Gazeteciler Konfederasyonu, 'Kadından gazeteci olmaz' mı diyor?

Yeni kurulan Gazeteciler Konfederasyonu'nun, mesleğin üçte birini oluşturan kadın gazetecileri yok sayarak hiçbir karar ve yönetim mekanizmasında yer vermediği göze çarptı. Konfederasyonun, 'kadından gazeteci olmaz' diye mi düşündüğü merak konusu.

(soL - Haber Merkezi) Dün basında yer alan bir haberde, Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı ve yönetim kurulu üyelerinin, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ı Ankara'daki makamında ziyaret ettiği belirtiliyordu.

Haberde, konfederasyonun yeni kurulduğundan söz ediliyor, kurum kendisini "Türkiye genelinde 8 gazeteciler federasyonunun bir araya gelmesiyle Gazeteciler Konfederasyonu kurulmuş ve basının en üst çatı kuruluşu oluşmuştur. Bu federasyonlarımızın temelini ise, köklü tarihleri olan 76 il cemiyetimiz atmıştır. Amacımız, tüm Türkiye'de gazetecilik mesleğiyle ilgili sorunları çözmek ve dünya standartlarında mesleki hakların elde edilmesi için mücadele etmektir" ifadeleri ile tanıtıyordu.

Bakan ile yapılan görüşmenin içeriği gazetecilerin Türkiye'de yaşadığı sansür, şiddet, güvencesiz çalışma koşulları değil, TCDD, İDO, THY gibi kurumların ulaşım indirimi yapması gibi başlıklardan oluşuyordu. Bakan Elvan ise görüşmede, konfederasyonu çok önemsediğini, iyi örgütlenmiş ve bağımsız hizmet verebilmeyi başarmış basının olduğu ülkelerde demokrasinin daha hızlı ve sağlıklı geliştiğini belirten ifadeler kullandı.

Ancak konfederasyonun görüşmeye tayin ettiği içerik ve Bakan'ın açıklamalarından daha fazla göze çarpan durum, Gazeteciler Konfederasyonu'nun heyetinde tek bir kadın gazetecinin bulunmayışıydı.

Hiçbir kurulda kadının izine rastlanmadı
Kuruma dair bir araştırma sonucunda, ne yönetim kurulu üyelerinde ne denetim kurullarında ne de etik kurullar ve bölgesel başkanların isimleri arasında bir kadına rastlandı.

Yeni kurulan ve ilk işlerinden biri Bakan Lütfi Elvan'ı ziyaret etmek olan Gazeteciler Konfederasyonu'nun, mesleğin üçte birini oluşturan kadın gazetecileri tümüyle yok saydığı görüldü.

Ayrımcılıktan mobbinge, eşit işe eşit ücret verilmeyişinden cinsel tacize kadar bir dizi sıkıntıyla boğuşmak durumunda kalan kadınlar, medya kuruluşlarının karar mekanizmalarında neredeyse hiç yer alamıyorlar.

Dünyanın her yerinde kadın gazeteciler, geri pozisyonlarda çalışmaya zorlanıyor, çatışmalı alanlarda ise kaçırılıyor, öldürülüyor, tecavüze uğruyor. Bu yıl Afganistan'da Taliban'ın saldırısı sonucu Anja Niedringhaus hayatını kaybederken muhabir Kathy Gannon yaralı olarak kurtarılmıştı. Geçtiğimiz yıl Mısır'da ise, Hollandalı bir kadın muhabir Tahrir Meydanı’ndaki protestoları takip ederken toplu tecavüze uğramıştı.

Türkiye'de de kadın gazeteciler doğrudan iktidarın hedefi haline gelebiliyorlar. Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gazeteci Amberin Zaman için "edepsiz kadın" ifadelerini kullanmıştı.