CNN’nin 11 Eylül’de Bingazi’de gerçekleştirilen saldırıda üç konsolosluk görevlisiyle birlikte öldürülen ABD Libya Büyükelçisi Christopher Stevens’ın kişisel günlüğünü ele geçirdiği ortaya çıktı. Cuma günü “Anderson Cooper 360” programının sunucusu Anderson Cooper, günlüğün saldırıdan kısa bir süre sonra Bingazi’deki konsoloslukta ele geçirildiğini itiraf etti.

Cooper, Çarşamba günü yayınlanan programında Cumhuriyetçi Parti Arizona Senatörü John McCain’e “Büyükelçi Stevens’ın düşüncesini bilen bir kaynak bize Stevens’ın ölümünden önce Bingazi’de karşı karşıya kaldığı bitmek bilmez güvenlik tehditlerinden, özellikle de islamcı aşırılıkçılıktan ve artan El Kaide varlığından endişe ettiğini aktardı” demişti. Cooper sözlerine “Kaynak ayrıca Stevens’ın El Kaide’nin ölüm listesinde olduğunu da söyledi” diye devam etmişti.

Cooper’ın programda ismini vermediği, “Stevens’ın düşüncesini bilen” kaynağın, büyük oranda doğrudan doğruya Stevens’ın kendi günlüğüne dayandığı ortaya çıktı.

CNN’den açıklama: Aileye haber verdik, azıcık da ucundan baktık…
Cooper’ın bahsettiği kaynağın (en azından kısmen) öldürülen Büyükelçinin günlüğü olduğunun anlaşılması üzerine, Cuma günü CNN bir açıklama yaptı. Açıklamada “Söz konusu haberin dayandığı bilgi, CNN’nin yaptığı bütün haberlerde yapıldığı gibi dikkatli bir biçimde gözden geçirilmiştir. Bu bilginin bir kısmı Büyükelçi Stevens’ın kendi el yazısıyla yazdığı kişisel günlüğünde bulunmuştur” denildi.

Açıklamada günlüğün bulunmasının ardından Stevens’ın ailesine haber verildiği ve ailenin isteği üzerine günlüğün onlara verildiği de belirtildi. CNN’nin Cuma günü yaptığı açıklamada ayrıca, “Büyükelçinin yazdıklarında haber değeri gördüğümüz hususları haberleştirdik” denildi.
Günlüğü nasıl ele geçirdiklerini anlattılar

CNN’nin gazetecilik ahlakına aykırı hareket ettiği yönündeki tepkiler üzerine, medya grubu Cumartesi günü bir açıklama daha yaparak günlüğü nasıl ele geçirdiğini anlattı. Bu açıklamada ise, “CNN, Stevens’ın ailesine günlüğü keşfettikten birkaç saat sonra haber verdi ve ailenin isteği üzerine günlüğü üçüncü bir taraf aracılığıyla onlara iletti” denildi. Sadece yedi sayfadan oluştuğu belirtilen günlüğün “CNN açısından Libya’daki durum hakkında ipuçları sunduğu” ifade edildi.

WSJ: Ailenin isteğine rağmen haber yapıldı
Ancak Wall Street Journal (WSJ) gazetesi CNN’nin günlüğü ailenin isteğine rağmen haberlerinde kullandığını ileri sürdü. WSJ, CNN’nin 14 Eylül’de yapılan bir görüntülü telefon görüşmesinde aileye ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerine, aile günlüğün içeriğini görene kadar günlüğü haberlerinde kullanmayacağına söz verdiğini, ancak sözünde durmadığını yazdı.

CNN ise bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı’na tepki gösteren bir başka açıklama yaparak, “Belki de buradaki gerçek sorun Dışişleri Bakanlığı’nın neden mesajcıya saldırdığıdır” dedi. CNN bu açıklamasında da Cooper’ın programında söylediklerinin birden fazla kaynağa dayandığını, Stevens’ın günlüğünün kaynaklardan yalnızca bir tanesi olduğunu ve kanalın “haber değeri” taşıyan unsurları haberleştirme hakkı bulunduğunu savundu. Açıklamada ayrıca “Aileye olan saygımız nedeniyle günlüğü ne gösterdik ne de günlükten alıntı yaptık” denildi.

ABD dışişlerinin CNN’e tepkisi
ABD Dışişleri Bakanlığı ise CNN’nin, Stevens’ın ailesinin isteklerini tamamen göz ardı ettiğini söyledi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Phillipe Reines yaptığı açıklamada, “Bir adam, beraberinde ülkemize hizmet eden başka üç Amerikalıyla birlikte öldürülmüşken, kimin ilk güdüsü suç mahalinden öldürülen adamın günlüğünü kaçırmak, okumak, kaydetmek diğerleri de okusun diye haber odasına elektronik posta ile göndermek ve ancak merakları tamamen tatmin edildikten sonra aileye veya yetkililere haber vermek olabilir ki?” diye sordu.

Reines ayrıca, CNN’de çalışan genç bir kişiyle irtibata geçtiklerinde, kanalın günlüğü ele geçirdikten sonra aileye haber vererek, günlüğü nasıl iade edeceklerini sormak yerine aileye günlüğü haberleştirip haberleştiremeyeceklerini sorduklarını öğrendiğini de kaydetti.

CNN şimdi mi “kötü” oldu?
CNN’nin ABD emperyalizmine verdiği hizmetler saymakla bitmez kuşkusuz. Ancak “Arap Baharı” diye adlandırılan süreçte de birçok skandalla anılan kanalın, öldürülen ABD Büyükelçisinin günlüğünü çalarak, günlüğü haberleştirmiş olması belki de “kusurları”nın en hafiflerinden bir tanesi.

Geçtiğimiz aylarda Suriye’yle ilgili haber “imal ettiği” ortaya çıkan CNN, haberlerinin kurgulanmış olduğu anlaşılınca kendisini “O kısımları silsek daha iyi olurdu” diye savunmuştu. Geçtiğimiz mart ayında CNN’de bugün adı günlük skandalıyla anılan Anderson Cooper’ın, Danny Dayem adlı bir Suriye asıllı İngiliz’e uydurma haber yaptırdığı, kamera arkası görüntülerinin basına sızmasıyla anlaşılmıştı. Cooper bu rezaletin açığa çıkmasından sonra Dayem’i programına konuk etmiş, Dayem söz konusu görüntülerde kendisinin birilerine efekt vermek için ateş etmelerini söylediği kısımları "silmeleri gerektiğini" söylemişti.

(soL-Dış Haberler)