Üye olmadan da işe yararsınız!

Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Türkiye deklarasyonu konusunda mutabakata vardı. Deklarasyonda Türkiye'den talep edilen istekler yeniden sıralanırken "üyelik" kısmına değinilmedi.

soL (HABER MERKEZİ) Brüksel'de dışişleri bakanlarını buluşturan Genel İşler Konseyi toplantısından çıkan kararlarda, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile yürüttüğü müzakere sürecinin katılımla yani tam üyelikle sonuçlanacağına dair hiçbir ifade bulunmuyor. Buna karşın AB üyeliği söz konusu dahi olmayan Türkiye'nin stratejik önem taşıdığı sık sık vurgulanıyor.

Reform sürecindeki yavaşlamaya dikkat çekilen kararlarda en çok üzerinde durulan konu ise Türkiye'nin komşuluk ilişkileri. Zaman zaman sert bir üslupla Türkiye'nin dış ilişkilerine değinilen raporda Türkiye'nin başta Yunanistan olmak üzere, komşularını tehdit etmemesi gerektiği vurgulanıyor.

"Tehdit" sözcüğü kaldırılsın"
Raporda sert bir üslubun kullanılması ve Türkiye'nin komşularını tehdit etmemesi gerektiğinin vurgulanmasının ardından Ankara 'tehdit' kelimesinin kaldırılması için AB'ye üye ülkeler nezdinde girişimde bulundu.

Ankara'nın girişiminin ardından Fransa taslak metinde yer alan bu ifadeyi geri çekmeyi kabul etmeyerek "Türkiye'nin komşularıyla sorunlarının temelinde 'tehditkar üslubu' yatıyor" şeklindeki ifadeyi kaldırmadı.

"Limanlarınızı açın"
Deklarasyona ayrıca ek protokolün uygulanmasına ilişkin bir ifade eklendi. Limanların ve havaalanlarının Kıbrıs Rum kesiminin kullanımına açılmaması nedeniyle 11 Aralık 2006'da AB'nin 8 fasılda müzakereleri dondurma kararına ve AB dışişleri bakanlarının 21 Eylül 2005 tarihli karşı deklarasyonuna atıf yapılan AB Konseyi kararlarında, Türkiye'den ''acil ilerleme beklendiği'' dile getirierek Türkiye'den limanlarını, Rum gemi ve uçaklarına açmasını istedi.

"Siyasi partiler yasasını değiştirin"
AB dışişleri bakanları, Türkiye'den talep ettiği bir diğer istek de siyasi partiler yasasını değiştirilmesi. Genişleme kararlarında, ''Türkiye'de anayasa dahil siyasi partilerin işleyişiyle ilgili yasaların değiştirilmesinin her zamankinden daha fazla istendiği'' vurgulandı. Türkiye'nin bu adımının reform sürecinin canlandırılmasına da katkı sağlayacağı belirtildi.

Türkiye'nin AB üyelik sürecinde nerede durduğunun belirtilmediği raporda istekler yeniden sıralandı: Yargı reformunu, yolsuzlukla mücadeleyi, sivil hakların etkin korunmasını, işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans politikasının uygulanmasını, ifade özgürlüğünü, dini özgürlükleri, mülkiyet hakkına saygıyı, azınlıkların korunmasını ve kültürel haklarının güçlendirilmesini, kadın haklarını, çocuk haklarını, sendikal hakları ve ordu üzerinde sivil kontrolü.