Psikiyatristler medyayı uyardı

Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye Psikiyatri Derneği son dönemde medyada psikiyatri hastalarını damgalayan haberlerin yoğunlaşmasına karşı uyarıda bulundu.

Haber Merkezi

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından yapılan ortak açıklamada medyanın özellikle şizofreni ve bipolar bozukluk hastalarına yönelik haberlerinde, hastaları yaftalamaya neden olan bir dil kullanılması eleştirildi.

“Medya ve psikiyatri” başlığıyla yapılan basın açıklamasında, “Psikiyatri hastalarının damgalanması hastaları tedaviden ve toplumdan uzaklaştırmaktadır. Medyada yer aldığı şekilde şizofreni hastalarının “evden dışarı çıkmamaları”nın en önemli nedeni damgalamadır. Bu haberlerin medyada veriliş şekli de ayrıca damgalamayı arttırmaktadır” denildi.

SUÇ ORANI ÇOK DAHA DÜŞÜK

Şizofreni hastalarının damgalanmasının hastaların toplum dışına itilmesine, hastalıklarından utanmalarına neden olduğunun vurgulandığı açıklama, “Toplumun şizofreni hastalığından / hastalarından korkması, daha fazla hastanın evine kapanmasına, hastalığını utanç verici olarak algılayıp reddetmesine, dolayısıyla tedavi imkanlarından uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bir insanın toplum tarafından reddi ve ayrımcılığa uğraması bir insan hakları ihlalidir” diye devam etti.

Açıklamada şizofreni ve bipolar bozukluk hastalarının suç ve şiddet olaylarına karışma oranının herhangi bir psikiyatrik tanısı olmayanlara göre çok daha düşük olduğunun altı çizilerek, “Bir şizofreni hastası tarafından öldürülme riski 14.3 milyonda birdir. Buna karşın bir şizofreni hastasının başkalarından zarar görme riski diğer bireylerden 2-14 kat daha fazladır” denildi.

SAĞLIK KONUSUNDA SANSASYONDAN KAÇINILMALI

TTB ve TPD tarafından yapılan açıklamada medyanın psikiyatri hastalarını damgalayan bir dil kullanmasından vazgeçilmesi gerektiğine işaret edilerek, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluğu Bildirgesi’nin “Açık kamu yararı olmadıkça ve olayla doğrudan ilgisi, bağlantısı bulunmadıkça, bir insanın davranışı veya işlediği suç, onun ırkına, milliyetine, dinine, cinsiyetine, cinsel eğilimine, hastalığına veya fiziksel, zihinsel özürlü olup olmamasına dayandırılmamalıdır” ilkesi hatırlatıldı.

Açıklama, “Ancak bu ilke çerçevesinde doğrudan ilgi ve bağlantı olmadan kişilerin söylemlerine dayanarak haberlerin yapıldığı görülmektedir. Aynı bildirgede yer alan ‘Sağlık konusunda sansasyondan kaçınmalı, insanları umutsuzluk veya sahte umut verecek yayın yapılmamalıdır’ maddesinin bir an önce uygulanabilir olması gerekmektedir” diye devam etti.