Hükümet kamu işçisine ne önerdi?

Kamu işçileri beş aydır bekledikleri teklifi nihayet aldı. Hayati Yazıcı, ilk yıl altı aylık dönemlerde yüzde 3, ikinci yıl ise yüzde 2,5'ar zam önerdi. Sermayeye bol kepçe dağıtan hükümet, işçiye dirhemle veriyor.

soL (HABER MERKEZİ) AKP hükümeti, 5 ay boyunca beklettiği kamu işçilerine toplu sözleşme sürecinde nihayet bir teklif sundu. Hükümet, kamu işçilerinin ücretlerine 2009'da altışar aylık dönemlerde yüzde 3'er, 2010'da ise yüzde 2,5'ar artış teklifi yaptı.
Ocak ayında başlayan ve yaklaşık 250 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu sözleşme süreci, hükümetin ilgisiz tavrı nedeniyle tıkanmıştı. Bugün Türk-İş heyetini Başbakanlık Merkez Binada makamında kabul eden Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, hükümetin teklifini sendika temsilcilerine sundu.
Teklifte zamlar altışar aylık dönemler için, ilk yıl yüzde 3'er ikinci yıl için ise yüzde 2,5'ar olarak sunuldu. Hükümetin, ikinci yıl öngördüğü zammın üzerinde bir enflasyon gerçekleşirse, fark ödemesine gideceği öğrenildi.
Türk-İş heyetine başkanlık eden konfederasyon Genel Başkanı Mustafa Kumlu Başbakanlık'tan ayrılırken, "Biz de Türk-İş olarak bu önerinin, bu tekliflerin beklentilerimizi karşılamadığını, bunun net olarak tekrar değerlendirilmesi gerektiğini, bizim de kendi aramızda bunun değerlendirmesini yapacağımızı, beklentimize cevap vermediğinin altını çizerek ayrıldık" şeklinde bir açıklama yaptı.
Kumlu ayrıca, "Bizim bu şartlarda bu teklife yaklaşmamızın, imzalamamızın mümkün olmadığını Sayın Bakan'a ifade ettik ve ayrıldık. Ülkede bir kriz var doğru. Sayın Başbakan, 'çalışanları enflasyona ezdirmeyeceğiz' dedi. Mayıs ayında 1 yıllık enflasyon 5,24 açıklandı. Biz özellikle vergi dilimlerinden ve sigorta primlerinden kayıplarımızı izah ettik. Bu anlamda bu tekliflerinin bizim beklentilerimize cevap vermediğini belirterek ayrıldık" dedi.
Hükümet ile Türk-İş arasında yeni bir toplantı tarihi ise belirlenmedi.
Türk-İş'in teklifiyle arada çok fark varTürk-İş konfederasyon bünyesinde oluşturduğu ve Tes-İş, Tek Gıda-İş, Demiryol-İş, Belediye-İş, Türk Metal, Tarım-İş, Genel Maden-İş, Şeker-İş, Petrol-İş, Yol-İş ve Haber-İş'ten oluşan Kamu Koordinasyan Kurulu'nun belirlediği öneriyi, Nisan ayı içerisinde eski Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu'na sunmuştu.
Türk-İş'in teklifinin ayrıntıları ise şu şekilde:
* TİS prosedüründe aksama olması halinde kurula bildirilmesi. * En düşük memur maaşı olan bin 230 TL'nin altındaki işçi ücretlerinin öncelikle bu seviyeye çekilmesi.* İşe giriş skalalarının düşük tutulmaması, genel iyileştirme dışında ücretler arası uyum gözetilerek, işe giriş skalalarının yükseltilmesi ve işletme içi ücret dengesizliklerinin giderilmesi.* Ücret zamları ve ek zamlarda geçici/daimi vb. ayrım yapılmadan düzenlemelere gidilmesi.* Ücret zamlarının TİS'in 1. yılı için enflasyon ve büyüme dikkate alınarak yüzde 20 oranında 2. yıl içinse 1. yılda gerçekleşen enflasyon üzerine 4 puan refah payı eklenerek talep edilmesi.* Sosyal yardımların ortalama yüzde 40 oranında artırılarak talep edilmesi.* İşyeri/işletmenin/çalışanların özelliklerinden kaynaklanan akçalı maddelerin sendikalarca belirlenmesi. * Esnek çalışma, izinler, kıdem ve ihbar tazminatları vb. konularda ödün verilmemesi.
Sendikaların talepleri yalnızca ücret zammına ilişkin değilTürk-İş'e bağlı sendikaların Kamu Koordinasyon Kurulu bünyesinde oluşturdukları talepleri yalnızca ücret zammı oranlarını içermiyor. Aynı zamanda son yıllarda kamu işyerlerinde giderek artan, esnekleşme uygulamaları ve kamuya yeni giren işçilerin düşük ücretle başlamalarından dolayı artan ücret dengesizliklerinin, sözleşmede düzeltilmesi talep ediliyor.
Türk-İş'in hükümet ile pazarlıklarda olmazsa olmaz şartlarının, ücret zammı oranına mı yoksa Kamu Koordinasyon Kurulu'nun oluşturduğu diğer önerilere mi odaklanacağı merakla bekleniyor.
Masada aslında ne var?Krizi de fırsat bilerek çalışma hayatında sermaye örgütlerinin önerilerini dikkate alarak ciddi dönüşümler gerçekleştirmek isteyen AKP, kamu sözleşmelerini de bu dönüşüm paketine uygun bir şekilde sonuçlandırmak istiyor. Sözleşme sürecinin bazı kamu işyerleri için uyuşmazlık, bazıları için ise grev sürecine kadar taşınmasına yol açan bu tutum, IMF ile pazarlıklar, kıdem tazminatı düzenlemesinde yol haritası ve sermayeye kaynak aktaracak Teşvik Paketinin şekillenmesi ile belirlendi. Bu nedenle AKP hükümeti, 5 ay boyunca masadan uzak durdu ve sendikalara teklif vermekten kaçındı.
Hatırlanacağı gibi son günlerde hükümet tarafından kıdem tazminatına ilişkin çalışanları ve sendikaları rahatlatmaya dönük bir dizi açıklama yapılmıştı. Hükümetin bu açıklamaları, pazarlık masasında elini güçlendirmek ve kamuoyu ile sendikaları daha kolay ikna edebilmek için yaptığı düşünülüyor.
Diğer yandan, AKP'nin işçilerin elinde kalan son haklarından biri olan kıdem tazminatında düzenleme yapmasına kesin gözle bakılıyor. Keza, kıdem tazminatına ilişkin hükümet yetkililerinden gelen açıklamalarda, kıdem tazminatının kaldırılmayacağı belirtilirken, herkesin uzlaşacağı bir düzenleme gerçekleştirileceği ifade edilmişti.