Eskişehir'de 'Haziran Direnişi: Medya - İktidar' paneli

OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, soL Haber Portalı Haber Müdürü Can Soyer ve Yurt Gazetesi muhabiri Sami Menteş’in katılımıyla Eskişehir'de düzenlenen panelde ana akım medyanın içinde bulunduğu durum masaya yatırıldı.

(soL - Eskişehir) Bugün Eskişehir'de Nazım Kültürevi'nde OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, soL Haber Portalı Haber Müdürü Can Soyer ve Yurt Gazetesi muhabiri Sami Menteş’in katılımıyla “Haziran Direnişi: Medya - İktidar” başlıklı bir panel düzenlendi.

Panel Oda TV’den Barış Terkoğlu’nun Türkiye’de medya ortamı ve medyanın bağımsızlığı içerikli konuşmasıyla başladı. Terkoğlu, toplumda geniş kesimlerin özgürlüklerinin tehlike altında iken, gazetecilerin izole bir şekilde özgür ve bağımsız kalamayacağına vurgu yaparak başladığı konuşmasında, Türkiye medya tarihinde yaşanmış çarpıcı örnekler verdi ve Haziran Direnişinde ana akım medyanın çürümüşlüğünün ve güvenilirsizliğinin ne denli gün yüzüne çıktığını açıkladı.

soL Portal’dan Can Soyer, ana akım burjuva medyacılığın ekonomi politiğine ve kamu yararına habercilik yapmanın koşullarının burjuva medyası tarafından nasıl ortadan kaldırıldığına değinerek başladığı konuşmasında burjuva medyasının siyasi iktidar aracı olarak nasıl kullanıldığını somut örneklerle anlatırken, internet yayıncılığı ve sosyal medya haberciliğinin özellikle Haziran Direnişinde öne çıkan önemi, nispeten güvenilirliği ve avantajlarına değindi.

Soyer ayrıca Reyhanlı saldırısında, Suriye’ye yönelik müdahalede, Roboski’de, Ergenekon-Balyoz-Oda TV davalarında ve Haziran Direnişinde soL, BirGün, Oda TV ve Yurt Gazetesi ve portallarının ne kadar önemli bir sorumluluğu sırtlandıklarına vurgu yaparken, bu olaylardan yola çıkarak ana akım burjuva medyası ile bağımsız medyanın habercilik ilkelerinin açık bir açı ile ayrıştığına da dikkat çekti. Soyer, konuşmasını Korkut Boratav!ın “tarihin sarkacı artık sola doğru kayıyor” tezine yaptığı vurgu ile sonlandırırken, önümüzdeki süreçte bağımsız medyanın daha da önemli rolü olacağını söyledi.

Yurt Gazetesi’nden Sami Menteş konuşmasını Haziran Direnişinde “içeride” olduğuna yaptığı gönderme ile başladı ve Uğur Mumcu’nun ölmeden önce medyanın hızla holdingleştiğine dair yaptığı uyarıları hatırlattı. Menteş, “penguen”in tüm dünyada sansürün sembolü haline geldiğini aktarırken, “ileri demokrasi” söyleminin ve sözde özgürlük naralarının içi boşluğunu somut örneklerle açıkladı. Bağımsız medyanın maddi tehditlerle “yola getirilmeye” çalışıldığını aktaran Menteş, medyada TMSF operasyonlarının neye hizmet ettiğine değindi. Menteş, yaptıkları haberlerin para kazanmak için değil, bir varoluş biçimi ve mücadele aracı olduğunu söyleyerek sözlerini bitirdi.

Geniş katılımın olduğu panel, katılımcıların soru ve katkıları ile sona erdi.