Rasim Ozan'dan Davutoğlu'na: Sorumsuz, güç kompleksinde, rezalet

Rasim Ozan Kütahyalı, bugünkü köşe yazısında geçtiğimiz yıl Rus jetinin düşürülmesi ile ilgili zehir zemberek ifadeler içeren bir yazı kaleme aldı. Davutoğlu'nu hedef alan Kütahyalı'nın bugün yazdığı hakaretamiz ifadeler geçmişte yazdığı Davutoğlu övgülerini akla getirdi.

Haber Merkezi

Rasim Ozan Kütahyalı, Sabah gazetesindeki köşesinde suikast sonrası Türk-Rus ilişkilerini ele alan bir yazı kaleme aldı.

24 Kasım 2015 tarihinde Rus Su-24M jetinin düşürülmesi ve ardından Davutoğlu'nun "emri ben verdim" demesi konusunda çok sert ifadeler içeren yazıda o dönemki kriz konusunda Kütahyalı doğrudan Davutoğlu'nu hedef gösteriyor.

Rus Büyükelçi Karlov'a dönük suikastin FETÖ tarafından yapıldığını iddia eden Kütahyalı, bunun geçen yılki jet krizi ile "aynı hain operasyonun başka bir yüzü" olduğunu savunuyor.

Bu iddiaların ardından Davutoğlu'nun geçtiğimiz yılki krizin büyümesindeki rolünü vurgulayan Kütahyalı şunları yazıyor: 

Neyse ki bu sefer "Rus Büyükelçisi'nin indirilme talimatını ben verdim" diyecek sorumsuzlukta ve güç kompleksinde bir yönetici yok Türkiye'de. Geçen sefer maalesef bu rezaleti yaşadık...

Türklerin ve Rusların geçen yıl zokayı yuttuklarını bu seferse "kurulan kumpası yemeyen bir Türkiye'nin olduğunu" savunan Kütahyalı, bu sözleriyle eski yazdıklarının üzerine bir çizgi çekmiş oldu. 

'2014-2024 DÖNEMİNİN BAŞBAKANI'

23 Αğustos 2014 tarihinde "2014-2024 döneminin başbakanı Ahmet Davutoğlu'dur" başlıklı bir yazı kaleme alan Kütahyalı, bugün sorumsuzluk ve güç kompleksi ile suçladığı Davutoğlu hakkında şunları yazıyordu: 

21 Ağustos Perşembe günü bu durum [Davutoğlu'nun başbakanlığı] Yeni Türkiye'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan tarafından resmen de ilan edildi. Şimdi de diyorum ki 2014-24 döneminin Başbakanı Ahmet Davutoğlu olacaktır... Ahmet Hoca önümüzdeki 10 yılın AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanıdır. Bu yeni dönem kurucu ve inşa edici bir dönem olacaktır. (...) Davutoğlu'nu sadece salon adamı bir akademisyen sananlar yanılıyor. Ahmet Davutoğlu Türkçe yanında İngilizce, Almanca ve Arapça'yı anadili gibi bildiği kadar meydanların gönül dilini de çok iyi bilen güçlü bir meydan hatibidir. 

29 ve 30 Ağustos'ta yazdığı köşe yazılarında da Kütahyalı "Ahmet Hoca"nın önümüzdeki 10 sene boyunca Yeni Türkiye'yi Erdoğan'ın çizdiği rotada şekillendirecek esas politik aktör olarak tanımlıyordu.

'VİZYON, PERSPEKTİF, PARADİGMA'

21 Eylül 2014 tarihinde "Hakan Fidan paradigmasının başarısı" başlıklı yazısında Fidan ve Davutoğlu'nu yere göre koyamayan Rasim Ozan Kütahyalı şunları söylüyordu: 

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da Dışişleri Bakanlığı perspektifi aynı temelden hareket ediyordu. Zaten Davutoğlu'nun Hariciye doktrininin fiili yürütücüsü ve uygulayıcısı hep Hakan Fidan oldu. 49 rehine olayı da baştan sona bir Hakan Fidan operasyonudur... Bu iki entelektüel aktörün de devlet görevinde önünü açan Recep Tayyip Erdoğan oldu. En zor koşullarda bile Erdoğan bir an bile Davutoğlu ve Fidan'ı kurban vermedi. Hariciye ve istihbaratta paradigma değişimi kolay olmuyordu. Bu süreçte hatalar, tuzaklar ve tezgahlar oluyordu. Erdoğan yeri geldi siyasi hayatta tecrübesiz olan Davutoğlu ve Fidan için o derin siyasi tecrübesiyle paratoner oldu. Çünkü ikisinin de vizyonuna ve perspektifine inanıyordu... Liderlik denen şey de böyle bir olgu işte...

Bugün sorumsuzluk, rezalet, güç kompleksi şeklinde tanımlanan "paradigma"nın vizyonu ve perspektifine o günlerde toz kondurulmuyordu.

DAVUTOĞLU'NUN MÜJDELERİ

27 Eylül 2014'teki yazısında Davutoğlu'nun ekonomi politikalarını öven Rasim Ozan Kütahyalı, "Davutoğlu'nun açıklamaları bana heyecan verdi." demekteydi ve ekliyordu: 

Davutoğlu'nun sözleri önümüzdeki dönem Türk ekonomisi için de umut uyandırıyor. Herkes bilmeli ki Eski Türkiye modeli devletçi kolektivist ekonomi denenmiş ve başarısız olduğu artık anlaşılmıştır. (...) Yeni Türkiye'nin Yeni Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yeni Başbakanı Ahmet Davutoğlu da bu felsefe ekseninde bir ekonomik ve finansal politika yürüteceği müjdesini veriyor.

'NE DEMEK İSTEDİĞİM 5 YIL SONRA ANLAŞILACAK'

Kütahyalı'nın bitmeyen Davutoğlu övgülerinin bir diğeri de Davutoğlu'nun Etyen Mahçupyan'ı Başbakanlık Başdanışmanı olarak ataması sonrasında kaleme alınmıştı.

26 Ekim 2014 tarihli yazıda Mahçupyan'ın başdanışmanlığını "müthiş bir karar" olarak niteleyen Kütahyalı, "5 yıl sonrasının Türkiye'sinde ne demek istediğimi herkes daha iyi anlayacaktır." iddiasında bulunuyordu.

Değil beş yıl beş aydan biraz fazla süre bu görevi ifa eden Mahçupyan ve Davutoğlu hakkında Kütahyalı o gün şu değerlendirmeleri yapmaktaydı:

Ben de Ahmet Hoca'yı ilk kez Mahçupyan'ın TV programında 2001 yılında dinleme fırsatı bulmuştum.  (...) İzlerken sık sık defterime not almıştım. Sonrasında iki hafta daha bu beyin fırtınası devam etti. İlk bölümde ABD ve Batı ikinci bölümde İslam Dünyası ve üçüncü bölümde de Türkiye ele alınmıştı. Davutoğlu'nun Nisan 2001'de çıkan Stratejik Derinlik kitabı ekseninde 11 Eylül sonrası oluşan global buhran atmosferi sıcağı sıcağına yorumlanıyordu. (...) Hem Davutoğlu'nun devlet adamı vizyonunun temellerini hem de Mahçupyan ve Davutoğlu arasındaki entelektüel frekansı o üç söyleşi çok güzel özetliyor... 

SAHİBİNİN SESİ

Görüldüğü üzere dün Davutoğlu'nun adının geçtiği yerde kaleminden yağ damlayan Rasim Ozan Kütahyalı, tıpkı "devlette kadrolaşmaları analarının ak sütü gibi helal" dediği ve "hizmet erleri" olarak tarif ettiği cemaatçilere, "Fethullah Gülen Hocaefendi"sine de yaptığı gibi "Ahmet Hoca"sının da üzerine bir çizgi çekti. Dün "vizyon, perspektif" diye parlattığı ancak Türkiye'yi bataklığa sürükleyen politikalara bugün Saray'dan gelen "sinyaller" doğrultusunda sorumsuzluk, rezalet demeye başladı.

Doğru söyleme merakından değil, başka felaketleri, başka sorumsuzlukları, başka rezaletleri meşrulaştırmak, bir günah keçisi bulmak, olan bitenlerin ardındaki esas güç kompleksini kamufle etmek için... 

Bugünkü görev öyle icap ettiğinden yani.