Bilgisayar oyunlarında ideolojik bomba

60 milyar dolarlık bilgisayar oyunları piyasası, ideolojik propaganda aracı olmaya devam ediyor.

soL (HABER MERKEZİ) Bilgisayar oyunları piyasası her yıl katılan yeni aktörlerle daha da büyüyor. Dünyada yılda yaklaşık 60 milyar doların bilgisayar oyunlarına harcandığı tahmin ediliyor. Birçok şirketin iştahını kabartan bilgisayar oyunları ideolojik propagandanın önemli bir aracı ve çocukların gelişimini olumsuz yönde etkiliyor.

Aksiyon, macera, sürüş, rol yapma, nişancı, simülasyon, spor, strateji ve çevrimiçi gibi dalları bulunan bilgisayar oyunlarına harcanan paralar giderek artıyor. Birçok eve bilgisayarın girmesiyle büyüyen pazarda birçok firma faaliyet gösteriyor. İlk ticari oyunun yapıldığı 1973 yılından bu yana giderek artan grafiklerle daha gerçekçi hale gelen bilgisayar oyunlarına yılda yaklaşık olarak 60 milyar dolar civarında para harcanıyor ve bu miktarın 35 milyar dolarlık kısmı şiddet içeren oyunların payı.

Yeni bir bağımlılık türü
Bilgisayar oyunları ile harcanan vakitler kişilere göre değişmekle birlikte çoğu örnekte artarak devam ediyor. Oyunlar nedeniyle sosyal gelişimlerinin yanı sıra beden ve ruh sağlığı bozulan oyun kolikler aynı zamanda yapılan deneyler neticesinde oyundan ayrı kaldıkları zamanda huzursuzluk hissedebiliyor, aşırı tepki verebiliyor.

Oyunlar genel olarak çocuklara zarar veriyor. Etki altında kalan çocukların çevrelerine karşı daha saldırgan olduğu kimi çocukların sosyal hayattan koparak çevrelerindeki her şeyden ve herkesten uzaklaştığı söyleniyor. Saatlerce bilgisayar başında sadece ekrana bakarak ya da bir takım hareketleri takip ederek geçiren çocuklarda ciddi hiperaktivite davranışları ortaya çıkabiliyor. Çocukların en hareketli, en enerjik oldukları bir dönemde böylesine hareketsiz kalmaları, enerjilerini boşaltamamaları, çevrelerine karşı daha saldırgan ve zarar verici eylemlere yönelmelerine sebep oluyor. Oyunlardaki yenilmez fantastik kahramanlarla kendisini özleştirebilen çocuklar, ergenlik dönemlerinde karakterler gibi olamadıklarını fark ettiklerinde depresyon geçirebiliyorlar. Uzmanlar son yıllarda çocukların karıştığı suçların artışında şiddet içerikli oyunların rolünün göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyorlar.

Sanılanın aksine bilgisayar oyunları sadece çocukları değil yetişkinleri de etkileyebiliyor. Evercrack adlı oyunu oynarken eşleri tarafından terk edilenler "Evercrack" dulları adlı bir grup kurabiliyorlar ve bu sanal grupların üyeleri oldukça fazla.

Fiziki zararları da var
Bilgisayarların çocuklara verdiği önemli bir zararın ekrandan yayılan radyasyon ışınları ve saatlerce hareketsiz kalmadan dolayı fiziksel gelişimde bir takım bozukluklar. Bu ışınlar bazı çocuklarda sara nöbetlerine yol açıyor. Ayrıca saatlerce maus ve klavye ile uğraşan çocukların özellikle ellerinde ve bileklerinde birtakım sorunlar ortaya çıkıyor. Oyun nedeniyle uykusuz kalmanın yanı sıra uzun süre ekrana bakmaktan gözlerde bozulmalar ortaya çıkıyor.

Hollanda'da oyun bağımlılarını tedavi etmek üzere ilk klinik açılmış durumda. Amsterdam'da bulunan Smith &amp Jones bilgisayar oyunu bağımlılarını tedavi etmek için bir klinik. Burada çalışan doktorlar oyuncuların yüzde 10'unda oyunların ciddi fiziksel ya da ruhsal tahribata yol açtığını düşünüyor.

İdeolojik bombardıman
ABD ordusunun bilgisayar oyunlarına yıllık 1,1 milyar dolar kaynak ayırdığı biliniyor. Ayrıca ünlü silah satıcıları olan Boeing, Lockheed Martin gibi şirketler bu oyunlara sponsor oluyor.

ABD ordusunun yaptığı "America's Army" internet ortamında oynanıyor ve ordu özelliklerini birebir içeriyor. Bu güne kadar 8 milyon kişinin 190 milyon saatini harcayan America's Army diğer pek çok bilgisayar oyunu gibi ABD tarafından dünya üzerinde yapılacak müdahaleleri küçükten başlayarak meşrulaştırmayı hedefliyor.

Bu oyunlarda ABD'ye direnenler uyuşturucu kaçakçısı, diktatör veya terörist olarak damgalanırken, çocuklara yönelik olarak Irak, İran ve Afganistan halklarına yönelik sistematik bir aşağılama dikkat çekiyor.

Senaryolar aynı
Recon: Island Thunder adlı oyunda Küba'da 2010 yılında Fidel Castro'nun ölümüyle birlikte seçim isteyen toplumsal muhalefete "uyuşturucu parasıyla silahlanmış" eski rejim yanlılarının saldırması nedeniyle adaya "demokrasi götüren" ABD askeri oluyorsunuz.

Gerektiğinde Korean Forgotten Conflict oyununda olduğu gibi ya da Conflict In Vietnam'daki gibi Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin ve Vietnam'ın "terörist nükleer saldırılarını" engellemeye çalışıyorsunuz. ABD'nin iddialarıyla çok büyük paralellikler taşıyan diğer bazı oyunlarda Irak, İran veya Afganistan'da ABD askeri olabiliyor ve dünyayı büyük bir nükleer felaketten kurtarıyorsunuz.

Tarih çarpıtılıyor
İkinci Dünya Savaşı temalı oyunlar ise oyunseverlerin gözdesi... Bu oyunlarda Almanya'ya karşı ABD'nin mücadelesi anlatılırken, nadiren Sovyetler Birliği askeri de olabiliyorsunuz. Ancak vatansever ve gözüpek ABD askeri yerine korkan ama savaşmak zorunda kalan karakterlere dönüşüyorsunuz. En iyi bilgisayar oyunu olarak bilinen Call of Duty serisinin 2. oyununda Stalingrad'ı savunmaya giderken Volga üzerinde saldırıya uğruyorsunuz. Bazı arkadaşlarınız panik içinde kendilerini nehre atınca, ileriki misyonlarda size vatanseverlikten bahseden ancak cephe gerisinde duracak olan "yoldaş komiserler" tarafından "hain" olarak tanımlanıyorlar ve öldürülüyorlar. Aynı oyunda eğitim subayınıza "neden eğitimde gerçek el bombası kullanmıyoruz?" diye soruyorsunuz ve ABD subaylarından alamayacağınız "çünkü o gerçek bomba senden daha değerli" cümlesini işitiyorsunuz.

"Sovyetler çözülmeseydi nasıl bir dünya olurdu?" sorusu üzerinden oynanan fantastik oyunlarda dünyanın komünizmin kontrolü altına gireceğini, SSCB'nin global bir diktatör olacağını görüyorsunuz ve ABD'nin özgürlügün son kalesi olarak direnişine katkı sunuyorsunuz. ABD bu oyunlarda New York'taki Özgürlük Anıtı ile simgelenirken köpek balığı motifli Sovyet denizaltılar veya zeplinler ile saldırı başlıyor ve ilk hedef yine anıt oluyor. Red Alert, Freedom Fighters adlı bu oyunlar sosyalizmi işgalci ve saldırgan olarak tanımlarken, ABD'yi özgürlüğün kalesi olarak gösteriyor. Soğuk Savaş propagandası haline gelen oyunların ardından oyuncu "iyi ki yıkılmış" deme ihtiyacı hissedebiliyor.

ABD oyunla orduya adam seçiyor
ABD ordusunda görev alınan simülasyonlardan Future Force Company Commander adlı oyunun sonunda iyi bir puan almışsanız, Pentagon'dan askere katılmanızı isteyen bir ileti alıyorsunuz. Kıstas ise çok adam öldürmek...

Beşiktaş'ta bir internet kafede 6 ilköğretim öğrencisi okuldan kaçarak "CounterStrike" adlı oyunu oynuyorlar. İçlerinden Vural, haftada 13-15 saat bilgisayar oyunu oynadığını söylüyor. Evde fazla oyun oynayamıyor çünkü ailesi eğitiminin aksamasından şikayetçi. Gerçek hayatta kimseye ateş etmeyeceğini, öldürmenin sadece oyunda güzel olduğunu anlatıyor... Yine aynı ekipten Berkay ise oyun oynarken deşarj olduğunu söylüyor. Diğer çocuklar ise soruları yanıtlamak yerine heyecanla oyuna devam ediyorlar.

Crisis adlı oyunu oynayan Cenk ise lise öğrencisi... Crisis oynamasının nedenleri oyunu gerçekçi bulması ve oyunun Türkler tarafından yapılmış olması. Cenk haftada 6-8 saat bilgisayar oyununa ayırdığını söylüyor. Ateş ederek deşarj olduğunu anlatıyor ancak "oyun neticede gerçek hayat değil" diyor. "Haftada 8 saat çok değil mi?" sorusuna verdiği yanıt ise ilginç... Birçok defa 15-20 kişilik grupların gece internet kafede oyun oynayarak sabahlamaya geldiğini anlatıyor. Kafe çalışanı ise "çocuklara acıyorum bazen çok para harcıyorlar, derslerini kırıp buraya geliyorlar" diyor. Cenk'in anlattığı grupların gerçek olduğunu, çocukların en çok FPS türü oyunları tercih ettiğini söylüyor. FPS'ler Ferst Person Shooter yani nişancı oyunları... Kafeye gelip oyunları seven çocuklara kendi çoğalttıkları CD'leri sattıklarını anlatıyor. Bazı müşterilerle sabah kafeyi beraber açtıklarını ve beraber kapattıklarını anlatıyor. Oyun oynayan çocukların mahlas isimleri de ilginç çoğu karakterlerine Kurtlar Vadisi filminin sevilen karakterlerinin ismini vermiş.