Bir zamanlar TRT Radyo vardı... TRT'de AKP dönüşümü!

TRT'de AKP iktidarıyla yaşanan dönüşümden televizyon ekranları kadar radyolar da payını aldı... AKP ile birlikte TRT Radyo'da yaşanan dönüşüm ve gerici saldırıyı TRT Radyo sanatçısı N. ile konuştuk... N., "Yöneticiler sanatçılara şu kadar saat çalışıyorsunuz, şu gün gelmiyorsunuz, şu kadar maaş alıyorsunuz diye çıkışmaya başladı. Sanata bakışları, çalışılan saat ve alınan maaşla…

Ali Ufuk Arikan

TRT'de yaşanan dönüşümün "haber merkezi" boyutunu geçtiğimiz günlerde detaylarıyla masaya yatırmıştık.

Şimdi ise TRT Radyo'da yaşanan dönüşüm ve TRT'nin sanata bakışını TRT Radyo Sanatçısı N. ile konuştuk.

Sanata düşman bir bakışla karşı karşıya olduklarını belirten N., TRT'deki son tabloyu soL'a aktardı...

'BİR ZAMANLAR TRT BİR EKOLDÜ'

Verilerle değil de herkesin mutabık olduğu bazı konularla başlamak istediğini belirten N., “Bir zamanlar TRT bir ekoldü. Yurt içinde akademisyenlerin, yurt dışında folkloristlerin odak yeri olan TRT sanatçıları vardı bu kurumda. Sanatın yaygınlaşmasında ve toplumlara ulaştırılmasında çok önemli bir misyonu omuzladı TRT sanatçıları. Ülke genelinde akademilerin açılmasından sonra da buralarda hocalık yaparak bilimsel anlamda da katkı koymuştu bu isimler. Nihayetinde bir okuldu burası, şimdi AKP ile birlikte yeller esiyor bu önemli kurumda” dedi.

'ÖLÜME TERK EDİLDİ'

TRT’nin birinci görevinin halk için yayıncılık yapması olduğuna vurgu yapan N., “Uzun yıllardır birçok usta burada bayrağı bu anlayışla kendinden sonra gelenlere devretti. Çok değerli saz ve ses üstatları bu kurum çatısı altındaydı, biz de TRT kültürünü bu ustalardan aldık. Ve 2002'de AKP'nin gelmesi sonrası zaman içinde bu isimlerin tasfiyesi süreci başladı. Bu önemli bir mücadeleyle püskürtülünce ise kurum tek bir kadro bile açılmayarak ölüme terk edildi” ifadelerini kullandı.

'SANATÇILAR GÖZE BATMAYA BAŞLADI'

“TRT'yi artık o kaliteli radyoculuk ve sanat anlayışından döndürmüş oldular” diyen N., şu anki durumu ise şu sözlerle aktardı:

“TRT'de artık ne olduğu belli olmayan ucube müziklere yer verilmeye başlandı. TRT’nin eğitim ve elemelerle, çok ciddi bir emekle hazırlanan emisyonları çöpe atıldı. Kurumdaki sanatçılar göze batmaya başladı. Yöneticiler sanatçılara şu kadar saat çalışıyorsunuz, şu gün gelmiyorsunuz, şu kadar maaş alıyorsunuz diye çıkışmaya başladı. Sanata bakışları çalışılan saat ve alınan maaşla sınırlı insanlar bunlar. Onların da derdi sadece para, sanatla hiçbir alakaları yok. Sanatçı insan özgür insandır bunu bir türlü anlayamadılar. Radyoculukta çok değerli bir marka olan TRT'yi çiftliğe çevirdiler, acı bir tabloya neden oldular. Biz yıllardır kendimizi tanımlarken gururla söyledik: 'Bizim işimiz televizyon değil, biz radyo sanatçısıyız' diye. Şimdi ortada doğru düzgün radyo bile bırakmadılar”

TRT'nin eski Genel Müdürü İbrahim Şahin, Radyo 3’ün 80 vericisinin başka radyo kanallarına aktarılmasının nedeninin, nüfusun yüzde 96,2’sinin caz müziğini, yüzde 92,3’ünün klasik müziği dinlememesi olduğunu söylemişti...

'KENDİ SONLARINI HAZIRLIYORLAR'

Sanatı bu kadar net karşısına alanların ayakta kalma şansı olmadığını belirten N., “Aslında bu gidişle kendi sonlarını hazırlıyorlar, gericiliğin sonu yok. Buna tarih sahnesinde birçok kez tanıklık ettik. Sanata baskı yapıldı, topluma baskı yapıldı ve fitili ateşlediler ” diye konuştu.

Bu süreçte tüm toplumda olduğu gibi TRT'nin de payına düşen baskıyı fazlasıyla aldığını dile getiren N., “Sanatın ne olduğunu, müziğin ne olduğunu, radyonun ne olduğunu bilmeyen insanlar başa getirildi. Bu sindirme süreci sonunda toplumun yakından tanıdığı sanatçılar, radyocular TRT'den uzaklaştırıldı. Bunun nedeni toplumun ciddi bir karanlığa itilmek, teslim alınmak istenmesi. Sanatçılara sadece siyasi görüşleri nedeniyle ekran yasakları getirildi. Sen sadece imzanı at, buraya gelmesen de olur denilen sanatçılar var kurumda. TRT FM'de şu an Türk müziği sıfıra indirildi. Bunun açıklanması, kabul edilmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.

'O HEYECAN MUTLAKA GERİ DÖNECEK'

TRT'nin son zamanlarda en çok ilgi çeken adımının geçtiğimiz aylarda halka açtığı arşiv olduğuna dikkat çeken N., "O arşivde bu ülkenin yetiştirdiği en önemli sanatçıları, aydınları, radyo ve televizyon emektarlarını gördük bir kez daha. Halkın o geçmişle, o programlarla, o sanatçılarla güçlü bağları vardı. Bu bağları koparmak için, bu bağların devam etmemesi için de TRT'de tasfiyeler yapıldı. Evet, insanlar TRT arşivini görünce buruk bir sevinç yaşadı, bunu biliyoruz ama bir dönemin arşivini de hiç hatırlamayacak bu halk. Sanata düşmanlıkları hiç unutmayacak ve tekrardan bu halkla güçlü bir bağ kuracak olan birikim açığa çıkacak. Şu anda sindirilmek istenen ama her zaman hazırda olan büyük bir birikim var olmaya devam ediyor" dedi.