soL Dergi'nin 11'inci sayısı yayımlandı

Dijital soL Dergi'nin 11'inci sayısı çıktı. Derginin son sayısında seçimler ve solun tutumu, Kürt partilerinin 1990'lardan günümüze seçimlerdeki tavrı, son dönemin popüler figürü haline gelen Temel Karamollaoğlu'nun gerçek kimliği ile birbirinden ilgi çekici dosya ve söyleşiler yer alıyor. soL Dergi'nin arşivine ulaşmak ve yeni sayılarını anında okumak için abonelik…

soL Dergi'nin 11'inci sayısı bugün yayımlandı. Dijital olarak haftalık yayımlanan derginin abonelik kampanyası da devam ediyor.

Özkan Öztaş1990’lardan günümüze seçimler ve Kürt partileri” başlıklı yazısında Kürt Siyasi Hareketi’nin legal partilerle yürüttüğü mücadelenin ve seçim faaliyetlerinin 90’lardan günümüze geçtiği dönemeçlerini anlatıyor.

Nevzat Evrim ÖnalOyunlar, masallar” başlıklı yazısında tahmin oyunları oynamak ile seçimlerde taktiksel oy vermek arasındaki benzerliğe dikkat çekerek şöyle diyor: “Saatlerce hesap kitap yapılıyor ama ne zengin olunuyor, ne seçim kazanılıyor. Ve bu düşünme biçimi bağımlılık yapıyor.”

Orhan Gökdemir’in erken seçim sürecinde yıldızı parlayan Saadet Partisi Genel Başkanı Karamaolloğlu’nun gizemli özgeçmişinin izini sürdüğü yazısı “Temel Karamollaoğlu: Nakşibendi müridi bir politikacının portresi” başlığını taşıyor.

Gamze ErbilSosyal medya sürrealitesini tanıyalım” başlıklı yazısında Facebook CEO’su Zuckerberg’ün ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi’nde verdiği ifadenin ayrıntılarını ve şirketlerin kişisel verileri polise ve istihbarat servislerine satma “hakkı”nın ne anlama geldiğini değerlendiriyor.

Ulvi İçilİspanya’da 'geçiş' süreci: 40 yıl sonra” başlıklı yazısında geleceğin inşasına hemen bugün başlamaktansa “hele şu diktatör bir gitsin” diyenlere İspanya’da Franco diktatörlüğünün ardından yaşanan Franco’suz Franco’culuk dönemini hatırlatıyor.

Talip GüngörSavaşçı partiden savaştaki partiliye: Ödenmesi imkansız bir borç” yazısında Alman faşizmine karşı savaşta toplam nüfusunun yaklaşık yedide birini kaybeden SSCB ve üyelerinin neredeyse yüzde 40’ını yitiren öncü partiye insanlığın borcunu kaleme alıyor.

Berlin'deki Reichtag'a yani Alman parlamento binasına orak-çekiçli kızıl bayrağın dikildiği gün olan 9 Mayıs Zafer Gününden fotoğraflar “73. yılında fotoğraflarla zafer” başlığıyla okura sunuluyor.

Ulaş Özer, Frederic Rzewski’nin The People United Will Never Be Defeated bestesini ele aldığı “Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez” başlıklı yazısında, slogandan coşkulu bir şarkıya, şarkıdan anlatım gücü son derece yüksek karmaşık bir esere giden bir süreci anlatıyor.

Derginin bu sayısında Onur Çuvalcı ile Esin Ilgaz, 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtlığı Günü’nde Nâzım Hikmet Kültür Merkezlerinde “Ayrımcılığa Karşı Eşitlik, Gericiliğe Karşı Aydınlanma” etkinlikleri düzenleyecek olan Komünist LGBT’ler çalışmasından Ahmet Çınar’la bir söyleşi gerçekleştiriyor.

Murat Akad, Lenin’in Ne Yapmalı’sını Rusça’dan çeviren Barış Zeren ile “Ne yapmalı? Nasıl çevirmeli? Nasıl okumalı?” üzerine söyleşiyor.

Cansu Gün’ün “Mayıs ’68 Paris Ayaklanması, görsel bir kayıt” adlı yazı-görsel sunumu okurun ilgisini çekecek başlıklardan biri.

Tevfik TaşBerlin Duvarı kitapları da koruyordu” başlıklı yazısında emperyalist Almanya’nın Almanya Demokratik Cumhuriyeti’ni ilhakının ardından yok ettiği kitaplarla ilgili çarpıcı verilere yer veriyor.

Kaya Tokmakçıoğlu'nun, Art On İstanbul’daki sergisi 9 Haziran’a dek sürecek olan Olgu Ülkenciler’le yaptığı “Güncel sanat ve ‘İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar’ üzerine” başlıklı söyleşi de bu sayıda okura sunuluyor.

soL Dergi'ye abone olmak ve 11'inci sayı ve önceki sayılara ulaşmak için aşağıdaki görsele tıklayınız.