soL (DIŞ HABERLER) Amazon ormanlarını petrol araştırmacılarına peşkeş çekmek istemeyen yerlilerin polis tarafından öldürüldüğü olaylar, resmi kaynaklarca, "protestocular ve polis arasında çatışma" olarak açıklandı. Kaynaklarda, ayrıca bu 'çatışma'da 22 polisin ve 'sadece 9 sivi'lin hayatını kaybettiği iddiasına da rastlanıyor. Ancak, Peru'da yaşananların aslını Amazon bölgesinde bulunan aktivistler anlatıyor.
Polisin silahsız köylülere bazıları henüz uykudayken ateş ederek çatışmayı başlattığını belirten görgü tanıkları, köylülerin silahlarına ulaşamadan öldürüldüğünü bildirdi.
Peru Yağmur Ormanlarının Gelişimi için Etnisiteler Arası Dayanışma Derneği (AIDESEP) sözcüsü Shapion Noningo "Perulular Peruları öldürüyor, birbirimizi öldürüyoruz" derken, Devlet Başkanı Alan Garcia da bir-iki saat sonra yaptığı açıklamada yerlileri suçlayarak, "Bu doğal kaynaklarımızı kullanmamıza engel olmak için kurulmuş bir komplodur" dedi. Garcia ayrıca "uluslararası rakiplerimiz" ifadesiyle isimlerini zikretmese de doğal ve petrol üreticisi komşuları Venezuela ve Bolivya'yı kastetti. İki ülkenin solcu liderlerinin Peru'daki ABD işbirlikçiliğine ve serbest ticarete karşı oldukları bilindiğinden, Garcia'nın komplocu olarak bu iki ülkeyi adres gösterdiği anlaşılıyordu. Ayrıca hükümet televizyonundan yayınlanan haberlerde ölü polislerin görüntüleri verilerek, haber spotlarında "Aşırı güçlerin işte ülkemize yaptıkları...", "Aşırılar Peru'daki ilerlemeyi engellemek için dış güçlerden destek alıyorlar" gibi ifadeler kullanılıyor.
Mirasımız olan toprakları koruyoruz
AIDESEP üyesi Walter Kategari ise hükümetin bu yanı ifadelerine karşı çıkarak, "Bizi suçlu gibi gösteriyor oysa biz sadece kendimizi ve insanlığın mirası olan topraklarımızı koruyoruz" dedi. Amazon İzleme grubundan Gregor MacLennan da hükümet polisinin helikopterle silahsız insanlara ateş açtığını ayrıca yerlilerin ölü sayısının daha az bildirilmesi için cesetleri helikopterle Maranon nehrine attığını belirtiyor.
Dün itibariyle 51 yerlinin hayatını kaybettiği, en az 150 kişinin gözaltına alındığı katliamın sona ermesi için yerli liderler çağrıda bulunuyor. Yerli halk ise Peru Kongresi Alan Garcia'nın kongrenin kendisine sunduğu özel şartlarla ABD'yle yapılan Serbest Ticaret Anlaşması kararnamesini geri çekene kadar mücadele etme sözü verdiler.
Garcia'dan inciler
Irkçılık ve ayrımcılık anlamında kendini açıkça ifade eden Garcia, yerlilerin Amazon ormanlarının yabancı şirketlere açılmasını engellemelerine şu yanıtları vermişti: "Bu insanların taçları yok, bu insanlar birinci sınıf vatandaş değildir, kim diyebilir ki zaten 28 milyon Perulu içinde 400 bin yerli. Burada olmaya hakkınız yok, bu büyük bir hata"!
Garcia ülkenin yerli halkını neredeyse ülkeden sürecek noktaya gelirken, 2007 yılında Peru'nun Birleşmiş Milletler Genel Meclisi'nde katılım konuşmasını 'Yerli Halkların Hakkına Dair Deklarasyon' adlı bir metinle yaptığını unutmuş olmalı.