Haftada bir dijital ortamda yayımlanan soL Dergi'nin bu haftaki 31'inci sayısında Aydemir Güler, geçtiğimiz hafta yaşama veda eden, şansonun en büyük isimlerinden ve komünist bir anne-babanın çocuğu olan Charles Aznavour'u yazdı. Orhan Gökdemir, "Gazetecinin yazmadığı haberler başlıklı" yazısında "içinden geçtiğimiz tuhaf dönemin tuhaf tiplerine" dair dillendirilmeyen bazı haberleri bir araya getirdi. Bu sayıda Uğur Turna demir döküm işçilerinin 1969-80 yılları arasındaki mücadelesini, Avukat Ceren Tuğlu Olpak işçi sınıfının elinde bir mücadele yöntemine dönüşen direnme hakkını kaleme aldı. Eren Korkmaz'ın Corbyn ve İşçi Partisi üzerine geniş bir incelemesiyle birlikte, ülkenin bir türlü ayarlanamayan saatleri üzerine Faris Ay'ın bilgilendirici ve bir o kadar nüktedan yazısının yer aldığı dergide aramızdan ayrılışının üzerinden beş yıl geçen Leyla Erbil'in mirası, ABD Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi'nin yayın organı Breaking the Chains editörlerinin Kavanaugh'un Anayasa Mahkemesi'ne atanması üzerine yaptığı açıklama ve Almanya'da bir enerji tekelinin orman talanına karşı aktivistlerin direnişi de ele alınıyor.

soL Dergi'nin kullanmakta olduğu dijital platformda önümüzdeki aydan itibaren Gelenek dergisi yayımlanacak, dergi aboneleri Gelenek'e doğrudan erişim sağlayabilecek. Yayın Kurulu'nun okuyucularla paylaştığı son sayıya dair duyurunun tam metni ise şöyle:

Umutlu bir veda

soL dijital, Türkiye’de sol yayıncılık alanında bir ilki gerçekleştirmek üzere yola çıktı. Basılı yayınların sınırlarını aşmayı, dijital ortamda zengin ve çok boyutlu bir okuma deneyimi yaratmayı amaçladı.

Yayın hayatına soL’un yıllardır koruduğu yayın ilkelerinden ödün vermeksizin, ve onları güçlendirme sorumluluğunu aldığını duyurarak başladı.

Etkili müdahalelerin bir adım önde olmadan, yenilikleri kavrayıp donanımına katmadan gerçekleştirilemeyeceğini bilerek.

Daha iyisini üretme arayışının standartlara sığınmaktan ötesini gerektirdiğini düşünerek.

Ve elbette ilk olmaya içkin acemilikleri göze alarak.

Bir seçimi geride bıraktı, Haziran Direnişi’nin beşinci yılında boyun eğmemenin bu düzeni değiştirmek zorunluluğu haline geldiğini anlattı, Türkiye’nin ekonomisinin çöküş dinamiklerini inceledi, emperyalizmin savaş çanlarının nerede çınladığını ayırt etmeye çalıştı, çeşitli coğrafyalarda süren işçi mücadelelerine kulak verdi.

Çok sayıda yazarın, dostun, aydının katkısını aldı, bir yayın kurulu olsa da çok daha geniş bir toplamın karşılıksız emeği ile şekillendi.

En önemlisi dünyaya, tarihe, bilime, sanata işçi sınıfı merceğinden bakarak anlamaya, gördüğünü anlatımın bütün olanaklarını kullanarak anlatmaya, anlarken de anlatırken de dönüştürmeye çalıştı. Pasif bir okuma deneyimi böyle bir etkileşim için yeterli olamazdı, geride bıraktığımız otuz sayı boyunca soL’dan bakmayı, okuyucuyla birlikte devinmeyi denedi.

soL Dergi bu hafta okurlarıyla son sayısı ile buluşuyor.

Umutluyuz, çünkü öncelikle bu bir son değil. soL Dergi'nin dijital ortamdaki deneyimi, Türkiye'nin otuz yılı aşkın süredir yayımlanmakta olan en köklü teorik-siyasi dergisinin birikimi ile birleşecek. Gelenek dergisi olarak ve çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecek.

Önümüzdeki aydan itibaren aylık yayımlanacak olan ve dergi abonelerinin herhangi bir değişiklik yapmadan, kendi abonelikleriyle doğrudan erişim sağlayabileceği Gelenek’te, okuyucularının yakından bildiği teorik yazıların yanında, güncel gelişmelerin derinlikli olarak ele alınacağı yazılara yer verilecek.

Umutluyuz; çünkü bir yayının aynı zamanda bir örgütlenme aracı olduğu bilinci ve sorumluluğuyla hareket etmekten hiç vazgeçmedik.

Umutluyuz; bugün Türkiye’nin dört bir yanında işçilerin güçlerini birleştirmeye bir adım daha yaklaştığını görüyoruz.

Umutluyuz; çünkü daha anlatacak çok şey ve geleceğe bırakılacak çok iz var.

Gelenek’te buluşmak dileğiyle…

soL Dergi Yayın Kurulu

soL Dergi'nin 31'inci ve eski sayılarına ulaşmak için aşağıdaki görsele tıklayınız.