Çocukların yüzüne '7.2'yi Ergenekon ve KCK mi yazdı?

Kimse Yok Mu Derneği'nin bayramın 2. gününde Van'da düzenlediği etkinlik, çocukların yüzüne boyayla "7.2" yazılması üzerine tartışma konusu olmuştu. Önce, eleştiri konusu öğretmen, bir çocuğun kendisinin istediğini söyledi, bugünse Zaman noktayı koydu: Karanlık odaklar çocukların yüzünü boyadı!

Kimse Yok Mu Derneği ve TUSKON işbirliğiyle, işadamı, siyasetçi ve sanatçılardan oluşan bir grup, bayramın ikinci gününde "depremzedelere moral vermek ve yardım etmek" amacıyla Van'da bir dizi etkinlik gerçekleştirmişti. Hatırlanacağı üzere, AKP milletvekili Hakan Şükür'ün de katıldığı etkinliklerde, çocukların yüzüne boyayla "7.2" yazılmış, Kimse Yok Mu Derneği'ne, "çocuklara depremi böyle mi unutturacaksınız" diyen yurttaşlar ve birçok gazete tepki göstermişti.

Skandalın kamuoyunda duyulmasının ardından, dernekten ve "yandaş" medyadan gelecek savunmalar merakla bekleniyordu. İlk deneme, etkinlikte yer alan öğretmenden geldi.

'Çocuk çok istedi, yazıverdim'
Çocukların yüzlerine çeşitli resimler çizerek deprem acısını unutmalarına yardımcı olmayı amaçladığını söyleyen öğretmen Mustafa Yaprak, "bir erkek çocuğunun yanına gelerek yanağına '7.2 Van' yazmasını istediğini, çocuğu kırmamak için bu isteğini yerine getirdiğini" iddia etti ve şöyle devam etti:

"Çocuğun isteğini yerine getirip yüzüne '7.2 Van' yazdıktan sonra orada bulunan kameralar bu çocuğu çekmeye başladı. Yüzüne 7.2 yazdıran çocuk kameraların ilgi odağı olunca diğer çocuklar da ilgi çekmek için onlar da ısrarla '7.2 Van' yazdırdı. Onlar da tabi ilgi odağı olmak istedi."

Medyada çıkan haberlere de tepki gösteren Yaprak, çocuğu kırmamak için bunu yaptığını, aslında bu yazıyla "Biz 7.2'yle bile yıkılmadık" mesajı vermeye çalıştıklarını savundu:

"Bir çocuğun isteği üzerine yazdığım 7.2 benim için çocukların yüzünde 7.2'ye rağmen biz bu bayramda mutluyuz. Huzurluyuz. Bu mutluluğumuz bozulmadı. Sevinçliyiz, bayram sevincimizi en güzel şekilde yaşıyoruz. Benim aklımda farklı bir düşünce, farklı bir amaç, farklı bir fikir yoktu. Öküzün altında buzağı aramamak gerekir."

Cihan Haber Ajansı ile Zaman boş durur mu!
Öğretmen Yaprak'ın bu açıklamaları, haliyle kamuoyunu pek tatmin etmedi. Bu "tatminsizliği" gidermek isteyen acar Cihan Haber Ajansı muhabirleri ise, "olayın gerçek yüzünü" araştırmak için kolları sıvamışlar. Elde ettikleri sonuç ise gerçekten çok manidar: Uzun boylu ve kıvırcık saçlı, kimliği belirsiz bir muhabir, çocuklara "Yüzünüze 7.2 yazdırıp arka tarafa gelin. Fotoğrafınızı çekip sizi ünlü yapacağım." diyerek onları kandırmıştı!

Doğrusu, resim öğretmeninin çocuğun isteği üzerine onun yüzüne "7.2" yazması hikayesi Cihan Haber Ajansı'nın ve Zaman'ın haberinde de tekrarlanıyor. Fakat, "bunu fırsat bilen bazı basın mensupları" çocukların fotoğrafını çekmeye başladı. Hatta, "iddiaya göre", bununla yetinmeyen bir basın mensubu, yüzünü boyamak için sırada olan çocuklara, "Siz de onun gibi meşhur olmak istiyorsanız yüzünüze '7.2 Van' yazın. Çıkışta gelin sizin fotoğraflarınızı çekeyim, siz de ünlü olun." dedi. Bunu duyan küçük çocuklar "heyecanlanarak resim çizen öğretmene yüzlerine 7.2 yazmalarını istedi". Çocuklar çıkışta sevinçle fotoğraflarını çektirdi.

Ya Cihan da çocukları meşhur etmek istiyorsa?
Daha sonra, Cihan Haber Ajansı, "mağdur" çocukları ve ailelerini buluyor. Ajansın çocukları meşhur edip etmeyeceği bilinmiyor fakat çocuklardan Safa Conga başına gelenleri şöyle anlatıyor:

"Diğer çocuklar gibi biz de oraya oyuncak almak ve eğlenmek için gitmiştik. Orada herkes yüzünü boyamıştı. Ben ve arkadaşım boyatmamıştık daha. Bize bir muhabir geldi, 'görüyor musunuz bu kız çocuğunu nasıl çekiyorlar, siz de yazdırın dedi.' Biz de hemen gidip yazdırdık. O muhabir bize 'çıkışta arkaya gelin ben sizin fotoğraflarınızı çekeceğim sizi dünyaca ünlü yapacağım' dedi. Biz de hediyelerimizi aldıktan sonra arka tarafa gittik, bizim fotoğraflarımızı çekti, sonra sanatçılar giderken o da gitti."

Böylece, Cihan Haber Ajansı ve ajansın haberini yayınlayan Zaman gazetesi, öğretmenin ilk çocuğun yüzünü yazdığı "7.2"nin "günahı"ndan sıyrılıyor ve suçu, belki de Kimse Yok Mu Derneği'nin ve AKP'nin zayıflmasını isteyen odaklar tarafından yönlendirilen "kıvırcık saçlı" basın mensubunun üzerine yıkmış oluyordu.

(soL - Haber Merkezi)