İşte Flash TV'nin kapatılma hikayesi: Erdoğan pankartını asmadılar diye kanal binasını yıktılar

Türkiye'nin ilk özel televizyon kanallarından olan Flash TV, siyasi baskıları gerekçe göstererek yayın hayatına ara verdi. Kanalın sahibi, kararı alma gerekçelerine ilişkin çarpıcı ifadeler kullandı.

Türkiye'nin en uzun süre yayında kalan özel televizyon kanallarından olan Flash TV, baskılar nedeniyle yayına ara verdiğini duyururken, kanalın sahibi yaşadıklarını anlattı.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, "Flash TV’nin karartılmasının sırrı" başlıklı yazısında kanalın sahibi Ömer Ziya Göktuğ'un açıklamalarına yer verdi.

Göktuğ, iktidarın kanala bazı programları durdurması, bazı isimleri ise kanalda çalıştırmaması için talimat vermeye çalıştığını aktarırken, 24 Haziran seçimleri öncesi kanalın Bursa'daki binasına Erdoğan'ın pankartını asmadıkları için binalarının yıkıldığını dile getirdi.

Terkoğlu'nun yazısından ilgili bölüm şöyle:

Kaçımız Ergenekon kumpasında mağdur edilen, yurdundan uzakta bir otel odasında hayata veda eden Erhan Göksel’in Gerçek Kesit programını hatırlar? Göktuğ, “Erhan Göksel’e program yaptırma dediler” diye anlatıyor sonucu. “Abdüllatif Şener’i kanala çıkarma diye uyardılar”, “Turhan Çömez’i işten at, dediler” sözleriyle devam ediyor. “Satır satır geri çektilerbizi” sözleri nasıl törpülendiklerinin özeti gibi. Ancak daha beteri var: “Kanalın başına şunu koy, diye adam gönderdiler.” 
Yandaş medyayı ihya eden kamu reklamları Flash TV’ye uğramamış. Bunun yerine kanalı uyaran resmi yazılar almışlar. 
Flash TV deyip küçümsemeyin. Kanal, pek çok kimsenin hayal edip de ulaşamadığı bir kesimin takibinde. “Dışarıdan bakınca ‘halay yapıyorsun’ diyorlar. Benim de bir izleyicim var” diyen Göktuğ, hiç de azımsanmayacak reytinglerini anlattı. Belki de asıl gücü şu sözlerde saklıydı: “Cami imamından genelev kadınlarına kadar bütün vatandaşlara yayın yapan bir kanalız. BizHalk TV gibi CHP’lilere, Ülke TV gibi AK Partililere yayın yapmıyoruz. Biz ortalama insana yayın yapıyoruz. Bu insanlar ülkenin sessiz çoğunluğu.Herkes Flash TV’nin sıradan vatandaş üzerindeki etkisini bilir.”

Göktuğ’un anlattığına göre son dönemde ise ipleri kopartan olaylar ardı ardına gelmiş: 
“Bizim 2 tane haber programımız var. Sabahki iki buçuk saat filan. Bir de gece kuşağı bir saat kadar sürüyor. Bu iki yayın zaman zaman hükümeti eleştiriyor. Yıkıcı değil, objektif eleştirilerde bulunuyor. Rahatsız olmuşlar.Bizden bu iki yayının da kaldırılmasını istediler.” 
Ömer Ziya Göktuğ, talepleri reddettiğini anlatıyor: 
“Bizde editoryal bağımsızlık var. Bir harf karışmam işlerine. Onlara güvenirim. ‘Buna dokunma, şuna dokunma’ diyemem. Benden bunu söylememi beklediler.”
24 Haziran seçiminde yaşadıkları ise menzile girmelerini sağlamış. 
“Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki adayın da mitinglerini yayımladık” diyen Göktuğ, tarafsızlığın yetmediğini şöyle aktarıyor: 
“Bizim binamız Bursa’da stadın karşısında. Kim orada miting yapsa ‘binaya benim resmimi as’ diye rica ediyor. Muharrem Bey’in resmini astık. TayyipBey’in resmini asmaya mecburmuşuz gibi yaptılar. Kızdım, son anda asmadık.” 
Erdoğan’ın o gün “o binayı indireceğiz” dediğini iddia eden Göktuğ; Bursa Belediyesi’nin, Cumhurbaşkanı’nın telkinleriyle, Flash TV binasını yıkmaya karar verdiğini ifade ediyor. Göktuğ’a göre deprem yönetmeliği de bahane ediliyor. 
19 senedir ayakta olan bina için özel bir şirketten alınan hatalı raporla yıkım kararı alındığını söyleyen Göktuğ, hem ODTÜ’den hem Uludağ Üniversitesi’nden lehine çıkan raporları gösterdi. ODTÜ’den iki profesörün imzaladığı değerlendirmeyi aktaralım: “Yapıya ‘risklidir’ denmesinin hatalı olduğu kanaatine varılmıştır.” 
Yerel mahkemeler belediyenin yıkımını durdurmazken, son bir umutla istinaf mahkemesine götürülen dosya için 20 Şubat’ta Flash TV lehine karar çıktı. Ancak buna rağmen belediye ekibi kanalı yıkmaya başladı. 

Yıkımı yapan kim mi? 
Hani geçen günlerde Türkan Saylan’ı, Uğur Mumcu’yu, Bahriye Üçok’u, Nâzım Hikmet’i hedef alan Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı. Hani şu FETÖ’nün her kurumunda fotoğrafı çıkan, maklube sofralarından el sallayan Alinur Aktaş. 
Sanki kurtları çakallara boğdurmaya yemin etmişler... 
“Gelinen noktada hukuk tanımazlık, çok açıkça hedef alma var” diyen Göktuğ, “bağımsız tarafsız yayıncılık yaptırmadılar, onurumuzu kurtarmak için ara verdik” diye anlatıyor yaptığı seçimi. 
“Memleket hayırlı bir yere doğru gitmiyor, bu hal iyi bir hal değil” sözleriyle ruh halini özetleyen Ömer Ziya Göktuğ’un bir de duası var: “Allah kimseyi zalimin radarına sokmasın.” 
Sormadan edemiyorum: Flash TV yayınından dahi korkan iktidara “güçlü” diyebilir miyiz?