İsmailov kriz başlığı mıydı?

Rus patron İsmailov'un şirketlerine Rusya Başsavcılığı tarafından Antalya'da 1,4 milyar dolarlık bir otel açtıktan hemen sonra baskın yapılması, "İsmailov bir diplomatik gerilim başlığı mıydı?" sorusunu doğurdu.

soL (HABER MERKEZİ) Rusya'nın en büyük sermayedarlarından Azeri asıllı Telman İsmailov'un şirketleri, Antalya'daki 1,4 milyar dolarlık otelin açılışından kısa bir süre sonra Rusya Başsavcılığı'nın emriyle basıldı. Putin'in emriyle yapıldığı yönünde güçlü sinyaller bulunan baskın, akıllara "İsmailov Türkiye ile Rusya arasında bir kriz başlığı mıydı?" sorusunu getirdi.

Putin yükleniyor
İsmailov'un şirketlerine yapılan polis baskını, Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in gümrüklerdeki denetimin yetersizliği konulu sert konuşmasının ardından geldi. Putin'in bu konuşmasından birkaç gün sonra İsmailov'a ait Çerkez pazarı'na baskın yapan polis, 2 milyar dolar tutarında kaçak mal ele geçirdi.

Putin yönetiminin krizin başlangıcından bu yana Rus patronların ülke dışına sermaye aktarmasına karşı bir tavır aldığı biliniyor. Ekonomik krizin etkilerini şiddetli biçimde hisseden Rusya'da Başbakan Putin, sermayedarlara hükmeden bir görüntü çizerek arkasındaki halk desteğini kaybetmemeye çalışıyor. Putin'in geçen Pazar günü bazı patronlara ödenemeyen işçi ücretlerini zorla ödettirmesi de aynı tavrın bir parçası olarak yorumlanmıştı.

Rusya'nın zenginlerinin tamamı Sovyetler Birliği'nin dağılması sırasında yapılan özelleştirme yağmasından nasiplenenlerden oluşuyor. Bu kişilerin aynı zamanda kamu kuruluşlarında önemli çıkarları bulunuyor ve bu bağımlılık, Putin iktidarının onların üzerinde baskı kurmasını kolaylaştırıyor. Nitekim Telman İsmailov da ilk şirketini 1989 yılında kurmuştu ve Rusya'nın kamuya ait petrol şirketi olan Lukoil'in ortağıydı.

İsmailov ayrıca geçtiğimiz haftaki otel açılışının ardından Türkiye vatandaşlığına geçmeyi düşündüğünü dile getirmişti. Yalnızca İsmailov'un değil, onun sahip olduğu tüm sermaye birikiminin Rusya uyruğundan çıkması anlamına gelen bu açıklamanın Rus otoriteler tarafından "bardağı taşıran son damla" olarak algılanmış olabileceği düşünülüyor.

Erdoğan biliyor muydu?
İsmailov'un Antalya'da yaptırdığı ve her yanından görgüsüzlük akan Mardan Palace oteli, 1,4 milyar dolara malolmuş, yalnızca açılış gecesi için 40 milyon dolar harcandığı söylenmişti. Geceye AKP'den Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu katılmış, ayrıca aralarında Paris Hilton, Monica Bellucci ve Sharon Stone gibi Hollywood ünlülerinin de bulunduğu bir medyatikler güruhu açılışı şereflendirmişti.

Ne var ki, böylesine büyük bir "yatırım"ın açılışında Başbakan Erdoğan'ın katılmaması akıllarda soru işaretleri oluşturmuştu. Erdoğan'ın katılmayacağı belli olduktan sonra, otelin kurdelesini Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan'ın keseceği söylenmiş, ancak bu da gerçekleşmemişti.

Rus otoritelerin açılışın üzerinden daha bir ay geçmeden İsmailov'a yönelik bir operasyon yapması, akıllara "Erdoğan operasyon yapılacağını biliyor muydu?" sorusunu getirdi.

Yaşanan olayların ardından, kriz günlerinde Türkiye'ye bir milyar dolardan fazla sermaye aktaran, üstüne bir de Türk vatandaşlığına geçme niyeti olduğunu açıklayan İsmailov'un Türkiye ile Rusya arasında bir kriz başlığı haline gelmiş olabileceği düşünülüyor.