Açık saçık Kürt projesi!

Zaman yazarı Mümtaz’er Türköne, son dönemde giderek sıklaşan AKP hükümeti-Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ziyaretlerinin ve Erbil’de yapılması öngörülen Uluslararası Kürt Konferansı’nın Türkiye’deki Kürtler ve bölge açısından ABD’nin de dahil olduğu ne tür planların parçası olduğunu gösteren önemli açıklamalarda bulundu.

soL (HABER MERKEZİ) Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, Akşam gazetesinden Nagehan Alçı'ya verdiği röportajda son dönemde ağırlık noktası Erbil'e kaydırılan Kürt meselesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Türköne'nin açıklamaları, AKP hükümeti, Kuzey Irak yönetimi ve ABD tarafından Türkiye'deki Kürtleri de kapsayan ne tür planlar yapıldığının ipuçlarını da veriyor.

Türköne, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin geçtiğimiz günlerde Türkiye ziyaretinde dile getirdiği, Nisan ayında Erbil'de yapılacak olan Uluslararası Kürt Konferansı'nın kararının Türkiye, ABD, Irak Merkezi Yönetimi ve Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından geçen Kasım'daki SOFA anlaşmasından önce alındığını iddia ediyor. Türköne'nin açıklamaları Türkiye'nin hem kendi Kürtleri açısından hem de bölgede üstlenmesi muhtemel roller açısından bu toplantının kritik olduğu yönünde.

Buna göre, ABD, Irak üzerindeki tasarruflarını büyük ölçüde Türkiye'ye havale ediyor, üstelik sadece Kuzey Irak ile değil, Irak'ın bütünüyle ilgili olarak Türkiye'ye önemli bir yer verilmesi öngörülüyor. Türköne, ABD'nin, "Kürt Bölgesel Yönetimi'nin güvenliğini Türkiye'ye emanet edeceği" iddiasının altını çiziyor. Bunun karşılığında da, Erbil'deki toplantı aracılığıyla Türkiye'ye "PKK'nın tasfiyesi"nin hediye edileceğini öne sürüyor Zaman yazarı.

"Sınır anlamsızlaşacak"
Önemli bir ayrıntı, Türköne'nin bazı yazarların öngördüğü gibi Kuzay Irak'ın Türkiye'ye bağlanması türü projelerden çok, bölgesel Kürt yönetimi ile Türkiye arasında, sınırları muğlak ancak ekonomiye dayalı bir entegrasyonu öngörüyor olması. Türköne bunu şöyle tarif ediyor: "Entegrasyon istikrarlı bir hale gelecek. Bu esas olarak ekonomik entegrasyon. Anlamsız hale gelen sınırlar, kültürel, sağlık, eğitim ve ekonomi alanında entegre olmuş bir bölge hayal edin. Sınırların olmadığı bir bölge mi? Olmadığı değil ama anlamsız hale geldiği. Sonuçta Kuzey Irak'ın, Irak'ın bütününden çıkması mümkün değil. Siyasi olarak Irak'ın bir parçası ama fiilen Türkiye'nin parçası gibi olabilir. Böyle bir hayal bana çok uzak gelmiyor."

"Hizbullah önemli bir güç haline gelecek"
Mümtaz'er Türköne röportajı, bölgede bir süredir dinci gericiliğin giderek daha önemli bir siyasi aktör haline gelmesinin Hizbullah'ı işaret ettiğini de ortaya koyuyor. Türköne, Kuzey Irak'taki Hizbullah damarı ile Türkiye'dekinin aynı olduğunu belirttikten sonra, Hizbullah'ın bölgede ve özellikle Güneydoğu'da yakın gelecekte karşımıza daha fazla çıkacağı ve yakın zamanda DTP ve PKK'yı dengeleyecek asıl güç olacağı ve bölgedeki Kürt siyasetinin bir parçası haline geleceği öngörüsünde bulunuyor.