AKP içinde farklı sesler yükseliyor

Meclis çoğunluğunu kaybeden AKP'de, seçim sonrası karşılaştığı ilk kritik dönemeçte farklı sesler çıkıyor. Parti sözcüleri düzeyinde fikir farklılığı henüz dışarıya yansımasa, her biri AKP içindeki farklı bir kanada olan yakınlığı ile bilinen köşe yazarları bu durumu açık ediyor. Yeni Şafak gazetesindeki üç kritik isim, bugünkü yazılarında Suriye başlığında 3 farklı görüş bildirdi.

Suriye’ye askeri müdahale konusu, AKP’ye yakınlığı ile bilinen Yenişafak gazetesi yazarlarının da gündeminde. AKP’li cenah içinde de konuya farklı yaklaşanlar olduğu görülüyor. Şahin kanatta sayılan gazetenin genel yayın yönetmeni İbrahim Karagül Suriye’ye müdahale yanlısı bir tutum alırken, Ali Bayramoğlu isteksiz görünüyor. Abdülkadir Selvi ise “keşke olmasa ama…” diyerek daha ortalamacı bir tutum takınıyor.

KARAGÜL: ÜST AKIL VAR, MÜDAHALE ŞART

“Kürt milliyetçiliği üzerinden bir bölge tasarımının uygulanması ve bu tasarımın artık Türkiye'nin varoluşunu tehdit eder hale geldi” diyen Karagül bugünkü yazısında, süreci yöneten bir “üst akıl” olduğunu öne sürdü. Karagül, Türkiye’nin bölgeye müdahalesinin şart olduğunu söyleyerek “Daha önce devletlerle yönetilen coğrafya, bu sefer örgütler üzerinden şekillendiriliyor. Türkiye'nin teyakkuzda olması lazım. Bugün yaşadıklarımıza birkaç ay sonra tedbir alma lüksümüz olmayacak. Bölgesel haritanın, yeni yapılanmanın, dizaynın, biçimlenmenin çok iyi okunması lazım. İç siyasetteki dizayn arayışları ile bölgesel dizayn arasındaki paralelliğe özellikle dikkat edilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

BAYRAMOĞLU: ÜST AKIL DİYE BAKTIKÇA…

Bir süredir Erdoğancı kanat ile mesafeli olduğu görülen Ali Bayramoğlu Suriye’ye müdahale tartışmalarına da soğuk bakıyor.  Bu sürecin Türkiye açısından en önemli tarafının radikal İslami hareketler ve Türkiye sınırında özerk bir yapıyla kantonal örgütlenme imkânı bulan Kürtler’in siyasal enerjisinin ortaya çıkması olduğunu belirten Bayramoğlu, Suriye’ye müdahalenin Türkiye’yi yalnızlaştıracağını savunarak, şöyle yazdı: Böyle bir müdahale öylesine riskli ki, Türkiye'yi hem IŞİD, hem PYD, hem Esat rejimiyle karşı karşıya getirebilir. Radikal örgütleri Türkiye içinde eylem yapmaya itebilir. Kürt sorunu çözüm sürecinin sona ermesi bir yana, ateşkes hali sona erdirebilir... Ülkenin Kürt politikası ve çözüm süreci bu çerçevede bir bütün olarak elden geçirilmelidir. Meselelere “bize karşı kumpas kuranlar, komplocular, sandık sonuçlarını bile belirleyen üst akıl gibi” diyerek bakmaya devam ettikçe, kendi yanlışlarımızı görmezden gelir, batakta yürümeye devam ederiz.

SELVİ: İSTEMEM AMA

Seçim öncesi Erdoğan’ın yakın çevresinden aforoz edilen Abdülkadir Selvi de bugünkü yazısında olası bir Suriye müdahalesini işledi. Selvi açıktan bir tutum takınmak yerine ortalamacı ifadelerle konuyu geçiştirdi ancak bu arada “asker ayak diriyor” söyleminin doğruyu yansıtmadığını da söyledi. Selvi Karagül’ün “üst akıl” diyerek işaret ettği ABD faktörünü de hatırlatarak şöyle dedi: Burada ABD faktörünü gözardı etmemek lazım. Bakalım IŞİD'le mücadelenin liderliğini yürüten ABD tampon bölge konusunda sorun çıkaracak mı yoksa anlayış mı gösterecek? Bunu test etmiş olacağız. 
Türk askeri sınırın ötesine geçecek mi sorusuna tekrar dönecek olursak, cevap şu: ”Keşke imkan olsa da sınırın öte tarafına geçmesek. Ama şartlara baktığımızda bu pek mümkün gözükmüyor.