Cinayet çağrısı yapan Akit'e ne olacak?

AKP'nin gözdelerinden, tarihi tetikçilikle dolu Akit gazetesinin önceki gün yer verdiği bir yazı, yasalara göre açıkça suç teşkil ediyor. Kendilerine dönük ufak eleştirel ifadelerde ağızlarına geleni söyleyen AKP'lilerin, sayfalarından cinayet çağrısı yapan gazeteye hiçbir şey dememeleri dikkat çekiyor.

Akit, Vakit, Anadolu’da Vakit, Yeni Akit… Davalardan kaçmak için kaç kez isim değiştirdiği bile belli olmayan bu yayın, Ahmet Taner Kışlalı cinayetinde olduğu gibi birinci sayfadan insanların fotoğraflarını yayınlayarak katile hedef gösterdi, sitesinde ana muhalefet partisi liderine ait olduğu iddia edilen cinsel içerikli video yayınlarak siyasette bazı hesaplar gördü, hakaret etti, küfretti ama artık zıvanadan çıktı. Bu gerici yayın “okuyucu yorumu” adı altında polisi cinayet işlemeye teşvik eden bir yazı yayınladı.

Tüm gösteri, boykot ve grevlerin yasaklanmasını isterken, “İyisi mi göstericilerin üzerine vurmak, öldürmek gayesiyle ateş açmak. Kaçan gösterici nerede bulunursa zımbalanmalı. İsterse bir ay, bir sene sonra ele geçsin” ifadeleri kullanıldı.

Bu derece açık bir dille cinayet çağrısı yapan, üstelik bu çağrıyı aslında iddia edildiği gibi bir yorumcu yapmış olsa bile, basın yoluyla bunu milyonlarca insana yaygınlaştıran bir yayına karşı savcıların ne zaman harekete geçecekleri merak konusu.

İnsanları gözdağı vererek susturmaya, cinayete teşvike kadar pek çok suçun birden işlendiği bu olayda, yorumcunun cezai ve hukuki olarak tek başına sorumlu tutulması mümkün değil. Basın Kanunu’na göre süreli ve süresiz yayınlar yoluyla işlenen suçlardan eser sahibi sorumludur (Madde 11). Bunun bir okuyucu mektubu olması “eser sahibi var” diyerek Akit’i azmettirici olmaktan kurtaramaz.

Üstelik Akit’in insanlıktan çıkmış bu teklifi Basın Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nun pek çok diğer maddesine göre de açıkça suç teşkil ediyor.

Ayrıca Basın Kanunun 20. maddesi de Akit'i doğrudan bağlıyor. Bu madde, cinsel saldırı, cinayet ve intihar olayları hakkında, haber vermenin sınırlarını aşan ve okuyucuyu bu tür fiillere özendirebilecek nitelikte olan yazı ve resim yayımlayanlara verilecek para cezalarını düzenliyor. Gösteri ve grev yapanların “zımbalanması” gerektiğini söyleyen bir yazı, alenen basın yoluyla cinayete teşvikten yargılanmalı.

TCK Madde 115 şöyle diyor: “Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan meneden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Akit, buradaki suçu da işliyor.

Ayrıca söz konusu yazı, gösteri yapanlara açıkça hakaret eden pek çok ifade içeriyor. "İnsan dediğin insanca yaşar, eşek gibi tepişmez, it gibi boğuşmaz", "Anayasa Profesörü Sayın Burhan Kuzu ne dedi ki onu yumurta yağmuruna tuttular? Böylelerine öğrenci denir mi? İnsan denir mi? Çakallar gibi saldırdılar adama" gibi ifadeler, hakaret suçu teşkil ediyor. Burada göstericilerin tek tek isimleri anılmasa da, kimlerin kastedildiği gayet açık. Üstelik, gazete son üç haftadır yaptığı haberlerle bazı göstericileri deşifre etmiş ve hedef göstermiş durumda.

TCK Madde 214 şöyle diyor: “Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Akit, yine alenen suç işlemek, yani demokratik hakkını kullanan vatandaşların öldürülmesini istemek ve bu yolla tahrikte bulunmak suçunu işlemiştir. Madde 218 gereği, bu suç basın ve yayın yoluyla işlendiği için cezanın yarı oranına kadar artırılması da gerekmektedir.

Kısacası, geçmişinde de her türlü çirkefliğe, çarpıtmaya, karalamaya, hileye başvurmuş bir gazete olan Akit, açıkça cinayet çağrısı yaptı. AKP zamanında Akreditasyon verilen, yazar ve muhabirleri Başbakan ve diğer yetkililerle uçaklarda birlikte gidip gelen bir yayın haline getirilen Akit, AKP’ci cephenin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu.

(soL-Haber Merkezi)