Öğrencilere kapatılan panel bahçede yapıldı

Öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri tarafından İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde düzenlenen “Üniversite Özerkliği ve İş güvenliği” paneline öğrencilerin “sakıncalı oldukları” gerekçesiyle alınmamasını protesto için, panel bahçede yapıldı.

soL (HABER MERKEZİ) İstanbul Üniversitesi'nde araştırma görevlilerinin 50/d maddesine göre doktoralarını tamamladıktan sonra işten atılmaları ve akademisyenlerin piyasa koşullarında çalıştırılması konusunda düzenlenecek olan "Üniversite Özerkliği ve İş güvencesi" konulu panele, rektörlüğün yasakçı tutumu damga vurdu.

İletişim Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek olan panele, rektörlük kararıyla, dekanlık tarafından öğrenciler alınmadı. Kapıda bekletilen öğrencileri panele almak isteyen akademisyenlere, öğrencilerin sakıncalı oldukları, panele alınamayacakları ifade edildi.

İÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin'in öğrencilere "sizi muhatap almam" demesi, gerek akademisyenlerin gerek öğrencilerin tepkisine yol açtı.

Öğrencileri paneldeki akademisyenler "muhatap" aldı

Konferansa gerek öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından yoğun ilgi gösterilmesi, üniversitelerde ve diğer işkollarında iş güvenliği konusuna duyarlılık olduğunu gözler önüne sererken, konferansa öğrencilerin alınmaması kararına karşı akademisyenler tavır alarak, panelin yapılmamasını önerdilen. Akademisyenler, panelin tüm bilim ve üniversite çevrelerini ilgilendirdiği, bu anlamda panelin öğrenciler olmadan gerçekleştirilmesinin anlamsız olacağını ifade ederek, fakülte bahçesinde protesto konuşması yapma kararı aldılar.

Rektör danışmanı rektörün paneldeki sözcülüğüne soyundu
Araştırma görevlilerinin panele öğrencilerin alınması için fakülte yönetimiyle konuştuğu sırada, panelin konuşmacılarından Rektör Danışmanı Faik Çelik'in konuşmasını yapması dikkat çekti. Çelik, konuşmasında, 50/d'ye tabi 726 araştırma görevlisinin bir şekilde kadroya alınacağını duyurdu ve İÜ Rektörü Yunus Söylet'in "konuyla bizzat ilgileneceğini" söyledi. Çelik, bundan sonra alınacak araştırma görevlilerinin yine 50/d maddesine tabi olacağını, araştırma görevlilerinin rotasyonla Anadolu'daki üniversitelere gönderilebileceği üzerinde durdu.

Araştırma görevlileri ve öğretim üyeleri alkışlarla fakülte bahçesine çıkarken, panelistler burada katılımcılara seslendi.

"İş güvenliği tüm üniversite bileşenlerinin sorunudur"

Prof. Dr. İzzettin Önder, yaptığı konuşmada, bütün üniversite elemanlarının bir bileşen anlamına geldiğini ifade ederek, bugün dışarıda kaldıklarını, çünkü öğrencilerin panele alınmadığını söyledi.

İş güvenliği ve üniversitelerin özerkliği konusunun bütün bilim alemini ilgilendirdiğini vurgulayan Önder, Türkiye üniversitelerindeki akademisyenlerin köleleştirildiklerini, sadakat ve ideoloji temelinde çalıştırıldıklarını söyledi. Önder, Faik Çelik'in salonda yaptığı konuşmaya göndermeyle, "Asıl mesele bu. Rektör Danışmanı'nın dediklerini olumlu karşılayamayız. Bu konu sadece bıçak sırtında olanların sorununu çözme konusu değildir" dedi. Önder, konuyu, bütün halkın, özellikle aydınların gündemine taşımak gerektiğini belirtti. 5 Mart'ta İstanbul Üniversitesi'nde araştırma görevlileri tarafından yapılacak olan "Üniversiteleri Terk Etmiyoruz" eylemine katılma çağrısı yaptı.

"Sorun sadece 50/d'lilerin sorunu olmaz"
Üniversite Konseyleri Derneği Başkanı Prof. Dr. İzge Günal, yaptığı konuşmada, şu an bütün 50/d'ye tabi araştırma görevlilerinin işe alınmasının sorunu çözmeyeceğine dikkat çekerek, 50/d'ye karşı yapılan mücadelenin topyekün bir mücadele olduğunu vurguladı.

Günal, daha önce öğretim görevlilerinin kitle örgütlerine üye olmaması yönünde karar alındığını, IMF ve TÜSİAD raporlarıyla öğretim elemanlarının piyasa koşullarında çalışmasının öngörüldüğünü hatırlatarak, 15 Mart'taki "Ya Osmanlı'ya dönüş, ya sosyalist cumhuriyet" mitingine katılınması ve pankart açılması gerektiğini belirtti.

Yeşildere yasakçı tutumu kınadı
Günal'ın ardından konuşan Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, rektörlüğün yasakçı tutumunu kınadığını belirtti. Rektör Danışmanı Faik Çelik'in konuşmasında araştırma görevlilerinin işe alınması konusunda Rektör Yunus Söylet'in söz verdiğini söylediğine değinen Yeşildere, konunun kişisel bir konu değil, hukuki bir hak mücadelesi konusu olduğunu vurgularken, üniversitede alınan birçok kararda üniversite yönetiminin es geçildiğini ifade etti. Yeşildere, akademisyenlerin "bana dokunmuyor" diyerek sessiz kalmasını eleştirerek, hak arama mücadelesine katılma çağrısı yaptı.

Araştırma görevlileri sadece kendilerine güveniyorlar
İÜ Araştırma Görevlileri Temsilciler Kurulu adına konuşan Levent Dölek, 26 Kasım'dan bu yana 100 gün geçtiğine ve araştırma görevlilerinin aynı yönetmeliğe tabi olarak çalıştığına dikkat çekerken, yönetmeliğin araştırma görevlileri dışında yapılan atamaları kapsadığını hatırlattı.

Kendilerine en başından "açıkta kalmayacaksınız" denildiğini ifade eden Dölek, "Biz sadece kendimize güveniyoruz. Biz 50/d'li olmak istemedik. Biz araştırma görevlisi olmak istedik. Ancak bizi burslu öğrenci gibi çalıştırdılar. Hem de Emekli Sandığı'na bağlayıp, gelir vergisine tabi çalıştırarak... Hangi burslu, gelir vergisine tabidir" dedi.

Geleceklerine dair bir şey söylemek için bir arada mücadele etmek gerektiğini ifade eden Dölek, 5 Mart'taki "Üniversiteleri Terk Etmiyoruz" eyleminde herkesi kampusta sabahlamaya çağırdı. Panel, yapılan konuşmaların ardından, alkışlarla rektörlüğün ve öğrencilere yönelik yasakçı tutumun protesto edilmesiyle sona erdi.