Haftada bir cuma günleri dijital platformda yayımlanan soL Dergi’nin 27'nci sayısı çıktı. Abonelik kampanyası devam eden derginin yeni sayısında haftanın dünya ve ülke gündemine ilişkin pek çok konuya yer veriliyor.
Aydemir Güler “98 yaş sohbeti” başlıklı yazısında TKP’nin 98 yıllık tarihini ele alıyor ve Türkiye’de komünist olmanın “kırmızı çizgileri”nin belirginleştirilmesi ve onun içinde kalan çabaların hangi kurumsallık veya adlandırmayı taşırlarsa taşısınlar kapsanması gerektiğini vurguluyor.
Orhan Gökdemir “Cumhuriyet’te Cumhuriyet kavgası” başlıklı yazısında, gazetede operasyonla gelip operasyonla giden ve operasyona karşın kalan liberal damarı yazıyor.
Av. Kutlu Ozan Akalın “Ortaçağ’a geri dönerken: ‘idam’” başlıklı yazısında, Türkiye’de idam tartışmalarının hukuksal boyutunu ve işçi sınıfına karşı burjuvazinin bir silahı olarak idam cezasını ele alıyor.
Emre Köse “Son kale İdlib: El Kaide’nin 11 Eylül’den bu yana edindiği en büyük güvenli bölge” başlıklı yazısında, 2015’ten beri cihatçıların elinde bulunan kentteki cihatçı örgütleri, aldıkları dış yardımları ve birbirleriyle ihtilaflarını yazıyor.
Ayşe Öz “Rusya Türkiye ile Zafer ortaklığı yapar mı?” başlıklı yazısında, İdlib operasyonu konusunda anlaşmazlık yaşayan Türkiye ve Rusya’nın S-400 anlaşmasına bakışlarındaki farklılığı ele alıyor.
Ç. Güler Altın “İskandinavya yalanları: Kapitalizmin iyisi olur mu?” başlıklı yazısında, kuzey ülkelerine atfedilen refah ve güzel yaşam kavramlarını sorguluyor, bu ülkelerdeki eğitim, sağlık, çalışma hayatı, cinsiyet eşitliği, göçmenlere bakış ve sosyal hayat alanlarından örnekler veriyor.
Evrim Fer “Müze yangınının ardından: Yanan sadece Brezilya tarihi değil!” başlıklı yazısında, 200 yıllık Brezilya Ulusal Müzesi'ndeki yangınla insanlığın ortak tarihi mirasının piyasanın elinde kelimenin tam anlamıyla kül oluşunu yazıyor.
Tevfik Taş “Simgeler savaşından mevzi savaşlarına: Chemnitz” başlıklı yazısında Alman Demokratik Cumhuriyeti’nde (ADC) Karl Marx adını taşıyan Chemnitz’de ortaya çıkan saflaşmanın Alman sosyalizminin "demokrasi avunmalı aşamacılığı"nın sürdürülemezliğini ortaya koyduğunu yazıyor ve ekliyor: ADC'yi unutan, Chemnitz'i faşizme teslim eder.
Can Seven “42. yılında bir festival: Avante” başlıklı yazısında, ilki 1976 yılının Eylül ayında düzenlenen Portekiz Komünist Partisi’nin siyaset, kültür ve müzik festivali Avante’yi anlatıyor.
Türkiye Komünist Partisi’nin “Umut en eski ve en genç olanda” başlıklı açıklaması da soL Dergi’nin bu sayısında yer alıyor.
Dergiye abone olmak için aşağıdaki görsele tıklayınız.
