Adı Türkiye gündemine ilk olarak Tayyip Erdoğan’ın “hayırsever bir işadamıdır”, “kendisine kefilim” gibi sözleriyle gelen Yasin el Kadı’nın soL gazetesi ve soL portala açtığı hakaret davalarının ilk duruşmaları bugün görüldü. Savcılık, soL gazetesinde 18 Mart 2014 tarihinde yayımlanan “El Kadı istiyor, Erdoğan Rabia’dan vazgeçiyor” başlıklı haberde ve Kemal Okuyan’ın 2 Ocak 2014 tarihli köşe yazısında kendisiyle ilgili “terör finansörü” ve “terörist listesine konulmuş” El Kadı'ya hakaret olarak değerlendirerek dosyayı İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne iletmişti
‘YASİN EL KADI’YI FUTBOLCU OLARAK TANIMIYORUZ’
Bugün görülen ilk duruşmada Kemal Okuyan hakkındaki suçlama, yazdığı yazıda hakaret edilmediği belirtilerek mahkemece reddedildi. Okuyan savunmasında, “Biz Yasin el Kadı’yı futbolcu ya da sanatçı olarak tanımıyoruz. Yasin el Kadı’nın adını uluslararası terör listelerinden biliyoruz” dedi. Hakkında bu kadar çok dava açılmış, bu kadar çok ülkede terörizme destek verdiği gerekçesiyle çeşitli yaptırımlara uğramış bir kişinin kamuoyunda bu şekilde tanınmasının olağan olduğunu belirten Okuyan, esas tuhaflığın sanık sandalyesinde gazeteci ve yazarların oturması olduğunu sözlerine ekledi.
Okuyan, davanın ilk duruşmasında beraat etti.
‘KAÇ KİŞİ HAKKINDA 25 SAYFALIK WİKİPEDİA MADDESİ VAR?’
soL’un haberiyle ilgili diğer davada ise ilk duruşmada beraat kararı çıkmadı. soL yazarı Aydemir Güler savunmasında, ilgili haberin yayımlandığı tarihte kendisinin gazetede yalnızca köşe yazarı olduğunu söyledi ve kendisinin neden bu davada yargılandığına anlam veremediğini belirtti.
Hafize Kazcı ise 15 ülkede terörizm suçlamasıyla yargılanmış, hakkında seyahat yasağı varken defalarca Türkiye’ye girip çıkmış bir kişiye ilişkin başka nasıl haber yapılabileceğini bilmediğini vurguladı.
Alper Birdal da savunmasında el Kadı hakkındaki Wikipedia maddesini örnek göstererek, “Hakkında 25 sayfalık madde yazılmış. Kaç kişi hakkında 25 sayfa Wikipedia maddesi var? Bunun nedeni el Kadı hakkında açılmış onlarca davadır.” dedi. Birdal, Nedim Şener’in “Hayırsever Terörist” başlıklı kitabını örnek göstererek, bu kitabın Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü aldığını hatırlattı. Birdal son olarak, davaya konu olan haberin Mart 2014 tarihini taşıdığını ve Yasin el Kadı’nın 26 Kasım 2014’e kadar halen ABD Hazine Bakanlığı’nın “Özel Olarak Belirlenmiş Uluslararası Terörist” listesinde yer aldığını vurguladı.
soL’A ‘DARBECİ’ DİYEN AVUKAT YİNE soL'UN KARŞISINDA
Yasin el Kadı adına soL yazar ve yöneticilerine dava açan avukat ise tanıdık bir isim: Mustafa Doğan İnal. İnal, soL’un Haziran direnişiyle ilgili haberleri hakkında “kaos ortamı yaratma, darbeye zemin hazırlama” gibi suçlamalarla dava şikayetçi olanlar arasındaydı. İnal ayrıca engellenen 2. dalga yolsuzluk operasyonu dosyasından basına sızan bilgilerde yer alan ve haklarında rüşvet suçlaması bulunan Usame Kutub ve Cengiz Aktürk ile Bosphorus 360 Ltd.Şti.'nin avukatı.
Aynı zamanda Yeni Şafak gazetesi ve Albayrak Holding'in avukatlığını yapan İnal, Ali Bayramoğlu ve Lale Mansur ile eski milletvekili Ufuk Uras’ın, içki içerken fotoğraflarını çekerek Twitter hesabından paylaşan opera sanatçısı Güvenç Dağüstün hakkında açtıkları davada da bu üç ismin avukatlığını üstlenmişti.