Star yazarı haddini aştı: 'Birleşik Haziran Hareketi adlı faşist kıpırtı'

Star gazetesi yazarı Fadime Özkan, dün polis operasyonu sonrası 3 kişinin hayatını kaybetmesini sevinçle karşılayarak "Toplum yaşananlara bakıp İç Güvenlik Yasası’na çoktan ikna oldu zaten" derken Birleşik Haziran Hareketi'ne karşı çirkin ifadeler kullandı.

Haber Merkezi

Dün ülkeyi karanlığa gömen ve Çağlayan'da güç gösterisi yaparak 3 kişinin ölümüne neden olan AKP'ye yandaşlardan destek geldi.

Bu isimlerden biri olan Fadime Özkan, bugün kaleme aldığı köşe yazısında Birleşik Haziran Hareketi'ni de hedef aldı.

Yazının ilgili bölümü şöyle:

DHKP-C dün Çağlayan Adliyesinde savcı rehin aldı, terör örgütlerine kimlerin arka çıktığı anında ayan oldu! 

Kaostan beslenen her zaman ki kadro aslında. 

Darbe girişimi elinde patlayan paraleller... Ülke batsa “çok iyi oldu AK Parti de batacak böylece” diye sevinecek olanlar... Gezi’deki terörü görmeyip hala orada ölmüş gençlerin bedenlerini yağmalamaya çalışanlar! PKK’ya mütemadiyen “silah bırakma, Türkiye’ye karşı kullan o silahı” diye fısıldayanlar!

Hâkim siyasi iradenin ve toplumun gücüyle, aklıyla, sabrıyla, ferasetiyle baş edemedikçe terörden medet ummaktalar.  

Sandık yaklaştıkça kaos konsorsiyumu da daha sık sahne alıyor.

Herkesin hür iradesiyle oy kullandığı, istenmeyenin iktidarda kalamadığı bir sistemde tercih edilmeyen olmak delirtiyor onları.

Bebek yüzlü televizyon starı teröre mazeret üretiyor, paralelin “parlak kafa”ları balçığa dönmüş zaytung mizahından medet umuyor.

Gezi’de, Kobani’de, 17/25’te her türlü manipülasyonu yapıp yayanların DHKP-C’nin terör eylemlerindeki pek steril halleri ise, ancak ikiyüzlülüklerine işaret.

Kaza ya da ihmalle yaralanan Berkin Elvan’ın ölümünden kendilerine ekmek çıkarmaya çalışan akbabaların, vahşice öldürüldüğü savcı iddianamesinde ve adli tıp raporunda belgelenmiş olan Yasin Börü için tek kelime etmemiş olması, cinayet ortaklığına dalalet değilse nedir?

Hükümet iş başına!

CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun daha geçen ay insanları sorumsuzca sokağa çağırdığını;

6/8 Ekim’de 52 kişinin hayatına mal olan çağrının sahibi HDP eş başkanı Demirtaş’ın “eğer barajı geçemezsek sokakta siyaset yaparız” dediğini;

Birleşik Haziran Hareketi adlı sol görünümlü faşist kıpırtının terör eylemlerinden medet umduğunu;

Hırsız, casus, ahlaksız paralelin her türlü düşmanlığı yaptığını bile bile, böyle mi devam edeceğiz?

Devlet-Hükümet, meşru haklarını kullanan, şiddetle arasına mesafe koyan, namusuyla yaşayıp olup bitene sabreden ama sabrı da taşmak üzere olan aklıselim sahibi büyük kitlenin sesine kulak vermek zorundadır.

Terör eylemi yapma, kargaşa çıkararak başkalarının haklarını geleceklerini gasp etme hakkını kullananların hak ve özgürlüğünden daha mı az değerli namusuyla yaşayanların hak ve özgürlükleri?

Toplum yaşananlara bakıp İç Güvenlik Yasası’na çoktan ikna oldu zaten.

Madem sokağı istiyor, şiddeti övüyorlar, yüz kapatıp savcının alnına silah dayamaya kadar varan bir özgürlük kullanımından bahsedebiliyorlar.

Harfiyen uygulansın o güvenlik yasası!