soL (HABER MERKEZİ) 15 ve 16 Kasım'da, ABD'nin Georgetown Üniversitesi'nde 'Global Zorluklar Çağında İslam: Gülen Hareketinin Alternatif Perspektifleri' konferansı düzenlenmiş. Ağırlıklı bölümünü ABD ve Türkiye'den öğretim üyelerinin oluşturduğu 40 kadar katılımcı, iki gün boyunca tebliğler sunmuş. Yapılan konuşmalarda, Fethullah Gülen'in sadece Türkiye için değil, dünyamız için de nasıl önemli bir değer olduğu, yaptığı çalışmaların aktarımlarıyla birlikte incelenmiş. Keza, Gülen'in, özümsediği liberal demokrasi değerlerinin Türkiye'de yerleşmesi için ne kadar çok çaba ve para harcadığı da "bilimsel" olarak ortaya konmuş.
Georgetown Üniversitesi Rektörlüğü, Müslüman Hıristiyan Anlayış Merkezi ve Rumi Forum'un ortak düzenlediği ve Batıcı, özgürlükçü, demokrat Fethullah portresinin damga vurduğu konferans bu şekilde yansımış ajanslara. Bir de akademisyenlerin ilginç ifade ve öğütlerle dolu övgü sözleriyle. "Gülen hareketi, Ortadoğu`da yeniden yapılanmada etkili olabilir ama bu hareketi bölgesel düşünmemek gerek" demiş örneğin, Georgetown Üniversitesi'nin profesör namlı temsilcisi John Esposito. Konuşmalarda "ılımlı" yerine sıkça "toleranslı" olarak isimlendirilen Gülen projesinin değeri de temel olarak eğitim seferberliği çalışmalarında bulunmuş. Yüzyılın en önemli islami hareketinin yürütücüsü olarak selamlanan Gülen'in islamı demokrasi, insan hakları ve kişisel özgürlüklerle, Türkiye'de olduğu kadar Orta Asya, Avrupa ve Amerika'ya eğitim yoluyla taşındığının altının çizildiği bir başka konuşmada, açılan okulların `geleneksel` değil `yüksek kaliteli laik kurumlar` olduğuna işaret etmiş doktor Thomas Michel. Hareketin `Sovyetler Birliği sonrası eğitimin yeniden inşasında kilit bir oyuncu` olduğunu da belirtmeden geçmemiş. Fethullah Gülen`in, Türkiye Cumhuriyeti`ne sevgisi karşısında bilimsel duruşunu ve şüpheciliğini bir kenara bıraktığını ilan eden Sallly Ann Baynard ise "Bu insanın ülkesine davet edilmesinin vaktidir diyorum. Türk hükümeti onurlu bir şekilde Fethullah Gülen`i artık ülkesine davet etmeli. Gülen, yurtdışında vefat ederse, bu, Türkiye`nin ayıbı olur" sözleriyle beyan etmiş fikirlerini.
Henüz bir hafta önce Zaman gazetesinde biyografisinin yazarı ağzıyla dönmek için aydınların çağrısını beklediğini duyuran Gülen'in, aradığı hareketi ABD'de bulduğu anlaşılıyor. Pek yeni şeyler söylemeseler de, bu "dünyaca ünlü" akademisyenlerin kim olduğuna bir bakmak yeter, dertlerinin ne olduğunu anlamak için.
Vatikan'ın eski dinler arası diyalog sekreteri Dr Thomas Michel örnek olarak alınabilir. Kendisi 9 Eylül ve Selçuk Üniversiteleri'nde de ders vermiş bir rahip. Bir katolik üniversitesi olan Georgetown için enteresan sayılmayabilir bu vaka. Zira AKP'nin kapatılması gündemdeyken konu üzerine AKP'li Mehmet Şimşek'e konferans verdirmek, Orhan Pamuk'a fahri doktora ünvanı sağlamak ve Bill Clinton adlı değeri ABD'ye kazandırmak gibi faaliyetleri de söz konusu üniversitenin. Konferans işinde de acemi sayılmaz Georgetown. Daha önce Gülen hakkında periyodik olarak düzenlenen konferanslara katılımcı göndermeyi başarmış bir kurum olarak göze çarpıyor okul. 2005'te Teksas Üniversitesi, 2006'da Oklahama, 2007'de Birmingham Üniversiteleri'nin düzenledikleri konferanslar ve Abant toplantılarının Harvard ve Cambridge ile birlikte sadık katılımcı sağlayıcısı olduğu biliniyor Georgetown Üniversitesi'nin.
Son olarak da, söz konusu konferanslarda ele alınan kimi başlıklara bakılabilir daha detaylı bir fikir edinebilmek için.
* Türkiye`de İslam ve laiklik konusunda değişen perspektifler: AKP ve Fethullah Gülen hareketi
* Dini teröre sivil yanıt: Gülen hareketi PKK ve Hizbullah`a karşı
* Fethullah Gülen ve barışın sağlanmasına katkısı
* Fethullah Gülen Aleviler`e hitap edebilir mi?
* Fethullah Gülen`den ilham alan çalışmaların finanse edilmesi: Harekete bağlılığı sağlamak
* Gülen hareketinin adabı ve etik değerleri ile Afganistan`da eğitim
* Entelektüel tarihte Gülen hareketinin yeri
* Fethullah Gülen hareketi nasıl mümkün oldu?