soL’un Gezi haberleri suç sayıldı

Bir grup AKP’linin Gezi haberlerimizle ilgili suç duyurusuna binaen iddianame hazırlayan savcı, soL’un manşetleriyle halkı sokağa döktüğünü yazdı. Savcı ayrıca soL’un kaos ortamı oluşturmaya çalıştığını ve darbe senaryosu devşirdiğini öne sürdü. Davayı açanlar arasında Usame Kutub’un avukatı da var.

(soL - Haber Merkezi) İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde İstanbul Anadolu Adliyesi basın savcılarından Sıddık İlgar tarafından açılan davanın iddianamesinde gazetemizin Sorumlu Müdürü Hafize Kazcı hakkında, “Halkı kanunlara uymamaya tahrik, suç işlemeye alenen tahrik etme, suçu ve suçluyu övmek, halkın kin ve düşmanlığa tahrik” suçlaması yöneltildi. Kazcı hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istendi.

Suçlamaya “delil” olarak ise soL Gazetesi’nin 11 Eylül 2013 ve 12 Eylül 2013 tarihli nüshaları gösterildi. soL’un 11 Eylül’de Gezi eylemlerinde öldürülen gençlerin fotoğraflarının yer aldığı “Sorumlusu Erdoğan” manşetiyle ve 12 Eylül’de Hatay’da öldürülen Ahmet Atakan için yapılan eylemlere dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in “Organize bir suç hareketi” demesi üzerine “Gazcı bakan halkı suçladı” manşetiyle çıkması suç ilan edildi.

‘soL halkı tahrik etti’
Savcılık, iddianamede Gezi eylemleri hakkında, “2013 yılı Mayıs ayı içerisinde İstanbul Taksim Gezi Parkında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan düzenlemeler bahane edilmek suretiyle, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı illegal örgütler ve bunları destekleyen gruplar tarafından bir başkaldırı süreci başlatıldığı” ifadeleri kullanırken soL’un manşetlerini ise “halkı tahrik” olarak nitelendirdi.

İddianamede, soL gazetesi hakkında “Söz konusu gazete ve internet haberleriyle bu sürecin başından itibaren bir program dahilinde meşru seçimlerle iş başına gelmiş hükümeti ve devlet yönetimini devirmek ve zor durumda bırakmak gayretiyle toplumu manipüle edecek birçok gerçeğe aykırı ve kasıtlı habere imza attığı” şeklinde yer alan ifadelerle ilginç suçlamalar yöneltildi.

‘1 Haziran’dan beri...’
Savcılığın söz konusu suçlamasını öznel yorumlarıyla güçlendirdiği gözlemlenirken, “delil” olarak yalnızca 11 Eylül ve 12 Eylül tarihli manşetlere yer verdiği halde “1 Haziran’dan bu yana gerçeğe aykırı ve kasıtlı haberlerle halkı suç işlemeye tahrik etmek” şeklinde iddia sunması da dikkat çekti.

Ayrıca “Hukuka aykırı yayınların hem yazılı basında yoğun oluşu hem de internet sitelerinde yayın bir şekilde yapılması ülke halkını sokaklara döktü” iddiası da savcının bir diğer yorumu olarak yer aldı.

Savcının iddianamede bir diğer iddiası, “Şüphelinin olayların ilk başladığı andan itibaren yasadışı grupları meşru hükümeti ve devlet yönetimini zor durumda bırakmaya yönelik olarak tahrik ettiği, yayınlarını da bu bağlamda yaptığı, yapılan haberlerin baskın halkı bilinçlendirme amacından ziyade kaos ortamı oluşturmaya yönelik olduğu” şeklinde yer aldı. Savcının, bu iddiasına dayanağı ise Ahmet Atakan’ın öldürülmesiyle ilgili haberler ve Erdoğan hakkında “katil, diktatör” ifadelerinin kullanması oldu. Ayrıca savcılığın Erdoğan için “Sayın Başbakan” ifadesi kullanması da dikkat çekti.

Savcılık, Ahmet Atakan’ın ölümüyle ilgili de “güvenlik kuvvetlerine taş atmak isterken çatıdan düştü” ifadesini kullandı. Atakan’ın ölüm nedeni hakkında henüz adli tıp raporu bulunmadan “ölüm nedenini” açıklayan savcılık, Atakan’ın ölümünü haberleştirmeyi de “provokasyon” olarak nitelendirdi.

‘soL darbeci’
Ayrıca soL’un 11 Eylül ve 12 Eylül tarihli manşetleriyle “halkı sokaklara döktüğü, Türkiye genelinde birçok insanın güvenlik kuvvetleri ile çatışmasına vesile olduğu” iddiasında bulunan savcılığın, suçlamasına “adeta bir ölümden bir darbe senaryosu devşirildiği” yorumu ekleyerek soL’u “darbecilik” ile suçlaması da dikkat çekti.

Savcılık, bu yorumlarını dayanak göstererek Sorumlu Müdürümüz Hafize Kazcı’nın “yazılı suç işlemeye tahrik, yazılı suçu ve suçluyu övme, yazılı halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, kanunlara uymamaya tahrik etmek suçlarını zincirleme bir biçimde işlemek” iddialarıyla cezalandırılmasını istedi.

Şikayetçiler AKP’li, sözcüleri rüşvetle suçlananların avukatı
soL’a açılan davada müşteki sıfatıyla 9 avukatın ismi yer alıyor. Bu avukatların tamamı, AKP’yle organik bağa sahip.

İçlerinde en dikkat çekici olanı, daha önce bu dava vesilesiyle basına açıklamalarda bulunarak grubun sözcülüğünü üstlenen Av. Mustafa Doğan İnal. İnal, engellenen 2. dalga yolsuzluk operasyonu dosyasından basına sızan bilgilerde yer alan ve haklarında rüşvet suçlaması bulunan Usame Kutub ve Cengiz Aktürk ile Bosphorus 360 Ltd.Şti.'nin avukatı. Dosyadan sızan bilgilerde Bosphorus 360 adlı şirkette Bilal Erdoğan ve Yasin el Kadı’nın gizli ortak oldukları ve Etiler Polis Okulu arazisini rüşvet karşılığında ucuza almaya çalıştıkları iddia edilmişti.

Bir diğer dikkat çekici durum, müştekilerden Mehmet Sarı'nın ismiydi. Çırağan Sarayı'nda Rıza Sarraf'ın kuryesinden, içinde rüşvet olduğu iddia edilen bir paket alan ve istifa eden Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın danışmanı olan kişinin ismi de Mehmet Sarı. Fakat telefonla ulaştığımız, Av. Mehmet Sarı, kendisinin o kişi olmadığını söyledi. Sarı ayrıca "Diğer suç duyurularında takipsizlik kararı verilmişti, ilginç" diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Çağlayan'ın danışmanı olmadığını belirten Mehmet Sarı, AKP Bahçelievler İlçe Yürütme Kurulu üyesi.

Diğer 7 müşteki şu isimler:

Serpil Kavrak – AKP Kadıköy İlçe Yürütme Kurulu Üyesi
Adnan Şenocak – AKP Fatih İlçe Başkan Yardımcısı
Şaban Tamer – AKP Kartal İlçe örgütü yöneticisi
Yıldız Seferinoğlu – AKP Bayrampaşa Belediye Başkan Aday Adayı
Özlem Öztekin Vural – AKP Adalar eski İlçe Başkanı
Esra Göncü – AKP Silivri Belediye Başkan Aday Adayı, Hukukun Üstünlüğü Platformu Sözcüsü
Harun Muş – AKP Beyoğlu İlçe Yürütme Kurulu Üyesi