Radyo ve Televizyon Üst Kurumu (RTÜK) ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) uzmanlarınca ortak hazırladığı "Radyo Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik Taslağı"nda yer alan kritik madde, tepkilere yol açtı.
Öngörülen maddeye göre üst kurul tarafından yayın içerikleri nedeniyle uygulanan "program durdurma", "yayın durdurma" ve "lisans iptali" cezaları, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayın yaptığı tüm iletim ortamlarını kapsayacak. Taslakta iletim ortamı “Haberleşme ile kişisel veya kurumsal bilgisayar sistemleri dışında kalan ve kamuya açık olan internet üzerinden oluşturulan ortam” olarak tanımlandı.
Böylece bir yayın grubunun herhangi bir organındaki bir içeriğe ceza geldiği zaman, o grubun tüm iletim organı kapatılabilecek.
Taslakta bir kuruluşun her bir hizmet için ayrı lisans alması öngörülürken; "program durdurma", "yayın durdurma" ya da "lisans iptal" kararının kuruluşun tüm yayınlarını kapsamasına ilişkin hüküm şu şekilde: “Aynı medya hizmet sağlayıcı kuruluş ancak bir radyo, bir televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti sunabilir ve bu hizmetler için ayrı ayrı lisans almak zorundadır. Yayın içerikleri nedeniyle uygulanan program durdurma, yayın durdurma ve lisans iptali yaptırımları medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayın yaptığı tüm iletim ortamlarını kapsar."
ÇGD BAŞKANI GÜLERYÜZLÜ: AMAÇ TOPLUM ÜSTÜNDEKİ BASKIYI ARTIRMAK
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Can Güleryüzlü, hazırlanan taslağa tepki gösterdi. Bu taslağın "zincirleme ceza" sistemi oluşturduğunu vurgulayan Güleryüzlü, soL'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Varlığını, temel hak ve özgürlükler de dahil her türlü özgürlüğü sınırlayarak hatta yok sayarak sürdürmeyi amaçlamış bir siyasal ittifakla karşı karşıyayız. Taslak olarak gündeme gelen söz konusu yönetmelik değişikliğiyle amaçlanan da, toplumun üzerindeki baskıyı artırmaktır. Bunun yolunu da başta habercilikte olmak üzere farklı görüş ve düşüncelerin yansıdığı yayın kuruluşlarını ağır yaptırımlarla tehdit ederek, kontrol altına alarak sağlanması hedeflenmektedir. Düzenlemeyle, yayın içeriği cezai yaptırıma tabi tutulacak bir program ya da dizinin, yayınlandığı her mecranın da cezalandırılması öngörülüyor. Nasıl yasaları ‘torba’ adını verdikleri bir şekilde uygulamaya koyuyorlarsa, ceza sisteminde de ‘zincirleme ceza’ adıyla bir sistem oluşturmayı düşündükleri anlaşılıyor. Tek tek uğraşmaktansa zincirleme cezayla toptan işi halletmek istiyorlar."
Öngörülen taslağı eleştiren Güleryüzlü, "Özgürlük düşmanı, faşizan rejim uygulamalarını aratmayan bu ve benzeri düzenlemelerle, Türkiye’nin demokratik ve hukuk devleti kimliğinden daha da uzaklaşacağı tartışmasız bir gerçek" dedi.