle serpildi gelişti...

Oğulların durumunu ise moda tasarımıyla sosyoloji arasındaki mesafeleri iyice kısaltan, "modern Türkiye delikanlısının gönüllü kirvesi" Özkök Bey anlatsın:

"Türkiye'nin yeni delikanlı tipinin tipik prototipi. Sünnet çocuklarının standart aksesuvarı papyonu takmamış. Kravat da yok, tam aksine gömleğin ön düğmeleri açık bırakılmış."

Harika. Bu fotoğraflara neler sığmamış?

Peki, babanın gelecek hedeflerini ise alaya mı alacaksınız, ciddiye mi alacaksınız, bu artık sizin inisiyatifinize kalmış: "Düğün töreninde F-16'ya bindireceğim, nasılsa o zamana milletvekili seçilirim."

İsterseniz alaya alalım gerdek gecesi de Karadeniz'de Amerikan zırhlısında, Pentagon izin vermezse de, ona eşlik eden sahil güvenlik botunda olsun. Tam olsun.

İsterseniz de Özkök gibi ciddiye alalım şimdi siz bu fotoğrafın adını "Yeni Türkiye" koymayacaksınız da ne yapacaksınız?

Aynı gazetenin değerli kalemi Bekir Coşkun dayanamıyor haliyle. Makaraya almayacak da ne yapacak Özkök'ün bu Yeni Türkiye'sini.

"İşte size:

Yeni Türkiye...

AKP ile birlikte değişen Türkiye'nin yeni yüzüdür bu türban ile pembe farların, tesettür ile sallanan kalçaların, haşema ile plajın, din ile ticaretin, ibadet ile arsa işlerinin, iman ile siyasetin birbirine karıştığı... Dinci iktidarın kendi sınıfını belirginleştirdiği... Giderek daha çok Arabistan'a benzeyen Yeni Türkiye...

Ben ise türbanlı kızın sallanan görkemli kalçasına ve plajdaki haşemalının belirginleşen malafatına bakarken soruyordum:

"Bu nedir?.."

Yanıt geldi:

Yeni Türkiye..."

Biz ne yapalım, Özkök gibi ciddiye mi alalım, Coşkun gibi mizaha mı dalalım?

Makara kukara iyi de, nerede duracağınızı bileceksiniz bu ironi dediğimiz, "umutsuzluğun en nazik ifadesi" olarak da tanımlanıyor dikkat edeceksiniz.

Eleştirinin kışkırtıcılığıyla güçlenen mizah silahından bahsetmiyoruz, şu dalgasını geçip her şeye boşveren "ironik duruş"a dikkat çekiyoruz.

O yüzden alayla, dalgayla yetinmeyelim.

Biz hem Coşkun gibi mizahla uyaralım, hem de Özkök gibi ciddiye alalım!

Evet ciddi bir mesele bu "Yeni Türkiye"! Daha yerinde ifadesiyle "Yeni Osmanlı ya da Yenik Türkiye".

Tüm, çabamızla, ciddiyetimizle, aklımızla, varımızla yoğumuzla mücadeleye koyulalım...

İ.K.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9746940.asp?yazarid=10 Ertuğrul Özkök, "Sünnet midir, Farz mı" ve http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9746165.asp?yazarid=2 Bekir Coşkun "Yeni Türkiye", Hürriyet, 26 Ağustos 2008