Gazze'nin tüyleri diken diken eden fotoğrafları niye, ne zaman 'ikonik' olur?

Modern zamanların tüm önemli olayları, insanlığın hafızasına ikonik fotoğraflarla kazınmış durumda. Peki Filistin'deki vahşetin, tüyleri diken diken eden fotoğrafları, ne zaman "ikonik" hale gelir? ABD'li fotoğrafçı John Edwin Mason'ın blogunda yayımladığı yazıyı, soL okurlarıyla paylaşıyoruz.

John Edwin Mason
17 Temmuz 2014

Bir fotoğrafı ikonik yapan nedir? Niye bazıları hafızamıza kazınıp güçlü bir tarihsel tanıklığı temsil ediyor da, diğerleri solup gidiyor? Yaşını almış bir Amerikalıysanız, muhtemelen hemencecik bir düzine böylesi fotoğrafı gözünüzün önüne getirebilirsiniz – babasının tabutunun geçişini selamlayan küçük John John Kennedy, Washington Yürüyüşü sırasında Martin Luther King, aya dikilen bayrağı selamlayan Neil Armstrong, Amerikan napalm bombasından kaçan küçük Vietnamlı kız Phan Thị Kim Phúc...

Verdiğim tüm örneklerin 60'lar ve 70'lerin ilk yarısından olması tesadüf değil. ABD'nin hareketli zamanlarıydı ve beni de ben yapan dönemdi. Başka türlü söylersek, ikonik fotoğraflar hem bireysel hem toplumsaldır. Bir yandan bireylerin duygularına dokunurken, diğer yandan bir toplumun paylaştığı önemli olayları yansıtırlar.

Yine de, birçok soru akla geliyor: En başta, hangi olaylar? Hangi toplum? Peki fotoğrafların kendilerinin rolü? Tuhaf ama, bir bakıma, fotoğrafların kendileri, öyküde en önemsiz rolü oynuyor.


Gazze, 16 Temmuz 2014, Mohammed Talatane/Reuters

Reuters'den Mohammad Talatene'nin Gazze kıyısında yaşanan, İsrail saldırısının en büyüğü 11 yaşındaki 4 çocuğu öldürdüğü korkunç olaylar sırasında çektiği fotoğraflar, beni bu meseleyi düşünmeye sevk etti.

Fotoğraflar, trajik ve önemli bir olayı açıkça kaydediyor ve tüm dünyayı etkileyen, büyük bir gerçekliği yansıtıyor. Talatene'nin fotoğrafları, teknik ve duygusal açıdan da güçlü imgeler.

Güney Afrika özgürlük mücadelesinin tüm dünyada ikonu kabul edilen bir fotoğrafla benzerlikleri, beni özellikle etkiledi: Sa Nzima'nın, Hector Pieterson'un ölümünü gösteren fotoğrafı.


'Hector Pieterson'un ölümü', Sam Nzime, 16 Temmuz 1976

Talatene'nin fotoğrafları kuşkusuz çok güçlü olmakla birlikte, çoğu Amerikalının kabul etmeye hazır olmadığı bir gerçeği yansıtıyor: Amerikan toplumunun ezici çoğunluğu İsraillileri “iyi adamlar” olarak görüyor ve Filistinlilere derin bir kuşkuyla yaklaşıyor. Benzer şekilde, Yahudilerin cool olduğunu, Müslümanlarınsa tam tersi olduğunu düşünüyor.

Amerikalıların cinayetler karşısında öfkeye kapılmadığını veya Talatene'nin fotoğraflarından duygulanmadığını söylemiyorum. Aslında bakarsanız, birçoğu duygulanıyor. Fakat bu imgeler, onların Gazze saldırısı veya İsrail-Filistin krizinin bütününe nasıl yaklaştıklarını belirlemiyor. Tam da bu nedenle, bir Amerikalı için, bu fotoğraflar ikonik olamaz.

“Ama bir dakika!”, dediğinizi duyar gibiyim. Demin bahsettiğim bazı fotoğraflar – Martin Luther King veya Phan Thị Kim Phúc – kendi zamanlarında çok tartışmalı konuları ele alıyordu. 1963'te beyaz Amerikalıların çok büyük kısmı Martin Luther King'den tiksiniyordu, 1972'de birçoğu halen Vietnam Savaşı'nı destekliyordu. Bu fotoğrafların, misal John John Kennedy'ninki gibi derhal ikonik hale gelemediğini söylerseniz, haklı olduğunuzu söylerim.

Sam Nzima'nın Hector Pieterson fotoğrafı için de aşağı yukarı aynısını söyleyebilirsiniz. Amerikalıların büyük çoğunluğunun ve ABD hükümetinin 1976'da apartheid rejimini desteklediği konusunda kuşku yok. Nzima'nın fotoğrafı 1976'da, ABD'de ikonik değildi.

Zamanın, bu fotoğrafları yakalaması gerekti. Daha doğrusu, yaklaşımların değişmesi gerekiyordu, ve değiştiler. Ama mücadele etmeksizin yaşanmadı bu değişim.

Yurttaşlık hakları hareketi, Amerikan apartheid-karşıtı hareket, ve elbette, vatanlarında ve sürgündeki Güney Afrikalıların mücadelesi, Amerikalıların çoğunluğunu, ırkçı ayrımcılığın yanlış olduğuna ikna etti. Vietnam Savaşı karşıtı hareket (savaşın kendi abesliğinin de sayesinde) Amerikalıların büyük kısmının desteğini kazandı.

King'in ve Phan Thị Kim Phúc'un fotoğrafları, retrospektif olarak birer ikona dönüştü. Geçmişi değil, bugün geçmiş hakkında düşündüklerimizi yansıtıyorlar.

Peki Talatene'nin fotoğrafları ikonik hale gelecek mi? Filistin'de ve Filistin mücadelesine desteğin güçlü olduğu yerlerde, şimdiden gelmiş olabilirler.

ABD'de ikonik olacaklar mı? Ancak ve ancak, Filistin topraklarındaki İsrail işgaline yaklaşımda radikal bir değişim olduğu zaman...