O kanal Akın İpek’e de yaramadı

Bu sabah saatlerinde basılan İpek Medya Grubu'na ait medya kuruluşları arasında, 2008’deki satışı tartışma yaratan Kanaltürk de bulunuyor. Kanalın geçmişi, Türkiye'nin son 13 yılının özeti gibi...

Haber Merkezi

İpek Medya Grubuna ait medya kuruluşlarına yönelik operasyon çerçevesinde polis tarafından basılan kanallar arasında Kanaltürk de bulunuyor. Geçmişte Tuncay Özkan’ın yayın yönetmenliğini yaptığı ve 2008’deki satışı tartışma yaratan Kanaltürk, bu kez AKP-Cemaat kavgasının cephelerinden biri oldu.

ÖNCE TEŞEKKÜR ETTİ, SONRA DAVA AÇTI

2007 yılının Nisan ve Mayıs aylarında milyonlarca kişinin katıldığı Cumhuriyet Mitingleri'nin gerçekleştirildiği süreçte reytingleri hızla artan Tuncay Özkan yönetimindeki Kanaltürk, Mayıs 2008’de ani bir kararla Cemaat'e yakın Koza Grubu'na satıldı.

Daha sonra Ergenekon davasında tutuklanarak 6 yıl cezaevinde tutulan Tuncay Özkan, Kanaltürk’ün satışıyla ilgili yaptığı ilk açıklamalarda, satış kararının kanalın girdiği ekonomik darboğazdan kaynaklandığını söylüyordu.

Özkan, kanalın satışından kısa bir süre sonra, 23 Eylül 2008’de Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alındı ve ardından tutuklandı. Özkan’ın tutuklanmasından sonra Kanaltürk’ün satışıyla ilgili yeni iddialar ortaya atıldı.

Özkan, dönemin Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’ün sorguda kendisine sorduğu ilk sorunun Kanaltürk’ün İpek Medya Grubu'na satışı olduğunu ve Koza Grubu'nun sahibi Akın İpek’ten “bizim Akın” diye söz ettiğini söyleyecekti. Özkan, bundan sonraki süreçte Kanaltürk’ün satışıyla ilgili çeşitli davalar açacaktı.

ERDOĞAN ‘BURAMIZA KADAR GELDİ’ DEMİŞTİ

Kanalın kurucu ortaklarından Adnan Bulut ise, Kanaltürk’ün zorla ellerinden alındığını iddia edecek ve Twitter hesabından cemaatçi yazar Faruk Mercan’a “Tuncay Özkan F tipi savcı Zekeriya Öz'ün karşısına çıkınca ilk sorusunda ‘bizim Akın’ demişti. Zekeriya Öz ile kurulan ‘bizim’ ilişkisi ne? Patronun Akın İpek İngiltere’ye kaçarak Kanaltürk'ün gasp süreci ve kara para operasyonlarını örtemez @farukmercan kanalımızı gasp ettiniz” yazmıştı.

Yeni Şafak’tan Abdülkadir Selvi, Cemaat'le iktidarın arası açıldıktan sonra katıldığı bir televizyon programında “Cemaat'in kararıyla Kanaltürk’ün alınmasını da tartışmamız lazım” demiş, bunun üzerine Ulusal Kanal’ın konuğu olan Adnan Bulut, bir kez daha kanalın satış süreci üzerine şunları anlatmıştı:

Kanala reklam veren bir işadamına hükümete yakın bir gazeteci 'Bu kanala reklam vermeyi ne zaman keseceksin' dedi. Ardından bize film veren şirketlere maliyeciler üzerinden baskılar başladı, bize film akışı kesildi. O dönem Cemaat'e yakınlığıyla bilinen Torunlar adlı şirket, kanala almak istedi, Tuncay Özkan kesin bir dille bu teklifi reddetti. Bu baskılar sonucu kanalın maliyesi çok bozuldu. Reklam gelmedi. Çalışanlarımıza 8 ay para veremedik.

Bir konuşmasında Başbakan Kanaltürk'ün yayınlarını kastederek boğazını göstererek 'Buramıza kadar geldi' dedi. En sonunda icra gelmesine üç gün kala Akın İpek'e satmak zorunda kaldık.

ERDOĞAN CANLI YAYINDA

31 Ağustos 2012 yılında artık köprünün altından çok su akmış, Erdoğan Kanaltürk ekranlarında canlı yayına çıkmıştı. Erdoğan’ın karşısında bugün yine polis tarafından basılan Bugün’ün yanı sıra Zaman, Yeni Şafak, Sabah ve Star gazetelerinin genel yayın yönetmenleri vardı.

ZARAR ETTİ, SATMADI

Ancak sular köprünün altından akmaya devam etti, Cemaat'le AKP kavgası başladı. 2014 yılında Akşam gazetesi Akın İpek’in, 2006’da kurduğu Bugün TV’nin zarar etmesine rağmen yine zarar eden Kanaltürk’ü sermaye artırımı yaparak finanse ettiğini yazdı. Havuzcu Akşam’a göre, “5 yıllık süreç içerisinde Kanaltürk Televizyonu yaklaşık 110 milyon TL zarar etti.  İpek Grubu, Kanaltürk’te de aynı yolu izledi. Her yıl kademeli olarak artırılan sermaye sonrası 2013 yılına gelindiğinde şirketin sermayesi 165 milyon liraya çıkartıldı.”

Sonunda Kanaltürk’ün de aralarında bulunduğu İpek Medya’ya ait medya kuruluşları da AKP rejimi tarafından basıldı. Tuncay Özkan’ın ifadesiyle, bir dönemin savcısı Zekeriya Öz’ün kendisine sorduğu ilk soru Kanaltürk’ün satışıydı. Yurtdışında olduğu belirtilen Akın İpek’e de bu sorunun sorulmayacağı merak konusu.