AKP yandaşlığı konusunda sınır tanımayan isimlerden olan Sabah gazetesi yazarı Hasan Celal Güzel, yandaşlık konusunda sınır tanımazken, “28 Şubat döneminde kendisini Başbakanlık önerildiğini ama kabul etmediğini” söyledi. 1995 seçimlerinde %0,34, 1999 seçimlerinde ise %0,14 oy alan bir partinin başkanına neden başbakanlık teklif edildiği merak konusu olurken, eğer 28 Şubat'ın sorumlularının Hasan Celal Güzel tercihinde bulundukları iddiası doğruysa, bunun çapsızlıklarına işaret olarak yorumlanması gerekiyor.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 28 Şubat Alt Komisyonu dönemin silik siyasetçilerinden Hasan Celal Güzel’i dinledi. Şimdilerde Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapan ve AKP yandaşlığı konusunda yazarlara çağ atlatan Güzel, 12 Eylül öncesi ve sonrasında görevler alan büyük bir demokratmış.
28 Şubat'ı Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman'dan öğrendiğini belirten Güzel, şöyle konuştu:
''Teoman Koman Paşa, bana, 'darbe yapacağız, seni veya Mesut Yılmaz'ı başbakan olarak düşünüyoruz' dediğinde ayağa fırlayıp 'ben o kadar alçak mıyım' dedim. 'Mesut Yılmaz, size göre birisi, onu istediğiniz gibi kullanabilirsiniz' dedim.”
Güzel’in rüyalara daldığı konuşmalardan birisi olarak tarihe geçecek olan konuşmadan kısa süre önce Güzel başka bir hikaye daha anlatarak 3 saatte Şam’a gireriz diyen Şamil Tayyar’ı dahi kıskandırmıştı:
“Ben bugün başbakan olsaydım Irak'ın ve Suriye'nin yarısı bizimdi. Şaka yapmıyorum. Çünkü Atatürk'ün de daha önceki İstanbul Hükümeti'nin de ilan ettiği sınırlar içerisinde Batı Trakya vardı, Batum, Musul, Kerkük, Halep ve bütün Kuzey Irak vardı. Kerkük petrollerinde bizim hakkımız vardı biz ondan da vazgeçtik. 1926 anlaşmasına göre resmen Irak'ın kuzeyinde 70 km ilerleme hakkımız var bizim. Kanunen.”
“Beni sabaha öptüler”
Hasan Celal Güzel, daha önce Habertürk gazetesinde yayınlanan bir haberde Türkiye’nin öpüşme şampiyonu olduğunu açıklayarak, "10 milyon kişiyle el sıkışıp öpüştüm hatta kendi icadım olan ‘el ense metoduyla güreştim. Aynı anda yüzlerce kişiyle el sıkışabiliyordum. Öpülecek kişi sayısı fazla olduğu için çok hızlı hareket eder ve kendime mahsus teknikler geliştirirdim" demişti.
“Türkiye’nin öpüşme şampiyonu” Güzel, Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu yine bir öpüşme hikayesi anlatırken, şu sözleri kullandı:
"O zaman BÇG cuntasını adım adım izleyebildim. Neticede 28 Temmuz 1997 günü elimde 5 klasör dosyayla DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'e gittim. 28 Şubat darbe cuntasının emrinde bulunan Yüksel'e götürüp evrakları verdim. Takipsizlik kararı verdi. Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanları antetli yazılardı ve hepsi suç unsuru teşkil ediyordu. Bir darbe ihbarında bulunduk. Tüm YAŞ üyelerine gönderdik. Tepki şu oldu İhbar edilene bir şey yapılmadı, ben genel başkanlık makamından alınarak, TİM tarafından Yüksel'in emriyle sorgulamaya götürüldüm. Gözaltında sorgulanmadım enteresandır. Ankara'da ne kadar polis varsa hepsi geldiler. Yarım ton kadar baklava börek getirdiler. Beni kucaklayıp öptüler. Sabaha kadar sorgulama yerinde öpüldüm. Sabahleyin emniyetin mescidine çağırdılar. Çok iyi bilmem bu işleri dememe rağmen zorla imam yapıldım ve namaz kıldırdım sorguculara. Türk milleti böyle bir millettir ve darbeciler bu nedenle amaçlarına ulaşamayacaklardır.”
(soL - Haber Merkezi)