Yoğun katılımla gerçekleşen söyleşisine 24 Ocak'ta kaybettiğimiz Uğur Mumcu'yu anarak başlayan Saymaz, katledilen Metin Göktepe, Hrant Dink ve Abdi İpekçiyi de mesleğin onur yüzleri olarak anlattı.
Ocak ayının gazetecilerin katledildiği ay olarak tarihe geçtiğini belirten Saymaz, Metin Göktepe, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi ve Hrant Dink başta olmak üzere geçmişten günümüze Türkiye'de gazeteciliğin siyasi politikalarla birlikte nasıl baskı altına alındığını anlatırken, öldürülen gazetecilerle birlikte bu ölümlerin gazeteciliğin akıbeti olarak sunulduğunu belirtti. Saymaz son dönemde gazetecilerin fiili olarak öldürülmese de farklı şekillerde öldürüldüğünü aktarırken bunun da kişisel ve mesleki saldırılarla gerçekleştirildiğini Nedim Şener ve Ahmet Şık davaları üzerinden aktardı.
Saymaz söyleşinin sonunda gazetecilerin bu ölümlere rağmen ayakta kalacağını belirtirken, "Gazetecilerin öldürülmemesi mesleğin ve gazetecilerin baskı altında olmadığını göstermez. 90'lardan itibaren gelinen sürecin en sıkıntılı zamanlarını yaşıyoruz. Gazetecileri özellikle bu dönemde zor günler bekliyor. Ancak soru işaretlerini takip eden, soruları yoluna almış gazeteciler için buradan dönüş yoktur. Bu diyalektik bir süreçtir. Onlar varsa biz de var olacağız, yılmayacağız." dedi.