DİSK asgari ücretin iptalini istedi

DİSK, 527 TL olarak belirlenen asgari ücretin iptali için Danıştay’da dava açtı. Genel Sekreter Tayfun Görgün, yaptığı açıklamada, ücretin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtti. Yurtsever Cephe İşçi Birliği, konuyu değerlendirdi.

soL (HABER MERKEZİ) Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), dün yaptığı açıklamayla, insanlık onuruna yakışır bir yaşam sürdürülmesi için yeterli olmadığını belirttiği asgari ücretin iptali için dava açtığını duyurdu. Danıştay'a yürürlüğün durdurulması ve iptal için başvuran DİSK, ücretin belirlenmesinde Anayasa'nın 55'inci maddesine aykırı davranıldığının altını çizdi.

Tayfun Görgün tarafından yapılan açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplandığı ilk günden itibaren sendikaların önerilerini dikkate almadığı, devlet ve işveren temsilcileriyle el ele, hukuka aykırı bir kararı yürürlüğe koyduğu ifade ediliyor. "Asgari ücretin tespitinde, çalışanların geçim şartlarının da göz önünde bulundurulacağı" ve "çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri" için devletin sorumluluk alması gereğini düzenleyen Anayasa maddelerine atıfta bulunan Görgün, geçerli olan asgari ücreti, "sefalet ücreti" olarak niteledi.

DİSK'in tek bir işçinin aylık geçim düzeyi için, enflasyon karşısında ve özellikle kriz koşullarında yetersiz kaldığını vurguladığı asgari ücret, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'ndan (TİSK) oluşan Komisyon tarafından Aralık ayında belirlenmişti. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun çalışmalarını yürüttüğü dönemde, TÜİK ve çeşitli sendikaların araştırmalarına göre net asgari ücretin 720 liranın altında olamayacağı hesaplanmıştı.

Yurtsever Cephe İşçi Birliği Hukuk Birimi'nden avukat Fulya Durak, asgari ücret düzenlemesine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Asgari ücret tespitinin çerçevesini belirleyen hukuki düzenlemeler hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Asgari ücretin hukuksal düzenlemelerdeki tanımına baktığımızda, "işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret" olarak tanımlandığını görüyoruz. Oysa günümüzün ekonomik koşullarında işçilere verilen asgari ücret, tüm bu ihtiyaçları karşılamak bir yana, işçileri açlık sınırında bile yaşatmaya yetmemektedir.

Asgari ücretin tespiti ve bunun dayanağı olan yönetmelik hükümleri, başta Anayasa'nın eşitlik ve sosyal adalet ilkesine aykırı olup uluslararası sözleşmeleri ve iş yasası hükümlerini de ihlal eden düzenlemeler taşımaktadır.

DİSK, asgari ücretin iptali ve yürütmesinin durdurulması yönünde Danıştay'a başvurdu. Davayı nasıl değerlendirmek gerekir buradan bakınca?

Davanın gerekçelerinde bu hukuka aykırılıklar ayrıntılı olarak belirtilmiş. DİSK, tespit edilen asgari ücretin iptali için dava açmakta haklıdır. Asgari ücretin 527 TL olduğu ülkemizde, 2009 Ocak ayı itibariyle dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 2 bin 395, açlık sınırının 735 TL olduğu belirlenmiştir. Sadece bu veriler bile, işçilere verilecek ücretin belirlenmesinde insanca yaşama koşullarının değil, tamamen piyasa koşullarının dikkate alındığını göstermektedir. Böylece, işçiler geçimini sağlayamayıp sürekli borçlanmaya mahkum edilerek, işleyen piyasa düzeninin devamı da sağlanmaktadır.

Son dönemde kriz koşullarını da bahane eden AKP ve patronlar asgari ücreti daha da aşağıya çekmeye çalışmakta ve ekonomik durumun sorumluluğunu emekçilere yüklemektedir. Bu mücadelenin asıl sahibi olan işçi sınıfı davaya sahip çıkmalı ve insanca yaşam için insanca ücret talebini en geniş kitlelere taşıyarak mücadeleyi yükseltmelidir.