Yandaşlardan ortak manşet: Sizce bu bir tesadüf mü?

Reyhanlı’da gerçekleşen saldırının ardından yandaş basın ve “ana akım medya”nın hükümetin bir numaralı yalan üreticisi olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bugün bir emniyet raporu tüm gazetelerin “özel” haberi olunca ortaya tuhaf bir görüntü çıktı.

Reyhanlı’da yaşanan katliamın ardından “Halkın doğru haber alma hakkı var mıdır?” sorusu yoğun biçimde gündeme geldi. Sosyal medya üzerinde yandaş medyaya ve hükümet açıklamalarından başka tek kelime yazmayan gazetelere ve televizyonlara büyük tepki oluştu.

Gelen bu tepkilerin ardından bugün birçok gazetenin manşetine bakan yurttaşlar ortak imalat bir haberi karşılarında “özel” haber olarak buldu. Gazete muhabirlerinin imzası ile sunulan "özel haberin" kaynağını açıkça spota yazan Habertürk dışında Hürriyet, Vatan, Sabah, Zaman, Yeni Şafak ve Bugün gazetesi Rakka yalanı tutmayınca şimdi de “denizden gelen bombalar” haberini hemen hemen aynı cümlelerle manşetlerine taşıdılar. Bazı gazetelerde deniz ayrıntısı yer almazken, diğer bilgilerin birçoğu örtüştü.
İşte bugünkü “özel” manşetler:

Hürriyet gazetesi:
Manşet: Bombalara Esad Parası

Spot: Reyhanlı’daki patlamalar için gözaltına alınan şüpheli sayısı 17’ye çıkarken, saklandıkları depoda ve üzerlerinde 5 milyon Suriye Lirası (130 bin TL) bulundu.

Vatan gazetesi:
Manşet: Suriye’ye kaçtılar
Reyhanlı’da can kaybı dün 50’ye çıktı. Saldırıyı organize eden Suriye uyruklu üç kişi belirlendi. Mit ve polis, Suriye’ye kaçan katilleri arıyor.

Sabah gazetesi:
Manşet: Bombalar Lazkiye’den
Reyhanlı saldırısını 5 milyon Suriye lirası karşılığı 15 kişi planlayıp kaçtı. Çifte bomba deniz yoluyla Lazkiye’den Hatay’a giriş yaptı.

Zaman gazetesi:
Manşet: Saldırganların 3’ü Suriyeli bombalar Lazkiye’den getirilmiş
Hatay’ın Reyhanlu ilçesinde 49 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda kullanılan bombalar deniz yoluyla Lazkiye şehrinden getirildiği iddia edildi. Eylemi gerçekleştirenlerden 3’ünün Suriyeli olduğu belirlenirken zanlıların olaydan önce ilçede keşif yaptıkları ve bunun karşılığında 5 milyon Suriye lirası aldıkları öne sürüldü.

Habertürk gazetesi:
Manşet: 130 bin TL’ye 50 can
Emniyet Raporu: Reyhalı’da katliam yapan ‘Acilciler’ üyesi 9 terörist, eylem için Suriye istihbarat örgütü El Muhaberat’tan 5 milyon Suriye Lirası aldığını itiraf etti. (Patlayıcılar Lazkiye'den deniz yoluyla Samandağ'a getirildi)

Yeni Şafak gazetesi:
Manşet: Bomba denizden geldi
Reyhanlı’yı kana bulayan saldırının ayrıntılarına Yeni Şafak ulaştı. 17 kişinin karıştığı eylem öncesi 1 ton C4 patlayıcısı, Lazkiye’den deniz yoluyla Samandağ ilçesine getirildi. Bombalar Antakya-Yayladağ yolunun 10. Kilometresinde içinde özel bölmeler yapılan iki Transit’e yerleştirildi.

Bugün gazetesi
Manşet: Bombalar Suriye'den
Reyhanlı'yı kana bulayan bombaların Suriye'den getirildiği belirlendi. Canilerin önce Ankara'da eylem yapmak istediği anlaşıldı. Suriyeli ajan ve 6 THKP-C'li aranıyor. (Bombalar El Muhaberattan alınıp Suriye üzerinden Samandağ'a getirildi, iki minübüse yerleştirildi)

Medya hiç sorgulamaz mı?
Manşetlerdeki ortaklığın nedeni sadece Habertürk’ten anlaşılıyor: Emniyet Raporu… Böylesi önemli bir konuda tek kaynak olarak sunulan emniyet raporu haberi akıllara saldırının ardından AKP ve MİT eliyle medyada dolaşıma sokulan Rakka haberini getirdi.

Olayın ardından başta Hürriyet olmak üzere pek çok gazete MİT’e dayandırdığı haberde bombaların Rakka’dan getirildiğini öne sürdü. Bakanlar benzer açıklamalarla araçların Suriye’den gönderildiğini yazdı. Bu konuda soL’un dile getirdiği sınır hatlarındaki ÖSO bölgeleri ve Rakka’nın silahlı çetelerin elinde olduğu bilgilerinin ardından bu kez yeni senaryo yazıldı ve gazetelere yollandı.

Gazeteler ise tıpkı Rakka ve Bakan’ın yalan olduğu ortaya çıkan açıklamalarında olduğu gibi bu haberi de hiçbir tereddüt içinde kalmadan ve en ufak bir şekilde sorgulamadan manşete taşıdı.

Gazetelerin tek doğru ve güvenilir haber kaynağı: AKP ve polisi
Yandaş ve ana akım olarak tarif edilen basın kurumlarının yaşanan bir katliamın ardından tek güvenilir ve sorgulanamaz haber kaynağının AKP ve AKP’nin polisi olduğunu ortaya koyan bu manşetler ülkedeki gazetecilik faaliyetinin nasıl da hükümetin sesi haline geldiğini bir kez daha ortaya koydu.

Medyanının geniş kesiminin bugün bir kez daha ortaya çıkan tek sesli hali "halkın doğru haber alma hakkı var mıdır?" sorusuna olumsuz yanıt gibi görünse de manşetine emniyet raporu yerine AKP yalanlarını çekenler de bulunuyor.

(soL - Ali Ufuk Arikan)