Akit’ten fevkalade tez: Matbaa o tarihte gereksizdi

Yeni Akit gazetesi, matbaanın Osmanlı’ya çok geç girmesine dair harikulade bir tez icat etti: O tarihlerde matbaaya gerek yoktu!

Eski adıyla Vakit, tazminat davalarından kurtulmak için en son aldığı ismiyle Yeni Akit gazetesinin internet sitesi Habervaktim’de matbaanın Osmanlı’ya geç girişini konu alan bir yazı-haber çıktı.

Yazıda, matbaanın Osmanlı topraklarına geç girişinin sebebi olarak Osmanlı’daki gerici yapı değil, “o tarihlerde matbaaya ihtiyaç olmaması” gösterildi.

Haberde, Osmanlı’da ilk matbaayı kurmasıyla bilinen İbrahim Müteferrika’nın vefatına kadar 16 kitap bastığı, toplam 10 bin adet basılan bu 16 kitabın 20 yılda 7 bin tanesinin satıldığı belirtiliyor ve “Buradan hareketle basılı kitaba toplumsal talebin az olduğunu, şifahi (sözlü) kültüre meyilli bir yapımız olduğunu söyleyebiliriz” deniliyor.

Haberde ayrıca “O tarihlerde matbaa dizgi teknolojisinin henüz yeterince gelişmemiş olduğunu ve Arap harflerinin kelime başında, ortasında ve sonunda farklı şekillerde ve bitişik olarak yazılması gerektiğini göz önüne alırsak, matbaanın en azından o tarihler için hızlı ve zaruri bir teknoloji olduğunu söyleyemeyiz” denildi.

Oysa Osmanlı’da kitap satışlarındaki bu durum, basılan kitapların içerikleri bir yana, toplumun geri kalmış yapısından kaynaklanıyordu. Okuma-yazma oranının yükselmesiyle kitleler “Kii-tap, Kii-tap!” deyince matbaanın icat edildiğinin düşünülebilmesi, matbaanın icat edilmesinin okuma-yazma oranının yükselmesine olumlu etkisinin göz ardı edilebilmesiyle aynı kafanın ürünü oluyor.

Hulâsa-i kelâm, memlekette havalimanı yokken “O tarihlerde ihtiyaç yoktu” diye uçağı üç asır getirmeyecek kafalar, 21. yüzyılda Türkiye hükümetinin yandaş basını olarak gazete çıkartabiliyorlar.

(soL-Haber Merkezi)