Aydın Doğan 'birlik' çağrısı yaptı, Erdoğan ve Yıldırım'ı örnek gösterdi

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, "Gelin hep birlikte teröre karşı bir ve beraber olalım, bu güzel vatana sahip çıkalım. Hiçbirimizin gidecek başka vatanı yok" dedi. Doğan Holding'in Ankara Temsilcisi "FETÖ"den tutuklanmıştı.

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, medyaya yaptığı çağrıda, "Gelin hep birlikte teröre karşı bir ve beraber olalım, bu güzel vatana sahip çıkalım. Hiçbirimizin gidecek başka vatanı yok" ifadelerini kullandı.

Sputnik Türkiye'de yer alan habere göre Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan başkanlığında yapılan 'Doğan Yayın İlkeleri Kurulu' toplantısına kurul üyelerinin yanı sıra medya grubu yönetici ve temsilcileri katıldı. Toplantı sırasında konuşan Aydın Doğan, medyaya çağrıda bulundu.

"Gelin hep birlikte teröre karşı bir ve beraber olalım, bu güzel vatana sahip çıkalım. Hiçbirimizin gidecek başka vatanı yok" diyen Doğan, şöyle devam etti:

Çağımızın belası olan terör farklı isimler ve kimlikler altında ülkemizi kıskaca almaya, korku salmaya çalışıyor, milletimize zarar veriyor. Terör belasıyla mücadele elbette kolay değil ama dik duracağız, asla boyun eğmeyeceğiz. Milletçe kenetlenip ülkemize, insanımıza, demokrasimize ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkacağız. Zor şartlarda elbette medyaya da büyük sorumluluklar düşüyor. Şunu açıklıkla bir kez daha vurgulamak isterim. Grubumuz medyası adı ve amacı ne olursa olsun, kim yaparsa yapsın her türlü teröre şiddetle karşıdır. Demokrasi ve hukuk düzeni varlığımızın temeli ve vazgeçilmez şartıdır. Devletimizin terörle mücadelesini sonuna kadar desteklemeyi bir görev addediyoruz. 

'ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ'

Aydın Doğan’ın medyaya çağrısı ve diğer açıklamaları şöyle:

"2016 yılında büyük acılar ve felaketler gördük. 15 Temmuz’da tarihimizde eşine, emsaline rastlanmayan kanlı bir darbe girişimi yaşadık. İç savaş tehlikesini atlattık. Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere siyasi partilerimizin, parlamentomuzun ve milletimizin gurur verici direnişiyle FETÖ yapılanmasının bu hain girişimini püskürtmeyi başardık ve uçurumun kenarından döndük. FETÖ yapılanmasının yıllar içerisinde devşirdiği ve devletin en kilit noktalarına yerleştirdiği kadrolar ile kendi emellerini gerçekleştirmek için nasıl şiddet ve vahşete başvurduğunu gördük. Darbe girişimine karşı çıkarken sivili, askeri ve polisiyle birlikte 246 vatandaşımız şehit oldu. Yüzlerce insanımız yaralandı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum."

"Çağımızın belası olan terör farklı isimler ve kimlikler altında ülkemizi kıskaca almaya, korku salmaya çalışıyor, milletimize zarar veriyor. Terör belasıyla mücadele elbette kolay değil ama dik duracağız, asla boyun eğmeyeceğiz. Milletçe kenetlenip ülkemize, insanımıza, demokrasimize ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkacağız. Zor şartlarda elbette medyaya da büyük sorumluluklar düşüyor. Şunu açıklıkla bir kez daha vurgulamak isterim. Grubumuz medyası adı ve amacı ne olursa olsun, kim yaparsa yapsın her türlü teröre şiddetle karşıdır. Demokrasi ve hukuk düzeni varlığımızın temeli ve vazgeçilmez şartıdır. Devletimizin terörle mücadelesini sonuna kadar desteklemeyi bir görev addediyoruz.”

'YILMADIK, MİLLİ DİRENİŞE HİZMET ETTİK'

"15 Temmuz gecesi FETÖ yapılanması bizim gazetemizi ve televizyonumuzu basıp kurşunladı. Buna karşılık yılmadık, milli direnişe hizmet ettik. FETÖ ile mücadelede ön saflarda yer aldık. Bugün de devletimizin hukuka bağlı olarak FETÖ’den arındırılması çabalarına destek olmaktayız. Nasıl FETÖ darbe girişimine karşı durduysak PKK, DAEŞ ve diğer örgütlerin saldırılarına da aynı kararlılıkla karşıyız. Bizim yayıncılık anlayışımız toplumdaki ayrışmaları ve kutuplaşmaları körüklemeye karşıdır. Biz demokrasiyi savunuyoruz, çoğulculuktan yanayız. Farklılıkların bir arada yaşamasını sağlayan insan haklarına saygılı demokratik hukuk düzeninden asla vazgeçmeyeceğiz. Doğan medyası olarak bağımsız ve objektif yayıncılıktan başka bir iddiamız yok. Bağımsızlığımızı korumaya titizlikle çalışıyoruz. Hiçbir parti veya yapıyla ne eskiden ne de şimdi hiçbir bağımız olmadı sadece gazetecilik mesleğine bağlıyız. 38 yıldır yayıncılık yapıyorum. Bu mesleğin bir duayeni olarak buradan Türk medyasına açık bir çağrıda bulunuyorum. Artık fikirlerini beğenmediğiniz, sizin gibi düşünmeyen, yaşam tarzları sizden farklı kişileri ve grupları hedef alıp karalamaya, peşinen suçlu olarak teşhir etmeye ve vatan haini olarak damgalamaya çalışmaktan vazgeçin. Toplumu kutuplaştırıcı yayınlardan sakının. Nefret söylemlerinden vazgeçin, kısır polemiklerden uzak durun. Her türlü iftirayı, hakareti mubah gören zihniyeti terk edin."

'CUMHURBAŞKANIMIZ FARKLILIKLARI İSTİSMAR ETMEYE ÇALIŞANLARI UYARDI'

"Bu hususta sayın Başbakan’ın yaptığı uyarı çok önemlidir. Sayın Başbakan, ‘Türkiye bir hukuk devletidir. Hayat tarzları, inançlar, düşünceler devletin güvencesi altındadır’ derken birleşmemiz gereken müşterekleri de dile getirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız da dün yaptığı konuşmada, kimsenin hayat tarzına asla müdahale etmediğini hatırlatmış ve ‘Ezana tahammül edemeyenlerin müezzinin üzerine yürümesi ne kadar yanlışsa namaz kılmayana baskı da o kadar yanlıştır’ diyerek ülkemizde yaşam tarzı farklılıkları istismar etmeye çalışanları uyarmıştır."

"Türkiye büyük bir tehdit altında, adı ister DEAŞ, ister FETÖ veya PKK, PYD olsun karşı karşıya olduğumuz terör hepimizin varlığını hedef alıyor. Atılan kurşunların, intihar bombacılarının amacı bu ülkeyi yaşanmaz hale getirmek. Bu tehlikenin farkına varın. Ülkemizin, insanımızın daha fazla bölünmeye değil kaynaşmaya, kenetlenmeye ve karşılıklı saygı içinde birlikte var olmaya ihtiyacı var. Eğer birleşmez isek korkarım bizi daha acılı günler bekler. Kişisel hesaplarınızı dondurun, gün birleşme günüdür. Gelin hep birlikte teröre karşı bir ve beraber olalım. Hiçbirimizin gidecek başka vatanı yok. Gelin bu güzel vatana sahip çıkalım. Bu çağrımın medyamızı birleştirici bir rol oynamasını samimiyetle arzu ediyorum. Buna destek veren herkesle birlikte çalışmaya hazırız."

'ARKADAŞLARIMIZIN HİÇBİR SUÇU OLMADIĞINA İNANIYORUM'

“Değerli arkadaşlar biraz önce üzüldüğüm bir haber aldım. Hukuk müşavirimiz Erem Yücel ve değerli arkadaşımız Yahya Üzdiyen gözaltına alındı. Evlerinde ve ofislerinde polis tarafından arama yapıldı. Çağırsalar bu arkadaşlar seve seve ifadeye vermeye giderlerdi. Anladığım kadarıyla bu gözaltı kararları bir ay önce tutuklanan holdingin Ankara temsilcisi Barbaros Muratoğlu ile ilgili soruşturmanın bir devamı. Bir FETÖ’cü itirafçının suçlamalarına dayandırılıyor. Bu üç arkadaşımız yaklaşık 25-30 senedir grubumuzda çalışıyor. Ne bir cemaat ile ne de gizli bir yapıyla ilişkili olmaları mümkün değil. Arkadaşlarımızın hiçbir suçu olmadığına inanıyorum. Bir itirafçının yakıştırmaları olarak görüyorum. FETÖ ile mücadelesi kamuoyunca çok iyi bilinen, bu yapıdan büyük zararlar gören grubumuzu ve mensuplarını bu yapıyla bağlantılı görmek ne akla ne vicdana sığar. Bu gibi suçlamalar olsa olsa FETÖ davalarını içerde ve dışarıda sulandırmaya, gözden düşürmeye yarar. Biz her şeye rağmen adalete güvenmeye devam edeceğiz."