soL (HABER MERKEZİ) Moda sakinlerinin her cuma gerçekleştirdikleri "Moda İskelesini Yobazlara Bırakmayacağız. Işığını Al da Gel" eylemleri çerçevesinde dün gece bir basın açıklaması yapıldı. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında yer alan "sipariş tipler", "şişe dibinden konuşuyorlar" ve "içmeyenlere mahalle baskısı var" sözleriyle, Vakit gazetesinin "Ayyaş komünistler" başlıklı yazısında Modalıları hedef göstermesinin protesto edildiği açıklamada, gündemdeki temel sorunların üstünün örtülmeye çalışıldığı belirtildi.
Saat 21.00'de Moda İskelesi önünde toplanan Modalılar, ellerindeki pankartlar ve aydınlığı temsil eden fener ve mumlarla uygulamayı protesto ettiler. Basın açıklamasında, Moda İskelesi'ndeki alkol yasağına karşı başlayan protesto eylemlerinin, Başbakan'ın konuşmasına kadar yansıdığı belirtildi. Bu haftaki eylemin ülkenin karanlık dönemi olan 12 Eylül gününe denk düştüğüne dikkat çekilen açıklamada, "12 Eylül karanlığına denk düşen dönemden geçen, yaşamını yitiren ve bugün yaşayan tüm yurtseverler onurumuzdur" sözleri yer aldı.
"İçmeyene mahalle baskısı mı? Güldürmeyin bizi..."
Başbakan'ın konuşmasında yer alan ifadelerin de eleştirildiği açıklamada, Başbakan'ın "içmeyenlere mahalle baskısı var" olarak ifade ettiği baskının bugüne kadar tersine işlediği, içenle içmeyenin arasında asla ayrım yapılmadığı, ayrımcılığın AKP iktidarıyla birlikte gündeme geldiği belirtildi. Açıklamada, "aksine, oruç tutmayanların öldürüldüğü, içki satanların dövüldüğü bir ülkede yaşadığımızı hatırlatırız" ifadesi de yer aldı.
İktidardaki AKP'nin, desteğini aldığı neoliberal söylemi kullanarak sürekli değişimden bahsettiğine değinilen açıklamada, üst üste kazanılan iki seçimin ardından Başbakan tarafından verilen "demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesi" sözünün unutulmadığı, Modalıların konunun takipçisi olacağına da yer verildi.
Basın açıklamasında ayrıca, iskele girişine kısa süre önce yapılan demir parmaklıklı kapının, bu alanın kamu malı oluşundan hareketle, hangi kanuni gerekçeye dayandığının ve kimden izin alınarak yapıldığının açıklanması da istendi.
Modalılar basın açıklamasının ardından alkışlarla protestolarını sürdürdüler. Protesto eylemine Moda halkının yanı sıra tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü de destek verdi. Basın tarafından da ilgiyle izlenen eylemde, Deniz Feneri'ni temsil eden bir fener maketiyle yürüyen Modalılar gündemdeki büyük soruna dikkat çekerek, "bu fener sönmeli" dediler.
"Sen özgürsen ben de özgürüm"
Tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü, Başbakan'ın konuşmasındaki sözlerine dikkat çekerek, "ülkede bunca sorun varken eğer gündemimiz buysa, ben burada siyasi bir manevra yapıldığını düşünürüm. Asıl meselelerin üzerini örtmek için gündem böyle tartışılması bile yersiz bir konuya çevrilebiliyor. Ne demek içmeme özgürlüğüm var? Eğer senin içmeme özgürlüğün varsa bizim de içme özgürlüğümüz var. Başbakan şunu bilmelidir ki kadeh tokuşturmama hakkının var olabilmesi için birilerinin de kadeh tokuşturabiliyor olması gerekir. Bu mekanda içki yasağı varsa o zaman içmeme özgürlüğünden de bahsedilemez. İçenlerin içmeyenlere baskı uyguladığını söyleyebilmeniz için içki satılıyor olması gerekir" dedi. Üzümcü, yapılan eylemi haklı bulduğu için destek vermeye geldiğini belirterek, Moda'nın çok uzun yıllar boyunca eşitlik içinde ve özgürce yaşama alanı olarak var olduğunu, bundan sonra da böyle sürmesi gerektiğini söyledi.
İskele girişine konulan ve eylemin başlangıcından itibaren kapalı tutulan demir parmaklıklı kapıdan girmek istediğini belirten Moda sakinleri yetkililerce engellendi. Bu sırada yaşanan tartışmada, kapının diğer tarafında olup da dışarı çıkmak isteyenlerin de durdurulduğu anlaşıldı. İçeride bulunan birkaç kişinin "kişisel hakları ihlal ediyorsunuz, bizi zorla alıkoyuyorsunuz" demesi üzerine dışarıda protestoyu sürdürenler de "sizi dışarı çıkarmıyorlar, bizi içeri almıyorlar, bu nasıl bir zorbalıktır" şeklinde tepki gösterdiler. Neden içeri alınmadıkları sorusuna kapıda duran bir yetkili, "onlar normal süreçte geldiler, siz giremezsiniz" yanıtını alan Modalılar, içeri alınmadıkları sürece eylemi sonlandırmayacaklarını belirttiler. Bu karar üzerine yetkililer, eylem nedeniyle kafeteryayı kapattıklarını belirterek içeridekileri de dışarı çıkardılar.
"Moda halkını koyun mu sandın"
Söyledikleri şarkılarla eylemi sonlandıran gruba çevrede bulunan çok sayıda kişi de destek verdi. Gençlerin oluşturduğu bir grubun, "Moda halkını sen koyun mu sandın, Tayyip, alkol yasağını sen oyun mu sandın?" şeklinde söyledikleri ve Drama Köprüsü türküsünden uyarladıkları protesto şarkısı büyük alkış aldı. Bu sırada çevre binalardan birinden yükselen "Enternasyonal" marşı da protestoya renk kattı.