Haftalık siyasi dergi BOYUN EĞME'nin 31'inci sayısı yarın okurlarıyla buluşuyor. Dergide geçen haftaya damgasını vuran Komünist Parti'nin 1 Mayıs'ta açtığı "İmam hatipler kapatılacak" pankartı ve buna gelen gerici tepkiler manşette yer alıyor.
Komünist Parti Merkez Komite imzasıyla yayımlanan başyazı ise "Kararlı olduğumuzu anlasınlar yeter" başlığını taşıyor.
Dergide yer aşan konu, başlık ve yazarlar ise şöyle:
1- Türkiye bir din devleti olmasın diyorsak, imam hatipler kapatılmalıdır! (Mehmet Kuzulugil)
Cihatçılara yollanan silah dolu tırların, devlet kademelerine yerleşen İslam militanlarının ve Diyanet bütçesine ayrılan liraların miktarı ile imam hatip sayısı arasında kesin bir orantı vardır.
2- 'Evet bizi yanlış duymadınız' (Onur Seçkin)
1 Mayıs 2016’nın sonrasına devrettiği önemli gündemlerden biri Komünist Parti (KP) ve #direneğitim imzasını taşıyan, ¨İmam Hatipler Kapatılsın¨ yazılı pankartın ardından başlayan tartışma oldu. Tartışma 1 Mayıs’ta pankartın taşıyıcısı kortejlerin gücüyle orantılı olarak gericiliğe karşı mücadelede önemli bir başlığın görünür olmasını sağladı ve taraflaştırıcı gücünü ortaya çıkardı.
3- Liberaller Erdoğan’ı nasıl sansürledi? (Barış Terkoğlu)
Liberaller Erdoğan’ı Erdoğan’dan korudular! Halkın Erdoğan’ın “kindarlığı” ile yüzleşmemesi için her türlü numarayı yaptılar. Sonunda milyonu bulan nüfusuyla imam hatiplerin, sokaklarda
tekmeyle gençleri öldüren kindar neslin ve onların içinden çıkarak “laiklik anayasada olmamalı” diyen Meclis Başkanı’nın yardımcısı oldular.
4- Babaeski 'okuluna dokundurtmuyor'
İmam Hatip tartışmaları hızla devam ederken, Türkiye’nin ilerici birikiminin yüksek olduğu Trakya bölgesindeki küçük bir ilçede gericiliğe karşı mücadele hızla büyüyor.
5- 1 Mayıs'ta alanlara kızıl renk çalındı!
Komünist Parti de, 1 Mayıs yürüyüşlerinde bu yıl daha da kitlesel daha da coşkulu daha da dinamik bir biçimde var olarak “Türkiye’nin Komünist Partisi” olduğunu bir kez daha kanıtladı.
6- Lafı dolandırmayan yazı (Kemal Okuyan)
Örgütlenmek diyoruz; örgütlenme Türkiye’de artık sarsmanın ötesinde çarpmak, dönüştürmektir. Sözünü ettiğim kesim için zamana yayılamaz, sabırla örülemez. Çünkü sistemin umutsuzluk,
korku ve hazcılığa teslimiyet-uyum yayan etkisiyle yarışamazsınız. Sarsıp o bağları bir anda koparmak zorundasınız. Bir an önce…
7- Küba Devrimi’nin görünmeyen savaşı (Celil Denktaş)
FabIan Escalante ’yle “devrimin korunması” üzerine söyleşi... Devrimin önderlerini korumakla görevli Fabián Escalante’nin eşsiz deneyiminden çıkardığı en önemli sonuç, halk kitlelerinin desteğini görebilmek, bunu devrime çevirebilmek. “Başlangıçta ne bir deneyimimiz vardı ne de düşmanın üstün teknik donanımıyla baş edecek silahlarımız. Halkın bize 24 saat verdiği destek olmasaydı bu saldırılarla baş edemezdik” diyor Escalante. Ne kadar öğretici!
8- ‘Netleşme dönemi’nde teorik üretim ve tartışma
Yılda bir kez yayınlanmasına rağmen önemli bir misyonu taşıma iddiasına sahip International Communist Review (ICR) hakkında Kemal Okuyan’la konuştuk. Komünist Parti (KP) MK üyesi Okuyan derginin bir süre sonra Türkçe olarak da yayınlanacağını belirterek, ICR’ın devrimci çerçeve içinde yaratıcı teorik üretimin platformlarından biri olarak düşünülebileceğini söyledi.
9- Harun'dan bugüne, gençlik ve sosyalizm (Nevzat Evrim Önal)
6 Mayıs’ta denizlerle birlikte, sosyalist bir Türkiye için mücadele etmiş, bu uğurda canını vermiş tüm gençler anılır. Bu isimlerden biri partili mücadelede, işçi sınıfının mücadeleye kazanılmasında ve sosyalist devrimde ısrarcı Harun Karadeniz’dir. Harun, 68 kuşağı içerisinde geleneğimizin bir parçasıdır.
10- İşçiliğin cazibesini artırmanın yolları (Özgür Şen)
İşçiliğin cazibesini artırmanın yolu bu ülkenin problemlerini çözebilecek tek kimliğin bu olduğunu göstermekten geçiyor. Sömürü, hırsızlık ve yoksullukla derdin mi var, o halde işçi kimliğine sahip çıkacaksın. ABD ve ortaklarının ülke ve bölgeden defolup gitmesini mi istiyorsun, tek çare bir sınıf olarak hep birlikte hareket etmek.
