AKP politikalarına verdiği destek ve saldırgan üslubuyla gündemden düşmeyen Haber Vaktim internet sitesi, dün okurlarının görmeye alışkın olmadığı bir habere imza attı.
Haber Vaktim’in Yeni Akit gazetesiyle paralel yayın yaptığı biliniyor. Yeni Akit ise dün, Avrupa’nın pek çok ülkesinde 66 aylık çocukların okula başladığını ileri sürdüğü bir manşetle çıkmış ve söz konusu olanın ilkokula değil, okul öncesi eğitime başlama yaşı olduğunu belirtme ihtiyacı duymadığı “haberine” “Batıcı laiklerin gözüne girsin” başlığını atmıştı.
Alışılmış Akit ve Haber Vaktim yayın çizgisi de buydu zaten…
Bu kez şaşırttı
Ancak Haber Vaktim, dün okuyanları bir hayli şaşırtan bir habere yer verdi. “Milli Eğitim Bakanı bu çığlığı duyacak mı?” başlığını taşıyan imzasız haberde, engelli çocuğunun bakımını sürdürebilmek için evine daha yakın bir okula tayin isteyen bir öğretmenin feryadına yer verildi.
Yüzde 82 engelli olduğu doktor raporuyla belgelenen Mert Poyraz’ın öğretmen annesinin yaşadığı dram, eşi tarafından yazılan bir mektupla dile getirildi. Engelli çocuğunun bakımını sürdürebilmek için tayin isteğinde bulunan öğretmen annenin yaşadıklarını aktaran mektup, Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki gerici kadrolaşmaya da ışık tutuyor.
4+4+4 sistemi nedeniyle eşinin daha önce çalıştığı okulda norm fazlası olduğunu aktaran baba Poyraz, bunun üzerine tayin için Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurduklarında başlarına gelenleri şöyle anlattı.
“Tüm istenilen belgelerle beraber 03.09.2012 günü Milli Eğitim Atama Şube Müdürü Şerif Ali Beye gittim. Saat 13.30 kapısında beklemeye başladım. Öğlen namazını kılıyordu onu bekledim. Allah kabul etsin diyerek içeri girdim. İstenilen evrakları tamamladığımı söyledim.”
“Özür raporunu eline aldı ve % 82 i özür oranını görünce aynen şu kelimeleri sarf etti. ‘‘ %82 özürlü bu kadar hasta çocuğu olan bir kadının okulda ne işi var. Gitsin evine çocuğuna baksın. Öğretmenlik ona göre değil” dedi. Evrağı elime tutuşturdu ve sizin iş olmaz deyip kapıyı gösterdi. Dilim tutulmuş dona kalmıştım. 8 gün oğlumla hastanelerde rapor almak için uğraştık. Sırf annesi yakınında görevlendirme alsın, acil durumda hemen gelebilsin diye. Namaz kılarsan, bir cemaate bağlanırsan özür raporlarına falan gerek kalmıyor Ama bizler anladım ki ikinci sınıf insan statüsündeyiz onların gözünde.”
“Yırtık kot pantolonuma bakarak “bu bizden değil “ diyebiliyorlar artık. Özürlü çocuğu olan bir anne mesleğine devam ederek hayata tutunmaya çalışırken, tutunduğu dalı kesmeye çalışıyorlar. İstifa et, git evinde otur, açlıktan öl diyorlar.”
Baba Poyraz, mektubunda karşılaştıkları muameleyi ve mağduriyetlerini protesto etmek üzere 10 Eylül Pazartesi günü engelli çocuğuyla birlikte Denizli Valiliği önünde 3 saatlik bir oturma eylemi gerçekleştireceğini de duyurdu. Mektupta, oturma eyleminin neden 3 saat için yapılacağı ise “3 saatlik süre eşimin çalıştığı okula gidip gelme süresidir” şeklinde ifade ediliyor.
Yoksa hacklendi mi?
Haber Vaktim gibi saldırgan bir biçimde hükümetin politikalarını destekleyen, 4+4+4 sistemine karşı çıkanlara ise sık sık hakaret ve tehditler yağdıran bir internet sitesinin Poyraz ailesinin yaşadığı drama yer vermesi gerçekten şaşırtıcı. Daha da şaşırtıcı olansa, haberde kullanılan üslup devletteki gerici kadrolaşmanın sonuçlarına işaret eden ifadeler ve başlıklar kullanılması…
Örneğin Poyraz ailesinin mektubunu takdim ederken “Geçimini sağlamak için çalışan öğretmen anne Poyraz'ın, engelli çocuğuna daha rahat bakabilmek için sadece evine yakın bir okula atama isteğine verilen yanıt Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki korkunç zihniyet değişimini gözler önüne serdi” gibi cümlelerin kullanılmış olması…
Haber Vaktim’in bu alışılmadık haberi, akla “hacklendi mi, yoksa bir bozuk saat durumu mu var” sorusunu getirdi.
Okurlardan tepki yağdı
Gerici kadrolaşma ve hükümetin eğitim politikalarının yarattığı yıkımla ilgili ilk kez böyle bir habere yer veren siteye okurlarından ise tepki yağdı. Habere yapılan yorumlardan bazıları şu şekilde:
(Not: Yazım yanlışları ve ifade bozuklukları yorumların orijinalinden kaynaklanmaktadır.)
Güzel senaryo
haber tam bır odatv asparagası gıbı.imdi gelelim senaryoya.once yırtık pırtık bır kotla mudurun odasına gıdeceksınız goruntu ıtıbarı ıle tahrık olusturacaksınız.sonra mudure ya benı transfer edersınız yada chp basınına aslanlar gibi malzeme cıkartırım dıyeceksınız.ıs tersıne gıdınce cıkıp aglayacaks
soralım bayana madem okul uzak neden okuluna yakın bıryerlere tasınmazsın da okulu ayagına ıstersın? neden kısının namazını on plana cıkartmaya calısırsın(her namaz kılan sizin işinizi görmek zorundamı)?cemaat ıla bu yasadıgınızı ıddıa ettıginiz olayın baglantısı nedır??olayın dogrulugu teyıtlımıdır?
Eşi Çalışmayan Öğretmenler ne yapsın
Her isteyen evinin dibine tayin çıkartmaya çalışırsa ne olacak? Zaten eş durumundan tayinler sebebiyle bazı okullarda yığılma olurken bazılarında öğretmen kalmıyor.Atama yapılıncaya kadar kırk takla atarız. Beğenmeyen istifa edebilir, özel okullarda öğretmenlik yapabilir.Herkesin keyfine göre iş yok
(soL – Haber Merkezi)