BOYUN EĞME’de 1 Mayıs: Özgürlük ve aydınlık işçilerle gelecek

Haftalık siyasi dergi BOYUN EĞME’nin 30’uncu sayısı yarın okurlarıyla buluşuyor. Yaklaşan 1 Mayıs’ı kapağına taşıyan dergi “Özgürlük ve aydınlık işçilerle gelecek” manşetiyle çıkıyor.

Haber Merkezi

Haftalık siyasi dergi BOYUN EĞME’nin yeni sayısı yarın meydanlarda, caddelerde, Nâzım Hikmet Kültür Merkezlerinde ve Komünist Parti bürolarında okurlarıyla buluşacak.

1 Mayıs’ı selamlayan dergi “Özgürlük ve aydınlık işçilerle gecelek” manşetiyle çıkıyor.

Dergide yer alan konu, başlık ve yazarlar ise şöyle:

Kim diyor devrimciler yalnızdır diye! (Mehmet Kuzulugil)

Düzen soluna kitleselleşmeyi, ‘sandıkta hesap görmeyi’ havale edip, kendisi yalnız kurdu oynamak iş değil. Sınıf siyasetini, radikalizmi kitlelerle buluşturmak komünistler için bilinmeyen bir sanat hiç değil.

İşçi sınıfı yeniden kurulmalı (Aydemir Güler)

İşçi sınıfından söz edeceksek, birlikte hisseden, birlikte düşünen, ortak refleksleri olan, sonuçta örgütlenen ve politik tavır geliştiren bir bütünden söz ediyor olmalıyız. İşçi sınıfı kendisini korumayı ve üstünlük sağlamayı, yalnızca ve yalnızca partisi eliyle başarabilir.

1 Mayıs’ta ‘sınıfın ağırlığı’ (Alpaslan Savaş)

Sermayeyle hesaplaşıp, siyasi iktidarı hedefe koymak! Asıl olan budur. Birlik, mücadele ve dayanışma, bu durumda anlamına kavuşur. Ne bayram, ne de köşe kapmaca. 1 Mayıs AKP’yle, onun üzerinde oturduğu siyasi rejimle, o rejimin diktatörü ile hesaplaşma günü olmalıdır.

Asyada bitmeyen mücadele (Tulga Buğra Işık)

Belirli kaynaklardan düzenli olarak yayılan yalanlarla KDHC ’ye karşı kamuoyu yaratmayı büyük oranda başaran ABD diğer kimi bölge ülkeleriyle askeri işbirliğini artırıyor. KDHC ’nin hidrojen bombasına sahip olmasınınsa, bölgede dengeleri ABD aleyhine değiştirdiği açık.

Laiklik tartışması ve değiştirilmesi gereken ülke (Ahmet Çınar)

AKP cenahının laiklik tartışması yok. Onlar zaten bildikleri yolda akademisi, polisi, bürokrasisi... Birlikte gidiyorlar. Mesele Türkiye halkında, ilerici dirençte. Burayı kıramadılar ve kolay kolay da kırabilecek gibi görünmüyorlar. Amansızca saldırmaları bu yüzden. Korkuyorlar, haksız da sayılmazlar.

Aydınlanma davası devrim davasıdır (Kemal Okuyan)

Patron sınıfını dize getirmemiz için, onunla hesaplaşabileceğimiz bir zemine gereksinimimiz var. Bu zemin seküler, laik bir karakter taşır ve biz sosyalist devrimden önce, sermaye bu zeminden kaçmaya çalıştıkça, onu tutmaya, onu bu zemine geri getirmeye muktediriz; bunu yaparken kapitalist sınıfı iktidardan düşürmek için gerekli enerjiyi de depolamış olacağız.

Ergenekon’dan geriye ne kaldı? (Selin Asker – Ali Ufuk Arıkan)

Ergenekon Davası’nın, tam 9 yıl sonra Yargıtay’ın verdiği karar ile Türkiye tarihinin en büyük safsatalarından biri olduğu anlaşıldı. Her salıya operasyonla uyanmamızı sağlayan, AKP yandaşlığına geçişin asansörü olan ve şimdi sadece Cemaat’e ihale edilen Ergenekon’dan geriye ne kaldı?

İşçi sınıfı besleme sendikalarla sonsuza dek susturulamıyor (Söyleşi: Osman Çutsay - Aşkın Süzük)

M. Şehmus Güzel ile Türkiye işçi hareketi tarihi üzerine söyleşi (2)

M. Şehmus Güzel: Sendikalar, işçiler olmadan bomboş bir karton kutudur. Konfederasyon veya sendika yönetimini “besleyerek”, emir altında tutarak örgütlü işçi kesimini sonsuza kadar susturmak, durdurmak mümkün değil.

Küba Komünist Partisi VII. Kongresi: Sosyalizmde ısrar ve zor görev (Gözde Kök)

Kongre’nin ana gündemi Küba Komünist Partisi’nin karmaşık görevlerini gözden geçirmesiydi. Kongre’nin son günü konuşan fidel, Kübalı devrimcilerin kararlılığını anlatıyordu: Herkes birgün ölecek, ama kübalı komünistlerin fikirleri galip gelecek.

Neden 1 Mayıs?

1 Mayıs nasıl ‘işçi bayramı’ oldu? Türkiye’de 1 Mayıslar… Günlerin bugün getirdiği…

AKP laikliği kaldırmayacak ama tanımlayacak (Özgür Şen)

Anayasadaki aslında belirsiz laiklik tanımının İslami referanslarla açılmasıyla, uzun zamandır AKP çevrelerinde dillendirilen ve inancın özgürce yaşanması için koşulların oluşturulması şeklinde özetlenebilecek bir laiklik anlayışı resmiyet kazanacak.