soL (HABER MERKEZİ) Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da geçtiğimiz günlerde yapılan "Kaçak İnsan Trafiği ve Para Aklama Yöntemleri" adlı konferans, insan ticaretinin ulaştığı boyutların anlaşılabilmesi açısından ilginç veriler sundu. Avrupa'nın ortasında gerçekleşen bu korkunç ticaretin kurbanlarının çoğunluğunun ise çocuk ve kadınlardan oluştuğu bildirildi.
Konferansa sunulan bir raporda, Bulgar çocuklarının, başta Yunanistan olmak üzere diğer ülkelere 13-18 bin Euro karşılığında satıldığı, bu paranın 3-4 bin Euro'sunun satılan çocuğun ailesine ödendiği belirtildi. Bulgaristan devlet yetkililerinin, 2008 yılında sadece Yunanistan'a 45 Bulgar çocuğunun pazarlandığını tespit ettiği ve benzer olaylarla ilgili olarak toplam 110 dava açıldığı kaydedildi.
Yetkililer, çocuk satışının, Bulgaristan'da yüksek bir nüfusa sahip olmakla birlikte dışlanmış olan Çingene aileler arasında yaygın olduğunu iddia ediyor. Bulgaristan'dan kaçak yoldan çıkarılan çocuklara önce dilencilik yaptırıldığı, ardından fuhuş sektöründe kullanıldığı, en sonunda ise organ mafyasının eline düştükleri ifade ediliyor. Batı ülkelerinde sokaklarda dilencilik yaptırılan çocukların büyük çoğunluğunu, yaşları sekiz ile 14 arasında değişen Bulgar vatandaşı çocuklar oluşturuyor.
İnsan kaçakçılığı yapan mafya gruplarının bir yılda yaklaşık 10 bin Bulgar vatandaşının
ticaretinden bir milyar euro "kazanç" sağladıkları ve bu paranın yüzde 50 ile 80'inin belirli bir "komisyon" karşılığında ünlü sporcu ve iş adamlarının banka hesapları üzerinden Bulgaristan'a getirilerek aklandığı kaydediliyor. Diğer kara para aklama yolları arasında, lüks giyim mağazaları, oto galerileri ve tarımsal işletmeler bulunuyor.
Kim suçlu?
1990'lı yılların başında sosyalizmden kapitalizma geçen, 29 Mart 2004 tarihinde NATO ve 1 Ocak 2007 itibariyle de AB üyesi olan Bulgaristan, Arnavutluk, Romanya, Beyaz Rusya, Moldova ve Ukrayna ile birlikte, Asya ülkelerinden sonra, insan kaçakçılığının en fazla yapıldığı Avrupa ülkeleri arasında yer alıyor.
Bulgaristan'ın "İnsan Trafiği ile Mücadele Ulusal Komisyonu" Başkanı Antoaneta Vasileva, söz konusu konferansta yaptığı konuşmada, bazı ailelerin para sıkıntısı ve girdikleri borç girdabı yüzünden çocuklarını satmaya "ikna oldukları"nı belirterek, "insan kaçakçıları ve organ mafyası bu insanları kullanırken onları aynı zamanda suç ortağı da yapıyor" diyor.
İnsan ticareti suçuna, bu ticaretten kazanılan paranın aklanması için ülkenin sporcularının, insan kaçakçılığını kolaylaştıran yetkilerini kullanmaya "ikna edilmeleri"yle de sağlık ve hukuk görevlilerinin ortak edildiği Bulgaristan'da gözlenen toplumsal çözülmenin, yaşananlar ekonomik krizin etkilerine bağlamaya çalışılsa da, 1990'lı yılların başlarında sosyalizmden kapitalizme geçen Doğu Avrupa ülkelerinin içine yuvarlandığı benzer sosyal ve ekonomik sorunlarının önemli göstergelerinden biri olduğu görülüyor.
Bugüne dek, daha çok alkolizm, işsizlik ve kısa bir süre önce de özelleştirmelerin ölüm oranlarının artışındaki rolüne ilişkin yapılan "Komünizm sonrası" başlıklı araştırmaların konu edinmesine aday daha pek çok insanlık sorunu ortaya çıkıyor.